Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1571 E. 2023/1871 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1571 Esas
KARAR NO: 2023/1871
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2023
NUMARASI: 2022/624 E, 2023/364K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı adına İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini ve davacının malvarlıklarına haciz konulduğunu, davalı aleyhine İstanbul 43. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/204 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunulduğunu, poliçeyi kabul eden muhataba karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı tarafından 1 yıllık süre içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalı alacaklı tarafından dava açılması gerekirken bu süre içerisinde de herhangi bir dava açılmadığını, davacı aleyhine başlatılmış İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya ile icra takibi nedeniyle davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini, alacağın %20 si oranın kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, dosya borcunun diğer borçlu … Ltd. Şti. Tarafından tahsilatların dosyaya bildirimi ve harçların ödenmesi yükümlülüğü borçluya ait olmak üzere ödendiğini, tahsil eden dosyada işlem yapılması hukuken mümkün olmadığından, yapılması halinde hukuki sorumluluk doğacağından herhangi bir işlem yapılmadığını, takipsizlik nedeni ile düşen icra dosyasının yenilenmediğini, davacı tarafa yenileme emri gönderilmediğini, davacıya yönelik herhangi bir icrai işlem yapılmadığını, takibi sürdürme iradesi gösterilmediğini, davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, davacının tahsil edilmeyen dosyasında ise işlemlerin hala devam ettiğini, taraflar arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından davalıya husumet yükletilmemesi gerektiğini, menfi tespit davasının asıl alacak üzerinden açılabileceğini ancak davacı tarafından dosyanın kapak hesabı üzerinden açıldığını, davacı hakkında devam eden icra işlemi bulunmadığından davacının %20 kötü niyet tazminat talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın arabulucuya başvuru yapmadan huzurdaki davayı ikame ettiğinden davanın usulden reddinin gerektiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”…uyuşmazlığa konu kambiyo senetlerine mahsus İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptalinin talep edildiği, İstanbul 43. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ilgili dosyasının dosyamız arasına alındığı, davalı yanca aşamalarda dosya borcunun ödendiği, iş bu dosya bazında alacak iddiasının olmadığı” gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçelerindeki Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere, icranın geri bırakılması kararları kesin hüküm teşkil etmediğinden menfi tespit davası açılmasında hukuki yararın var olduğu içtihatlar ile sabit olduğunu, davacının başka mahkemeler açmış olduğu davalar istinaf denetimden geçmiş ve istinaf mahkemesi dava dilekçelerindeki menfi tespit taleplerinin incelenmesi gerektiğine hükmettiğini, davanın konusu ile bire bir aynı açmış oldukları davada istinaf mahkemesinde verilen kararın ekte yer aldığını, zaman aşımına uğrayan bono adi senede dönüşmeyeceği için, alacağın ispatı açısından tek basına yeterli olmayacak, bununla birlikte sadece HMK’nın 202. maddesi kapsamında bir (yazılı) delil baslangıcı olarak kullanılabileceğini, dikkate alındığında, davalıya dava dilekçesi ve eklerinin tebliğ edildiğini, ancak alacaklı davalının zaman aşımına uğramış kambiyo evrakını yazılı delil başlangıcı olarak kullanarak alacaklı olduğu iddiasını tanık dinleterek veya başka delillerle ispat etme imkanı varken; davalı, alacaklı olduğu iddiasını ispat edemediğinden davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacının, aynı dava konusu ile ilgili olarak İstanbul 6. Asliye Ticaret mahkemesi 2022/631 esas sayılı dosyasında kabul kararı verilerek, temel ilişkiye dayanarak davacının, davalı alacaklıya borçlu olmadığına hükmedilmiş ancak gerekçeli karar yayınlanmadığını, aynı adliyede, aynı dava konusu ile ilgili olarak iki mahkemenin farklı kararlar vermesi hukuki güvenlik ilkesini zedelediğini, davalı vekili dosya borcunu 2013 yılında tahsil ettiklerini ancak takibe beyan etmediklerini beyan etmiş ise de, incelenen icra dosyasından 10/11/2017 tarihinde müvekkil davacı erol ok takbisten mal varlığının sorgulanarak takibin devamı niteliğinde icra takip taraf işlemi alacaklı davalı tarafından yapıldığını, her ne kadar mahkemece davalının alacaklı olduğu iddiası bulunmadığı iddia edilmiş ise de, iş bu durumun davalı alacaklı tarafından davanın kabulü şeklinde değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, nitekim davalı alacaklı, biz menfi tespit davası açtıktan sonra alacaklı olduğu iddiasından vazgeçtiğini, dosyaya 2013 yılında tahsil beyanı gönderdiklerini beyan etmiş iseler de, icra dosyasının incelenmesinden müvekkil hakkında icra takibinden vazgeçmediklerini, 10/11/2017 tarihinde müvekkil davacı … hakkında taşınmaz sorgusunun yapıldığının görüleceğini, iş bu durum müvekkilin icra tehditi altında kaldığını gösterdiğini kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip; 5.417,08TL üzerinden başlatılmış, davacı dava dilekçesinde dava değerini 17.112,62 TL olarak göstermiştir. İlk derece mahkemesinin karar tarihi 23.05.2023 olup karar tarihi itibarı ile 17.830TL’nin altındaki davalar hakkında verilen kararlar kesin niteliktedir.Bu durumda davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 346, 341/2.maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 346, 341/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2- İstinaf aşamasında davacının adli yardım talebi kabul edilmiş ise de; neticeten istinaf istemi usulden reddedildiğinden alınması gereken 269,85TL maktu harç ile 738,00TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/12/2023