Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1417 E. 2023/1731 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1417 Esas
KARAR NO: 2023/1731
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/413Esas, 22.06.2023 Tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aralarında ticari ilişki bulunan …. A. Ş. ‘ye olan borcuna mahsuben … Beykent İstanbul Şubesi’nin 15.03.2023 keşide tarihli, … numaralı ve 200.309,00-TL lik çeki, bu şirketin İstanbul’daki satış temsilcisi …’e 28.11.2022 tarihinde imza mukabilinde teslim ettiğini, anılan çekin … Ekipmanları Taahhüt …. A. Ş. elinde iken kaybolması üzerine bu şirket …. A. Ş. tarafından 06.12.2022 tarihinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1305 Esas sayılı dosyası ile Kıymetli Evrakın iptaline (çek iptaline ) dair hasımsız dava açıldığını, açılan davada verilen ödeme yasağı kararı üzerine de davacı müvekkilce dava dışı … Taah. … A. Ş. ‘ye yeni bir çek verildiğini ve bu çekin ödendiğini, dava ve takip konusu çekle ilgili olarak açılan çek iptali davasından çeki bankaya ibraz ettiği tarihte haberdar olan davalı / takip alacaklısı görünen şirket bahsi geçen (Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1305 Esas sayılı ) dava dosyasına iyi niyetli üçüncü kişi ve meşru hamil sıfatı ile müdahale talebinde bulunmak, davaya taraf olmak yerine anılan davada verilen 2023/419 Karar sayılı iptal kararının kesinleşmesinin ardından yaklaşık 1,5 ay sonra İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 23.05.2023 tarihinde icra takibine başvurduğunu, ciro silsilesi bozulmuş ve kopmuş olduğunu, takibin önce tedbiren durdurulması ve ardından müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitinin gerektiğini, davalı taraf iyi niyetli olmayıp kötü niyetli olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle dosya borcunun kapak hesabına göre % 15 fazlası ile birlikte dosyaya ( nakit ya da kesin ve süresiz muteber bir bankanın teminat mektubu olarak ) dosyaya depo edilmesi mukabili tedbir kararı verilerek takibin dava sonuna kadar durdurulmasını, bu kabul edilmediği takdirde dosyaya yatacak paranın takip alacaklısı olarak görünen tarafa ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemenin 22.06.2023 Tarihli ara kararı ile ; ” icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, davacı vekilinin icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi isteminin ise; yukarıda anılan düzenlemede mahkemeye dosya kapsamı nazara alınarak tedbirin kabul veya reddi yönünde karar verme yetkisi tanındığı görülmektedir. Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yargılamayı gerektirdiği ve davacının haklılığı konusunda mahkememizde kanaat uyunmadığı” gerekçesi ile tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Çekteki ciro silsilesinin bozuk olduğunu, Ankara Batı ATM’nin 2022/1305 E sayıl ıdosyasında çekin mahkeme kararı ile iptal edildiğini, takip alacaklısının takip öncesinde çekin bankaya ibrazı ile çek iptal dosyasından haberdar olduğunu, dosyaya müdahil olmadığını, iyiniyetli meşru hamil olmaktan çıktğını, çekle ilgili lehtar tarafından açılan davada takibin durdurulmasına karar verildiğini, çek bedelinin müvekkili tarafından lehtara ödendiğini, Mahkemenin “davacının haklılığı hususunda mahkemede kanaat oluşmadığı “gerekçesi ile talebi reddettiğini ve dosyaya yatan paranın takip alacaklısı görünen şirkete ödendiğini, İlerde açılacak maddi, manevi, munzam zarar davalarına esas olması ve Anayasa Mahkemesi vs yerlere yapılacak müracaatlarda yasal yolların tüketilmiş olması şartı da arandığından tedbir talebi reddi kararının istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı dava dilekçesi ile birlikte takibin durdurulması yahut paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili istinaf isteminde, tedbir karının reddine istinaden paranın alacaklıya ödendiğini beyan etmiş olmakla bu aşamada tedbir hususu konusuz kaldığı gibi davacının çekte imza inkarı olmadığı, çekte görünürde düzgün ciro silsilesi olduğu, sair iddiaların yargılamayı gerektirip ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353.1.b.1 md gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davalının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 85-TL istinaf masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2023