Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1435 E. 2023/1877 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1435 Esas
KARAR NO: 2023/1877 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 06/06/2023
NUMARASI: 2023/351 E. SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesine müteakip müvekkili aleyhine cebri icra işlemlerine devam edileceğinden öncelikle ve ivedilikle İİK m. 72/3 gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin, davalı alacaklı tarafından herhangi bir miktar nakit bedel aldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile alacaklı arasında takibe konu bononun düzenlenmesini gerektirir ticari ve hukuki bir ilişki mevcut olmadığını, takibe dayanak yapılan bononun müvekkili tarafından da tanzim edilmediğini, müvekkilinin imzasının benzetilerek taklit edilerek atılmış olduğunun gözüktüğünü belirterek, öncelikle 2004 sayılı İİK m. 72/3 gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davaya konu 20.05.2016 tanzim, 20.05.2020 vade tarih ve 40.000,00 TL bedelli bono ve bononun icraya konulduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e sayılı dosya borcunun ferileri dahil tamamı bakımından müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 06/06/2023 tarihli 2023/351E. sayılı ara kararıyla; “…Davacının talebinin değerlendirilmesinde, senet üzerinde nakden kaydını bulunduğu ve davalının kedisine nakit para vermediği, nakit para verdiğini ispat etmesi gerektiği hususlarının yargılama sırasında çözümleneceği, bu beyanların ve taraflar arasında ticari veya hukuki ilişki bulunmadığı iddialarının tedbir kararı verilmesi için aranan yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı, bunlarla beraber davacı imzanın kendisine ait olmadığı yolunda iddiada bulunmuşsa da ilk başta imzanın kendisine ait olmadığını incelemeye ve tespite yarar imzasını içerir belge örneği sunmadığı, senet aslının da henüz icra müdürlüğünden gelmediği hususları birlikte nazara alınarak koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; İcra İflas Kanunu’nun 72/3. maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmünün mevcut olduğunu,Söz konusu düzenlemenin icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarına özgü ve özel olarak düzenlenmiş olup, alacaklının zarara uğramaması hususunu garanti altına alarak, borçluyu da koruyan ”özel” bir düzenleme olduğunu, Mahkemeden talep ettikleri ihtiyati tedbirin İİK.72. maddesinde bu davalara özgü olarak düzenlenen ve icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine yönelik bir korumaya ilişkin özel bir düzenleme olmasıyla HMK’da düzenlenen ihtiyati tedbirden de farklı olduğunu,Kaldı ki söz konusu menfi tespit davasında, davacı müvekkili tarafından davalı şirket ile ticari veya hukuki bir ilişkisi olmadığını, bu nedenle müvekkilin borcunun bulunmadığı iddiası bulunduğundan ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunu,Yargı içtihatlarında da icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında işbu özel hüküm gereği ”icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine” yönelik tedbir kararı verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, Davalı şirket tarafından bir çok vatandaşa bu yönde takipler başlatıldığı, davalı şirket hakkında dolandırıcılıktan şikayetler bulunduğu, şirketin yerinde bulunmadığı, icra dosyasından tahsilat yapılmasıyla dava kazanılsa bile ödenen paranın geri alınamayacağını,Oysa ki verilecek tedbir kararı ile alacaklının bir zararı bulunmayacağını, dosya borcunun tamamının icra dosyasına depo edileceğini, Mahkeme dosyasına da %15 teminat yatırılacağını, alacağın faizi işlemeye devam edeceğini, alacaklının bir zararı olsa bile teminattan karşılayabileceğini, aksi halde davacı borçlu davayı kazanırsa zarara uğrayacağını, ödemeyi geri alamayacağını,Somut olayda tedbir verilmemesi nedeniyle müvekkilinin araçlarına, tapusuna ve banka hesaplarına haciz ve yakalamalar konulmuş olup, müvekkilinin hacizler nedeniyle ekonomik olarak adeta hareket edemez hale geldiğini, tedbir verilmediğinden icra veznesine dosya borcunun tamamını da yatıramadığını, söz konusu özel düzenlemenin amacının da borçlunun haksız icra takibi nedeniyle zarara uğramasının önüne geçilmesi olup, aksi halde tedbir düzenlemesinin bir amacının kalmayacağını belirterek, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/351 E. Numaralı, 06/06/2023 tarihli tedbir talebinin reddine dair ara kararının istinaf incelemesi ile kaldırılmasına ve İİK.72/3. maddesi uyarınca icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönelik tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …San. ve Tic. Ltd. Şirketi, borçlunun … olduğu, 40.000,00 TL asıl alacak, 3.405,48 TL işlemiş faiz, 6.700,00 TL işlemiş faiz, 6.300,00 TL işlemiş faiz, 1.130,96 TL işlemiş faiz, 120,00 TL komisyon olmak üzere toplam 57.656,44 TL alacak için 11/04/2023 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takibine başlandığı, 12/06/2023 tarihinde dosya hesabı yapıldığı, toplam ödenmesi gereken miktarın 73.367,74 TL olduğunun hesap raporu ile tespit dildiği, aynı tarihte borçlu tarafından dosyaya 73.367,74 TL ve 200,00 TL yatırıldığı, 13/06/2023 tarihinde gerekli harç ve giderler düşüldükten sonra alacaklı vekiline 67.256,16 TL ödeme yapıldığı, tespit edilmiştir. Takip dayanağı belge örneği incelendiğinde; borçlusu …, alacaklısı … San. ve Tic. Ltd. Şirketi olan, 20/05/2016 keşide, 20/05/2020 vade tarihli, 40.000,00 TL bedelli bono olduğu, bedelinin nakden alındığının yazıldığı tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya incelendiğinde davacı vekilinin 19/10/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında borcun tamamının icra dosyasına ödendiğini beyan ettiği, incelenen icra dosyası ile de borcun ödendiği, yapılan ödemelerin alacaklı tarafından dosyadan tahsil edildiği tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı, icra dosyasına yatırılacak paranın teminat karşılığında alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir talep etmişse de, borcun icra dosyasına ödendiği, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin konusunun kalmadığı ve ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın da konusunun kalmadığı kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin USULDEN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/12/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.