Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1274 E. 2023/1471 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1274 Esas
KARAR NO: 2023/1471
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/56Esas, 25.05.2023 Tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas, sayılı dosyasında takibe dayanak evrakların olağan hayat akışına aykırı olması, keşideci imzası bulundurmaması, kambiyo vasfına haiz olmaması, davalı tarafça müvekkillere gönderilmiş meblağ olmadığını ve ne davacı ne de aracılık ettiği herhangi bir kişi tarafından müvekkile teslimi gerçekleşmiş bir ürün olmadığını belirterek müvekkillerin aslında dolandırıldığını, kötü niyetli davalı-alacaklının hile ile söz konusu senetleri …’den aldığını, herhangi bir isim altında alacağı olmayan davalının başlattığı takipler ve takibe konu senetler sebebiyle müvekkillerin herhangi bir borcu bulunmadığından takibin iptali ile davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine, takibin tedbiren durdurulmasına, Takibin Tedbiren durdurulmasına dair taleplerinin kabul görmemesi halinde icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tedbir kararın usul ve yasaya dosya kapsamına aykırı olmakla itiraz ettiklerini, ihtiyati tedbir talep eden tarafın HMK 390. Maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek durumunda olduğunu, Tarafların arasındaki borçlanma işleminin davalı müvekkil …’dan davacılar tarafından alınan önemli miktarda para olduğunu, davacının tüm iddiaları ve dava dilekçesinin dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin yetkili temsilci tarafından imzalanmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirtse de yetkili temsilci tarafından para havalesi yapılmış olması ve diğer kurucu ortak …’nin imzaladığı kambiyo senetlerinden sorumlu olması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbirin davalı müvekkilinin kambiyo senedine bağlı alacağını almasını engellemesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, … kambiyo takibinden dolayı olan borçtan sorumlu olduğunu, İhtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinin19.01.2023 Tarihli tensip ara karar ile ; Davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebinin reddine, Davacı vekilinin İİK’nun 72/3. Maddesi gereğince talep ettiği icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi talebinin kabulü ile, İİK nun 72/3. maddesi gereğince davacı tarafından icra takiplerine konu edilen miktarın (242.220,00 TL) takdiren % 20’si oranındaki nakdi teminat tutarını mahkememiz veznesine yatırdığında veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu mahkememize ibraz ettiğinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki icra takibi nedeniyle icra veznesine davacı tarafından yatırılacak her türlü paranın tedbiren davalılara ödenmemesine/ verilmemesine,” karar verilmiştir. Davalının itirazı duruşmalı olarak incelenmiş olup 25.05.2023 Tarihli ara karar ile; “…tedbir kararının davalı aleyhine hak ve yarar dengesini bozmayacağı ve tarafların menfaat dengesi gözönüne alındığında Mahkememizce verilen tedbir kararının yerinde olduğu anlaşıldığından daval vekilinin mahkememizce verilen tedbire yaptığı itirazının reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı-borçlu tarafın dava konusu icra takiplerinin ödeme icra emri kendilerine gönderildiğinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, daha sonra alacağın süresinin uzaması için iş bu davayı açan borçlu ihtiyati hacizle davanın sonuna kadar takibin durdurulmasını ve alacağın gecikmesi için iş bu davayı açtığını, dava dilekçesinde davacı dava konusu senetlerin imzalandığı dönemde yetkilisi olmadığını iddia ettiğini ve bu beyan üzerine davacı … hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına 2023/29100 Soruşturma numaralı dosya ile resmi senette sahtecilik ve dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı …’nin davacı …’nin kurucusu dolayısıyla yetkilisi olduğundan bahisle senetleri imzaladığını ve taraflar arasındaki güven ilişkisini sağladığını ancak davacının böyle bir yetkisi olmadığı dava açıldıktan sonra anlaşıldığını, borcu ödeme süresinin uzatılması amacı ile dava açılıp tedbir istendiğini belirterek tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Davacılar vekili, bonolardaki şirket imzalarının şirketin yetkilisine ait olmadığını, senetlerin kambiyo senedi vasfında olmadığını, …’nin imzası inkar edilmemiş ise de kefilin sorumlu tutulamayacağını, senetlerin kendisinden kandırılarak alındığını, para havaleleri yapıldığını ancak mal alınmadığını, davalı hakkında şikayetçi olduklarını ileri sürerek menfi tespit kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar vermiş, karara karşı itiraz ise reddedilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, takiplerden sonra açılmış olup ilk derece mahkemesince İİK 72/3. Maddesi, 2.cümlesi gereğince teminat belirlenerek icra veznesine davacı tarafından yatırılacak paranın tedbiren davalılara ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi bu aşamada yerindedir. Davalı vekili istinafında, davacı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası ile şikayetçi olduklarını belirtmiş ise de; davacıların da derdest şikayeti olduğu, ilgili soruşturma dosyalarında toplanacak delillere, değişen duruma göre ilk derece mahkemesinde tedbire yeniden itiraz edilebileceği dikkate alındığında, davalı vekilinin istinafının bu aşamada HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan 269,85-TL ve 738-TL harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 174-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023