Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1462 E. 2023/1873 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1462 Esas
KARAR NO: 2023/1873 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2022
NUMARASI: 2022/158 D.İŞ – 2022/161 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 12/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Talep edenler vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkillerinin ünlü halk ozanı, … son temsilcisi Müteveffa …’ın yasal mirasçıları olan eşi ve çocuklarının olduğunu, “…” markalarının müvekkilleri adına TPE nezdinde tescilli olduğunu, “…” ibaresinin, merhum ozan …’ın mahlası olduğunu, hemen hemen her türküsünde ve şiirinde yer aldığını, ustanın yüzlerce eserinde yer alan “…” mahlasının artık onunla özdeşleştiğini ve hafızaya kazındığını, “…” ibaresinin ise …’ın hayatı boyunca dinlenip sevilen birçok eserinin hem sözlerinde, hem adında, hem de albüm isimlerinde yer aldığını, … bazen müstakil olarak, bazense “…” şeklinde ustanın eserlerinde yer aldığını, hayatının ve sanatının simgesi haline geldiğini, …’ın vefatının ardından mirasçıları …, …, … ve …’ın, … eserleri üzerindeki mali hakları miras hükümleri uyarınca; FSEK md. 14-17’de düzenlenen manevi haklarının ise FSEK md. 19 uyarınca iktisap ettiklerini, söz konusu hakları uhdelerinde bulunduran murislerinin halen çeşitli mecralarda kullanılmakta olan mezkûr mahlas ve ifadeleri kendi adlarına tescil ettirdiğini, dört markanın da 09, 16, 35, 38 ve 41 numaralı nice sınıflarının müvekkilleri adına tescil edildiğini, söz konusu markaların film adı olarak kullanılmasının müvekkillerinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalılar tarafından …’ın hayatını anlattığı iddia edilen bir sinema filminin yapıldığını ve filmin gösterim tarihinin 23 Aralık 2022 olarak duyurulduğunu, “…” isimli filme ait üç fragmanın sinemalar da dahil olmak üzere çeşitli mecralarda yayınlanmaya devam ettiğini, ayrıca … tarafından 06.10.2022 tarihinde İstanbul Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne “…” filminin fragmanları için başvuru yapıldığını, mezkûr kuruma bu isimle başvurulmasının ileride filmin kayıt tescilinin de aynı isimle yapılacağını ve bu isimle vizyona gireceğini gösterdiğini, müvekkillerinden izin alınmaksızın bu markaların kullanılmasının Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesi gereğince müvekkillerinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığını beyan ederek, “…” markalarına tecavüz niteliği taşıyan ve söz konusu markaları içeren her türlü film, yayın, fragman, tanıtım filmi, ilan, reklam, broşür, afiş, sinema bileti sosyal medya tanıtım ve görselleri, film albümünün vs. her türlü tanıtım malzemesinin ve alan adlarının yurt içi ve yurt dışında kullanılmasının önlenmesine ve tüm medya, basın, internet ve her türlü mecrada yayınlanmasının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, “…” adıyla yapılan sinema filminin 23.12.2022 tarihinde vizyona gireceğinin duyurulduğundan durumun aciliyetine binaen ve dilekçe ekinde sundukları delillerden karşı tarafa tebliğ edilmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19/12/2022 tarihli 2022/158 D.İŞ-2022/161 K. sayılı ara kararıyla; “…SMK ya dayalı talep yönünden yaklaşık ispat şartları ve yasal şartların oluşmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Tedbir Talep Edenler vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taleplerinin müvekkillerine ait markaların haksız kullanımı ve marka hakkına tecavüz nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olduğunu, Karşı tarafın eylemlerinin SMK’nun 7. maddesi uyarınca marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu,Müvekkillerinin markalarının 35. sınıfta “Reklamcılık”, 38. sınıfta “radyo ve televizyon yayın hizmetleri”, 41. sınıfta ise “film, televizyon ve radyo programları başta olmak üzere dergi, kitap, spor, kültür, eğlence, fotoğrafçılık ve eğitim öğretim faaliyeti” hizmetlerini ihtiva ettiğini, FSEK hükümlerine göre talepte bulunmadıklarını,İhlal ve tecavüz olgusu tam olarak ispat edilmesine rağmen mahkeme kararında yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı yönünde hatalı değerlendirme yapıldığını, Müvekkillerinin marka haklarına tecavüz devam ettiğinden tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2022/158 D.İş, 2022/161 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;Tedbir talep edenler tarafından dosyaya sunulan TPMK kayıtları incelendiğinde; … tescil başvuru numaralı “…” markasının 09,16, 35, 38, 41. sınıflarda tescili için 12/07/2021 tarihinde, … tescil başvuru numaralı “…” markasının 09,16, 35, 38, 41. sınıflarda tescili için 12/07/2021 tarihinde,… tescil başvuru numaralı “….” markasının 09,16, 35, 38, 41. sınıflarda tescili için 12/07/2021 tarihinde tedbir talep edenler adına tescil edilmeleri için başvuru yapıldığı, markaların tescil edilip edilmediğine dair dosyada bir bilgi bulunmadığı,12/07/2021 başvuru, 23/12/2021 tescil tarihli, … tescil numaralı “…” markasının 09,16, 35, 38, 41. sınıflarda tedbir talep edenler adına tescil edildiği tespit edilmiştir. … tarafından 12/11/2022 tarihinde “…” isimli sinema filmi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na fragman başvurusu yapıldığına dair belge dosyaya sunulmuştur.
GEREKÇE: Talep, tedbir talep edenlere ait markalara tecavüzün önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesidir.Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı tedbir talep edenler vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir.Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, marka haklarına tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla tebdir talep edenlerin murisi …’ın hayatını konu alan “…” isimli sinema filminin gösteriminin engellenmesi talep edilmişse de,dosyada mevcut tescil başvuru belgesi ile “…” markasının halen başvuru aşamasında olduğunun görüldüğü, tedbir talep edenler adına tescil edilip edilmediğinin dosya kapsamından tespit edilemediği, ancak markanın tescili için başvuru yapıldığı tarihten itibaren marka korumasının başlayacağı, tedbir talebine konu edilen sinema filminin FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu, ancak film hazırlıklarının ve çekilmesinin belli bir zaman alacağı, 23/12/2022 tarihinde vizyona gireceği belirtilen filmin çekildiğinden tedbir talep edenlerin haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, filmin çekimine ne zaman başlandığının, tedbir talep edenlerin filmin adının ve konusunun kamuoyu ile paylaşılmasından önce marka tescil başvurusu yapıp yapmadıklarının bu aşamada tespit edilemediği, bu hususun yargılamayı gerektirdiği, deliller toplanmadan ve karşı taraf dinlenmeden filmin gösterinin yasaklanmasına dair bu aşamada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, tedbir talep edenlerin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince talep edenler vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95TL eksik harcın talep edenlerden alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; talep edenler tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/12/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.