Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1377 E. 2023/1740 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1377 Esas
KARAR NO: 2023/1740
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/08/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/530
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden toplam 400.000,01-TL alacağı nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01.03.2018 tarihli ve 5 yıl süreli, … Blv. No:… Marmaris adresinde restoran olarak faaliyet göstermek üzere Franchise Sözleşmesi (“Sözleşme”) akdedildiğini, hem taraflar arasındaki sözleşme 01.03.2023 tarihinde sona erdiğini, hem de davalının gönderdiği Marmaris … Noterliği 18 Nisan 2023 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşme davalı tarafından feshedildiğini, müvekkili şirketin davalıdan aralarındaki sözleşme uyarınca kesilen faturalar ve cari hesaba ilişkin toplam 400.000,01-TL alacağı bulunduğunu, bu alacağa ilişkin müvekkili şirket tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibi başlatılmışsa da, davalı tarafından verilen 15.06.2023 tarihli dilekçe ile hukuka aykırı bir şekilde takibe ve borca itiraz edildiğini, davalının, açıkça borcun varlığını kabul etmediğini, bu durum gerek davalı tarafından müvekkili şirkete gönderilen Marmaris … Noterliğinin 18 Nisan 2023 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesinde, gerek ise davalı şirket yetkilisi … tarafından Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığının 2023/4488 sayılı soruşturma dosyasına şüpheli sıfatıyla verdiği ifadede açık bir ikrar olarak görüleceği üzere; davalının, müvekkili şirkete olan borcunu ödemediğini açıkça kabul ettiğini, davacının bu meblağı elden çıkaracağını ve müvekkili şirketten borçlu olduğu miktarı kaçıracağı yönünde büyük şüphe uyandırdığını belirterek, bu sebeple alacak miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİ KARARI; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 17/08/2023 tarihli 2023/530 E. sayılı ara kararıyla; “… dosya kapsamında yapılan değerlendirmede; taraflar arası düzenlenen sözleşme aslı / mutakabat metni aslı sunulmadığı gibi , talebe konu alacağın varlığı ve miktarı ile muacceliyet durumunun tespiti tamamen yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz koşullarından muaccel bir borcun varlığı hususunun henüz sabit olmadığı ve somut olay bakımından İİKm.257’de aranan koşulların oluşmadığı” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; İhtiyati haciz talebinde bulunan davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Davalının icra takibine yaptığı itirazın kötüniyetli olduğunu, tarafların ticari kayıtları incelendiğinde davalının müvekkiline borçlu olduğunun anlaşılacağını, borcun varlığına ilişkin herhangi bir şüphe ya da ihtilaf bulunmadığını, davalının cevap dilekçesinde borcu ikrar ettiğini, davalının müvekkilinden borçlu olduğu miktarı kaçıracağı yönünde büyük şüphe bulunduğunu, İİK’nun 257. maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının mevcut olduğunu, davalının sözleşme sona ermesine rağmen müvekkilinin markasını kullanmaya devam ederek müvekkilini zarara uğrattığını belirterek, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacakla ilgili başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafça davalının mal varlığına icra takibine konu edilen alacak kadar ihtiyati haciz konulması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili karara karşı istinaf yargı yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nun 257/1. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiş olup, somut olayda davalının taraflar arasında imzalandığı ve sonra feshedildiği iddia edilen sözleşmeden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığı, varsa borç miktarı, borcun muaccel olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle İİK’nun 257/1. maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının mevcut olmadığı ve ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.24/11/2023