Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1178 E. 2023/1692 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1178 Esas
KARAR NO : 2023/1692
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2021
NUMARASI : 2017/155 Esas – 2021/48 Karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 18/08/2017
KARAR TARİHİ: 22/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 356. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma açılarak yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; SMK 7/2-c uyarınca “…” markasının tanınmış marka sıfatını haiz olduğunu, davalı şirket ile davacı şirketler arasındaki franchise sözleşmesi feshedilmiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından davacı şirketlere ait tabela ve tanıtım evrakının halen izinsiz bir şekilde kullanılmaya devam edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12.1.a maddesi’nin “… tabelası … tarafından iş ortağına ücretsiz olarak verilir. Tabelaya ait vergi ve harçlar iş ortağına aittir. Sözleşmenin sona ermesinden sonra iş ortağı bu tabelayı sağlam ve kullanılabilir halde …’a teslim etmek yükümlüğündedir. İş ortağı mağazaya herhangi başka bir tabela asamaz ve … tabelasını indiremez.” şeklinde olduğunu, karşı tarafa ihtarname keşide edilmek suretiyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından davacı şirketlere herhangi bir ürün gönderilmediğini, tabela ve diğer tüm tanıtım malzemelerinin ise kullanılmaya devam edildiğini, haksız kazanç elde edildiğini, İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2016/138 S.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da “karşı tarafa ait adreste yapılan tespitte AVM’nin dış cephesinde mağazanın kapısında ve iç tarafında ‘…’ markasının, mağaza içerisinde bulunan ev tekstil ürünlerinde ‘…’ markasının kullanıldığı görülmüştür.” denildiğini, davalının davacıya ait markaları haksız olarak kullandığının tespiti ile bu tecavüzün refi ile menine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 5.000,00 TL manevi tazminatın ve sözleşmenin feshinden itibaren davalının elde ettiği net kazanç üzerinden hesaplama yapılarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla belirsiz alacak davası olarak 500,00 TL maddi tazminatın 24/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH; Davacılar vekili 22 Ekim 2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile, maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 155.487,44 TL arttırarak, neticei talebini 155.987,44 TL’ya yükseltmiş ve nispi harcı tamamlamıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirket ile davacı şirket arasında belli bir müddet cari hesaba dayalı ticari ilişki tesis ettiklerini, ticari ilişkiye istinaden taraflar arasında mevcut ticari ilişkinin para anlamında hacmi büyüdüğünden davacı tarafın öncelikle ticari anlamda davalı tarafı elde tutmak için franchise sözleşmesi konulu … SÖZLEŞMESİ akdetmeyi davalı şirkete önerdiğini, davalı şirketin öneriyi kabul etmemesi üzerine, yine aynı mantıkla bu sefer de kendi markasını ihtiva eden kendi yaptırdığı tabelayı reklam ve daha fazla ürünün satılması amaçlı davalı şirkete önerdiğini, taraflar arasında mevcut cari hesap ilişkisinin yavaş yavaş bitmesine mukabil davalı şirket tarafından defaatle sözlü olarak davacı şirkete tabelanın sökümü ve alınması konusunda ricada bulunmuşsa da, davacı tarafça geçiştirilip tabelanın kaldırılmadığını, davacı şirketin marka ve marka haklarına ait herhangi bir imitasyon mal veya ürün satmadığı ortadayken, davalı şirketin haksız bir kullanımından söz edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiğinin aksine davalı şirket ile davacı taraf arasında imzalanmış “…” adı altında bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı tarafça davalıya keşide edilen fesih ihtarnamesinin de bağlayıcılığının bulunmadığı ve davacı lehine delil teşkil etmesinin de mümkün olmadığını belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2017/155 E- 2021/48 K sayılı kararıyla; “…maddi tazminat için bilirkişi incelemesi yapılmışsa da, davalı tarafın kesin süreye rağmen ticari defter, belge ve delillerini sunmaması nedeniyle elde ettiği gelir tespit edilemediği, her ne kadar, davalının elde ettiği gelire göre tazminat hesaplanması gerekirken, mali bilirkişi tarafından lisans bedeline göre hesaplama yapılmışsa da, davalının davaya konu markayı kullanmak suretiyle elde ettiği gelirinin tespit edilememesi nedeniyle, tazminatın TBK’nun 50. maddesi uyarınca mahkemece takdir edildiği…” gerekçede açıklanarak; “Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, Davalının davacıların hak sahibi oldukları “…” markasını iş yeri tabelasında kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, Markaya tecavüzün men’ine ve ref’ine, 5.000,00 TL manevi ve 50.000,00 TL maddi tazminatın 24/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 105.987,44 TL’lik maddi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin davalının marka tecavüzü nedeniyle elde ettiği gelirin dosya kapsamında hesaplanmasının mümkün olmadığından bahisle TBK 50. Madde uyarınca tazminata hükmettiğini, maddi tazminata ilişkin olarak takdir hakkı kullanılmak suretiyle verilen karar nedeniyle, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararda müvekkilleri aleyhine 14.018,80 TL red vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, takdir edilen tazminat tutarına itirazlarının bulunmadığını ancak hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın bozularak, müvekkilleri aleyhine hükmedilen 14.018,80 TL red vekalet ücretinin karardan çıkartılmasına, 740,15 TL yargılama giderinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; Mahkemece muhasip bilirkişi’den alınan raporda; dosyadaki belgeler ve raporlar üzerinde yapılan inceleme sonucu mahkemece markaya tecavüzün var olduğu kabul edilse dahi davalının sırf davacının markasını kullanması sebebiyle elde ettiği muhtemel kazancı belirlemenin mümkün olmadığı, davalının ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığını, bu nedenle Gelir İdaresi Başkanlığı’na yapmış olduğu beyanlardan hareket edilmesinin zorunlu olduğunu, davalı şirketin incelenen dönemde toplam 1.039.916,29 TL tutarında satış yaptığını, ancak kar elde edemediği, İstanbul Ticaret Odası’nın 07/06/2016 tarih ve … sayılı yazısı uyarınca taraflar arasında sözleşmenin olmaması durumlarında söz konusu ürünün cirosunun %15 oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği, bu kapsamda davalının davacı tarafa ödemesi gereken lisans bedelinin net satış tutarının %15’i olan 155.987,44- TL olduğu, SMK’ye göre markayı kullanımın davalının kazancına etkisinin belirlenmesi mümkün bulunmadığından TBK md. 50’ye göre hakim tarafından hakkaniyete uygun bir maddi tazminat yoluna gidilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
