Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1227 E. 2023/1531 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1227 Esas
KARAR NO: 2023/1531 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2023
NUMARASI: 2023/114 E. SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 20/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP;Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; müvekkili adına tescilli … tescil numaralı “…” markasının davalılar tarafından izinsiz olarak kitap basım ve satım faaliyetinde kullanıldığını belirterek, dava sonuna kadar tecavüz teşkil ettiği bildirilen fillinin durdurulmasına ve tecavüz teşkil eden ürünlere el konulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca davalıların tasfiyeye giriştiğini belirterek, her türlü hak ve alacaklarına, taşınır ve taşınmaz mallarına, bankalarda yer alan ve paralarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 09/06/2023 tarihli 2023/114 E. sayılı ara kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluşmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; SMK’nun 159. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olduğunu, tedbir için tam ispat şartının aranmasının davacının menfaatine zarar verebileceğini, Mahkemece ispat hususunun her olayın koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiğini, Mahkemece ihtiyati tedbir için tam ispat koşulu aranarak ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını,Dosyaya sunulan marka tescil belgesi ile müvekkilinin markanın sahibi olduğunun görüldüğünü, Kurtalan Noterliği’nce düzenlenen e-tespit tutanağı ile davalıların internet sitelerinde müvekkilinin markasının kullandıklarının tespit edildiğini, Davalılardan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketİ’nin mal kaçırma amacıyla tasfiye sürecine girdiğini, tedbir kararı verilmediği takdirde dava lehe sonuçlansa dahi tahsil kabiliyeti kalmayacağını belirterek, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, dava dilekçesinde belirtilen tedbirlerin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacıya ait 20/02/2018 başvuru, 30/07/2019 tescil tarihli, … tescil numaralı “…” markasının tescil kaydı incelendiğinde; 16, 35 ve 41. Sınıflarda tescil edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinin ekinde sunulan ve … Anonim Şirketi aleyhine yürtülen İstanbul C. Başsavcılığı’nın 2022/52869 soruşturma sayılı dosyasından alınan 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; https://…com/…, https://…com/, https://www…com/…, https://www…com/… isimli ve adresli internet sitelerinde davacıya ait “…” markasının kullanıldığına dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunulan Kurtalan Noterliği’nin 29/03/2023 tarihli, … yevmiye numaralı E-Tespit tutanağı incelendiğinde; …’ın talebi üzerine internet sitesi üzerinde tespit yapılarak tutanağa eklendiği, içerik incelendiğinde “…” ibaresinin bazı yerlerde kullanıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, marka haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla açılan tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı tarafça ihtiyati tedbir talep edilmiş, Mahkemece ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş, davacı vekili tarafından karara karşı istinaf yargı yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sınai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Davacı vekilinin davalıların hak ve alacakları ile banka hesaplarına ve tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıkların el koyulmasına ilişkin tedbir talebiyle ilgili yapılan incelemede; davalıların davacıya ait markaya tecavüz edip etmediklerinin yargılama sonucunda belli olacağı, tecavüz edilmiş olsa bile maddi tazminat miktarının belirlenmesinin de yargılama gerektirdiği, ayrıca HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tebdir kararı verilebileceği, davalıların mal varlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtiyati haciz koşullarının da mevcut olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Davacı tarafın, davalıların marka kullanımlarının tedbiren önlenmesine dair ihtiyati tebdir talebiyle ilgili dosya incelendiğinde; davacı adına 16. sınıfta “…Basılı yayınlar, basılı evrak; Kitaplar, dergiler…” ve 41. Sınıfta “…Eğitim ve öğretim hizmetleri…Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler.” için 20/02/2018 tarihinden itibaren koruma sağlayacak şekilde “…” markasının tescilli olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar İstanbul C. Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporunda ve Kurtalan Noterliği’nin E-Tespit tutanağı ekindeki içeriklerde “…” ibaresinin bazı internet sitesi alan adlarında ve bazı internet sitelerinin içeriklerinde yer aldığı görülmüşse de, bu internet sitelerinin kime ait oldukları, “…” ibaresinin kim tarafından kullanıldığı, “…” ibaresinin kitap basımı ve satımı hizmetleri için tanımlayıcı bir ibare olup olmadığı, bu ibarenin markasal olarak kullanılıp kullanılmadığının yargılama sonucunda belli olacağı, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçeklşmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin ihtiyati tebdir şartlarının mevcut olduğuna dair istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/10/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.