Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1427 E. 2023/1706 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1427 Esas
KARAR NO: 2023/1706
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/72
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2005 yılında kurulduğunu ve 200’den fazla tescilli markası olduğunu, davalının ise müvekkilinin devir yoluyla hak sahibi olduğu … ve … numaralı “…” ve “…” ibarelerini müvekkilinin ürünleriyle iltibas oluşturacak şekilde ürünler üzerinde ve satış açıklamalarında kullandığını, ayrıca … e-ticaret konu olan ürünlerin üretiminde kullanılan cihaz, makine gibi araçlara tedbiren el konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İlk derece mahkemesince 16/05/2023 tarihli ara karar ile, davaya konu saç bakım ürünlerinin “…” ve “…” adıyla … isimli e-ticaret sitesinde ve https://www…com alan adlı internet sitesinde satışa sunuldukları, davalı şirketin “…” esas unsurlu tescilli markasının mevcut olduğu, alan adının sahibi olarak kayıtlı olan …’un davalı şirketin ortağı olduğu, bu nedenle … isimli e-ticaret sitesindeki ve https://www…com alan adlı internet sitesindeki satışların da davalı tarafça gerçekleştirildiğinin yaklaşık olarak ispat edildiği, davacının markasında yer alan “…” ibaresinin saç bakım ürünleri için ürün adı veya tanımlayıcı bir ibare olmadığı, davalının “…” ibaresini kozmetik ürünler üzerinde kullanmasının davacının tescilli markaları ile karışıklığa neden olacağına dair bilirkişiler tarafından görüş bildirildiği, bu konuda da yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçesiyle, davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile; takdiren 50.000-TL teminat karşıığında, … ve https://www…com alan adlı internet sitesinde ve başkaca e-ticaret sitelerinde “… MASKESİ” ve “… MASKESİ” markalı ürünlerin satışını ve tanıtımını yapmasının yasaklanmasına karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbirin şartlarına, tedbir kararına ve teminat tutarına itiraz ettiklerini, somut olayda davacının yaklaşık ispat şartını yerine getirmediğini, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacının markasal hak iddia edebileceği bir markasal kullanımının söz konusu olmadığını, “…” ibaresinin kozmetik sektöründe ayırt edici bir ibare olmadığını, bu ibarenin kimsenin tekeline verilemeyeceğini, davacının … sayılı marka başvurusu olan “…” ibareli markası için TPMK tarafından verlien kısmi ret kararının da tam olarak bu durumu ortaya koyduğunu, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu ileri sürerek Mahkememizin 16/05/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN KABULÜ KARARI: İlk derece mahkemesince davalının ihtiyati hacze itirazı duruşmalı olarak incelenerek 13/07/2023 tarihli ara karar ile, her ne kadar tedbir talebinin değerlendirilmesi için alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından internet satışlarında “…” ve “…” ibarelerinin kullanılmasının davacının tescilli markaları ile iltibasa neden olacağına dair görüş bildirilmişse de, davalının davaya konu saç bakım ürünlerinin “…” markası ve “…” adıyla … isimli e-ticaret sitesinde ve https://www…..com alan adlı internet sitesinde satışa sunuldukları, ancak internet arama motorlarında … sözcükleriyle arama yapıldığında davalıya ait https://www…..com/… ve https://www…com/…/… linklerinin tespit edildiği, davacı adına tescilli … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markalarının da 03. sınıfta kozmetik ürünleri için tescilli oldukları, ancak davaya konu edilen ve davalıya ait ürünlerin markasının “…” olduğu, “…” ibaresinin başka firmalar tarafından da saç bakım ürünlerinin tanıtımı için kullanıldığının anlaşıldığı, davalı tarafça arama motorlarında ve linklerde yer alan “…” ibaresinin ürünün cinsi olarak kullanıldığının savunulduğu, bu hususun ve bu kullanımların davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediğinin yargılamayı gerektirdiği, HMK’nun 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın kabulü ile, 16/05/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; -Mahkemenin ihtiyati tedbiri kaldırma gerekçesinin markasal kullanımın hukuki niteliği ile bağdaşmadığını, markasal kullanımların tecavüz teşkil etmesi için illa ki ürünün üzerinde olması bir koşul olmadığını, aksinin kabulünün, marka tescilini ve hukuki korumasını anlamsız kılacağını, ambalajda marka ibaresi yoksa marka tecavüzü yoktur şeklinde olanaksız bir kabule götüreceğini,-Gıda sektörü için … veya mayonnaise ibareleri bir ürün çeşidi ise de, kozmetik sektörü bakımından müvekkilin Türkiye’deki markası ile bu saç ürünlerinin bilinir ve tercih edilir olduğunu, ürün türü savunmasına itibar edilemeyeceğini, -Alınan bilirkişi raporunda markasal ibarelerin ambalajda olmasa bile, davalı tarafından ürünü ticari hayata tedavülü sırasında bir şekilde kullanıldığı tespit edildiğini, mahkeme gerekçesinin aksine, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararını kaldırılmasına yönelik ara kararın ortadan kaldırılarak, davalının müvekkiline ait markasal ibareleri taşıyan satışlarının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair kararın istinaf istemine yöneliktir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının internet sitesi üzerinden satışını yaptığı ürünler üzerinde, davacıya ait markalara ilişkin herhangi bir benzer ibarenin yer almadığı, arama motorunda yapılan arama sonucunda davalıya ait ürünlerin çıkmasının, davalının marka tecavüzü veye haksız rekabeti ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin yargılamayı gerektirdiği, salt arama motorunda çıkan sonuç ile yaklaşık ispatın sağlanamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.23/11/2023