G E R E K Ç E:Markaya tecavüzün tespiti,meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talepli davada, ilk derece mahkemesince markaya tecavüzün tespiti, meni, refi ve 5.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir.Dosyanın incelenmesinde, mahkemece bilirkişi raporu alındığı, taraf vekillerinin rapora itiraz ettikleri, mahkemece yeniden rapor alınmadığı, karar gerekçesinde TBK 50. Madde gereğince takdir hakkı kullanılarak 50.000 TL’ye hükmedildiğinin açıklandığı ve davanın reddedilen kısmı yönünden davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Davanın reddedilen kısmın mahkemece takdir hakkının kullanılması nedeniyle ortaya çıktığı anlaşılmakla, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin kısmen davacı üzerinde bırakılması yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün istinaf başvurusu dışında kalan diğer kısımlarının aynen tekrarı ile, yargılama giderlerinin tamamının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş; Dairemizin 15/09/2021 tarih, 2021/1467 Esas – 2021/1506 Karar sayılı işbu ilamı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 05/04/2023 tarih ve 2021/8017 Esas – 2023/2109 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Yargıtay Dairesi bozma ilamında; “… Mahkemece tazminat miktarının hakkaniyete uygun olarak anılan hüküm uyarınca belirlenmiş olması, davacının ispat edemediği ret edilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesine engel değildir. Davacı zarara uğradığı miktarı ispat edemediğinden, ret edilen miktar yönünden davalı yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerekir. Bu nedenlerle istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yazılı gerekçeyle maddi tazminat talebinin takdiri olarak belirlendiği anlaşıldığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığı kararı doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesine yer vermiştir. Dairemizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyularak, bozma ilamında işaret edildiği şekilde yeniden değerlendirme yapılarak reddedilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilerek yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2,3 maddesi gereğince İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 11/03/2021 tarihli 2017/155 E. – 2021/48 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, -Davalının davacıların hak sahibi oldukları “…” markasını iş yeri tabelasında kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, -Markaya tecavüzün men’ine ve ref’ine, -5.000,00 TL manevi ve 50.000,00 TL maddi tazminatın 24/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının fazlaya ilişkin 105.987,44 TL’lik maddi tazminat talebinin reddine,a)Alınması gereken 3.757,05 TL harçtan, peşin alınan 2.757,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 999,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, b)Davacı yararına markaya tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, c)Davacı yararına maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, ç)Davacı yararına manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, d)Davalı yararına maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, e)Davacı tarafından yatırılan 2.757,93 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.789,33 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, f)Davacı tarafından İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/138 D.İş sayılı delil tespiti dosyasına yatırılan 77,30 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, g)Davacılar tarafından yapılan 189,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.189,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%67) 796,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye (%33) 392,35 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına, ğ)Davacılar tarafından İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/138 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan 1.029,00 TL tespit giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%67) 689,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye (%33) 339,55 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına, )Davalı tarafından yapılan 25,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%33) 8,25 TL’nin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%67) 16,75 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf yargılaması yönünden;a)İstinaf yargılaması yönünden davacılardan alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 253,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,85 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat aydına, b)Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve bir duruşma icra edildiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ç)Davalı tarafından istinaf ve temyiz aşamasında yargılama gideri olarak yapılan 292,10 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 54,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 346,10 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 5-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/11/2023