Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1570 E. 2023/1895 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1570 Esas
KARAR NO: 2023/1895 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2023
NUMARASI: 2021/474 E. – 2023/537 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteveffa … mirasçısı olduğunu, vasisi olan annesi … ile birlikte yaşadığını, müteveffa … 07/09/2017 tarihinde vefatı sonrası müvekkili olan ortak çocukları … ve diğer yasal mirasçı … (müteveffanın eşi) yasal mirasçı olduklarını, müvekkilinin yasal mirasçı olması nedeni ile … San ve Tic Ltd Şti ile … Ltd Şti ünvanlı aile şirketinde ortak sıfatına haiz olduğunu, ancak müteveffanın ailesinin müvekkili ve diğer yasal mirasçı … miras paylarından feragat etmelerini sağlamak ve yıldırmak amaçlı davranışlar sergilediklerini, birçok dava ikame ettiklerini, bütün bunlar işe yaramayınca, sahte senet düzenlediklerini, sanki müteveffa … ölmeden önce davalıya bu senet ile borçlanmış gibi göstererek iki farklı senet düzenleyerek bunlar hakkında müvekkili aleyhine alacaklılarının … ve … olduğu iki farklı icra takibi başlattıklarını, bu şekilde müvekkili aleyhine Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, icra takibine konu senedin 10/05/2017 tanzim tarihli 1.130.000,00 TL miktarlı el ile tanzim edilen senet olduğunu, ancak icra takibine konu olan bu senetteki imzanın başka bir evraktan alınmak suretiyle imzanın yanındaki boşluk doldurularak sonradan tanzim edilen sahte bir senet olduğunu, bu hususta senedi düzenleyenler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, Kocaeli 3 Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/235 esas sayılı dosyası ile davanın devam ettiğini beyan ederek, öncelikle yargılama sonuna kadar takibin teminatsız durdurulmasını, akabinde müvekkilinin Kocaeli …İcra Müdürlüğünün … sayılı takipten dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle yetkisizlik itirazında bulunarak, menfi tespit davasına konu icra takibinin Kocaeli’de başlatıldığını, bu nedenle yetkili mahkemenin Kocaeli mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin beyanlarında ise davacının davaya konu senedin sahte olduğunu belirtmesine rağmen Kocaeli 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/262 Esas sayılı dosyalarında senetteki imzaların müteveffa borçluya ait olduğunun tüm Jandarma Kriminal ve Adli Tıp raporlarında belirtildiğini, aynı şekilde soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda da imzanın borçluya ait olduğunun tespit edildiğini, senetlerin gerçek senetler olup, davacı tarafın iddialarının yersiz olduğunu, ayrıca davacının kendilerini yasal mirastan yıldırmak suretiyle feragat etmelerinin sağlanmasına yönelik müvekkilinin çabaları olduğuna dair iddialarının da yersiz ve mesnetsiz olduğunu, dava ile hiçbir ilgisi bulunmayan bu iddialar ile birlikte davacı tarafın, borçlunun ortak olduğu şirketin sermaye artırımından bahsettiğini, bahsedilen bu konuların dava ile ilgili bulunmadığını, müvekkilinin bu şirketlerle alakası bulunmadığını, davacının müvekkilinin alacaklarına ulaşmasını engelleme gayreti içinde bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece “Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2021/235 Esas, 2022/70 Karar sayılı kesinleşen ilamı, yapılan bilirkişi incelemesi ve tüm dosya içeriği ile senedin sahteliği sabit hale gelmiştir. Menfi tespit davasına konu icra takibinin dava tarihinden sonra iptal edilmiş olması ile dava konusuz kalmıştır. (Yargıtay 19. HD 2017/3270 E, 2019/1968 K) Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca, konusuz kalan davada dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olan davacı lehine nisbi vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatı hükmedilmiştir. Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 Esas sayılı dosyası ile iş bu davaya konu senet hakkında bir başka mirasçı olan … tarafından menfi tespit davası açılmıştır. Mahkememiz dosyası anılan dosyadan daha önce açılmış olması nedeni ile Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 Esas sayılı dosyası ile birleştirilememiştir. Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 Esas sayılı dosyası da mahkememiz dosyası ile birleştirilmeden karara bağlanmıştır. Aynı senetle ilgili davacıları farklı, davalıları ve konusu aynı olan iki farklı davada mükerrer vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi için kötü niyet tazminatı ve vekalet ücreti Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen kötü niyet tazminatı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hüküm altına alınmıştır.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklandığı üzere ;1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Davanın açılmasında davacının haklılığı ve davalı tarafın kötü niyetli olması nedeni ile dava değerinin %20 oranında icra inkar tazminatının (Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen kötü niyet tazminatı ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ: Davalı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile; Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/235 Esas sayılı davasının kararının henüz tamamen kesinleşmediğini, halen Yargıtay aşamasında olduğunu, sonucunun beklenmesi gerektiğini, Borçlu müteveffanın iki tane mirasçısı olması nedeniyle müvekkili aleyhine iki ayrı menfi tespit davası açıldığını, diğer mirasçının açtığı davanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/357 Esas, 2023/134 Karar sayılı kararı ile sonuçlandırıldığını, davaların birleştirilmediğini, müvekkili aleyhine aynı icra takibi nedeniyle iki kez yargılama gideri, icra inkar tazminatı vs. ödemesi zorunluluğunun doğacağını, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, Davacının davaya konu senedin sahte olduğunu belirtmesine rağmen Kocaeli 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/262 Esas sayılı dosyalarında senetteki imzaların müteveffa borçluya ait olduğunun tüm Jandarma Kriminal ve Adli Tıp raporlarında belirtildiğini, aynı şekilde soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda da imzanın borçluya ait olduğunun tespit edildiğini, senetlerin gerçek senetler olup, davacı tarafın iddialarının yersiz olduğunu, ayrıca davacının kendilerini yasal mirastan yıldırmak suretiyle feragat etmelerinin sağlanmasına yönelik müvekkilinin çabaları olduğuna dair iddialarının da yersiz ve mesnetsiz olduğunu, dava ile hiçbir ilgisi bulunmayan bu iddialar ile birlikte davacı tarafın, borçlunun ortak olduğu şirketin sermaye artırımından bahsettiğini, bahsedilen bu konuların dava ile ilgili bulunmadığını, müvekkilinin bu şirketlerle alakası bulunmadığını, davacının Kocaeli … İcra Müdürlüğünde başlatılan … Esas sayılı dosyada müvekkilinin alacaklarına ulaşmasını engelleme gayreti içinde bulunduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin eksik inceleme sonucunda ihdas ettiği kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile; Mahkemenin gerekçeli kararının 2 ve 4 numaralı hükümlerinin hatalı olduğunu, diğer mirasçı … tarafından açılan davanın bu davadan ayrı bir dava olduğunu, her iki davacı için de ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini,Vekalet ücretiyle ilgili tekerrüre esas olmamak üzere verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer mirasçı …’ın açtığı davanın ayrı bir dava olduğunu, Müvekkili lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, aksi düşünülse bile her bir mirasçı için miras payları oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini,Davalının kötüniyeti nedeniyle icra inkar tazminatının daha yüksek verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme ilamının 2 ve 4 numaralı hükümlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçluların … mirasçıları … ve … oldukları, 1.130.000,00 TL asıl alacak, 755,00 TL Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 D. İş vekalet ücreti, 510.000,00 TL 16/08/2017’den itibaren işlemiş faiz, 150,00 TL Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 D. İş olmak üzere toplam 1.640.905,00 TL alacak için 13/08/2020 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibi başlatıldığı tespit edilmiştir. Takibe dayanak olan belge incelendiğinde; borçlusu …, alacaklının … olan, 10/05/2017 keşide, 16 Ağustos 2017 vade tarihli, 1.130.000,00 TL bedelli elle yazılmış bono olduğu, bedelinin nakden alındığının yazılı olduğu tespit edilmiştir. İcra dosyası içinde bulunan Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1165 Esas, 2017/1106 Karar sayılı veraset ilamı incelendiğinde; davacının murisi …’ın 07/09/2017 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak oğlu davacı … ile eşi … ’ın kaldığı, davacı …’ın doğum tarihinin 31/10/2011 olduğu ve halen reşit olmadığı tespit edilmiştir.Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/235 Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; mağdurun … , şikayetçilerin … ve …, sanıkların … ve … olduğu, sanıklar hakkında zincirleme kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs, hukuka aykırı olarak ele geçirilen belgeyi hukuki sonuç doğuracak hale getirme suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, sanık …’in ve …’ın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmıştır. Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/262 Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacının …, davalının … olduğu, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilgili imzaya itiraz ve takibin iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2020/262 Esas, 2021/528 Karar sayılı kararı ile “TTK’nun 776/1-g maddesi uyarınca bononun zorunlu unsurlarından biri de düzenleyenin imzası olup; Yargıtay’ın müstakar içtihatlarına göre, bonoda tanzim edenin imzasının metni örter şekilde, metnin altına atılması zorunludur (Yargıtay 11. HD 2020/3013 E – 2020/3931 K; Yargıtay 12. HD 2011/14253 E-2012/1895 K, 2009/18233 E-2010/30 K, 2008/13618 E-2008/17551 K sayılı ilamları).Somut olayda, takip dayanağı senedin incelenmesinde; düzenleyen … imzasının metni kapsar şekilde, metnin altında değil; büyük bir kısmının metnin yan tarafında olduğu görülmekte olup; bu durumda takip dayanağı senedin kambiyo vasfının bulunduğundan söz edilemez. O halde mahkemece, kamu düzenine ilişkin olan bu husus re’sen göz önüne alınarak takibin İİK’nun 170/a-2. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup; davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına” ve yeniden hüküm kurularak davanın “davanın kabulüne, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin davacı yönünden İİK’nun 170/a-2. maddesi uyarınca iptaline” karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 30/11/2022 tarihli, 2022/5532 Esas, 2022/12587 Karar sayılı kararı ile onanarak 30/11/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/357 Esas, 2023/134 Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacının …, davalının … olduğu, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibiyle ilgili menfi tespit davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibinden sonra açılan sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı her iki taraf vekili de istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde, borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini talep etmesine rağmen mahkemece kararın hüküm kısmında icra takibinin yargılama sırasında Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/262 Esas sayılı davasında kesinleşen kararla iptal edildiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığına hükmedildiği, davacının borçlu olmadığının tespiti talebiyle ilgili bir hüküm verilmediği görülmüştür.HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Ayrıca taraf teşkili de kamu düzeninden olmakla, mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği halde, reşit olmadığı anlaşılan davacı adına dava açan annesi … davacının velisi ya da vasisi olduğunu gösteren belgenin dosyada mevcut olmadığı, … davacının vasisi ise dava açmak üzere vesayet makamından izin alındığına dair kararın da dosyada mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenlerle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmaksızın, HMK’nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, … davacının velisi veya vasisi olduğuna dair karar ile, vasisi olması halinde dava açmak üzere vesayet makamından izin alındığına dair karar örneği dosya içine getirtilerek, dosyanın yargılamaya devam edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 15/06/2023 tarihli 2021/474 E. – 2023/537 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talepleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talep halinde ilgili tarafa ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak yapılan masrafların ilk derece mahkemesi’nce verilecek nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/12/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.