Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/105 E. 2023/533 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/105 Esas
KARAR NO: 2023/533 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2022
NUMARASI: 2021/727 E. SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile davacı arasında amca yeğen ilişkisi bulunduğu, davacının amca olduğu, davalının 30/08/2021 tarihinde yanında … ile birlikte davacının evine gelip, onu korkutarak ve zorla biri 350.000,00 TL bedelli diğeri 400000,00 TL bedelli iki senedi aldığı, senetleri Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla takibe koyduğu belirtilerek; senetlerin zorla alındığını, kaldı ki, davacının psikolojisinin de pek normal olmadığı, davacının 67 yaşında ve alkol alan bir kişi olduğunu, 90 yaşının üstündeki annesine baktığını, bu nedenle psikolojisinin yerinde olmadığını belirterek senetlerden ve icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine ayrıca icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/12/2022 tarihli 2021/727 E. sayılı ara kararıyla;”…İş bu dava İİK 72 madde gereğince açılan menfi tespit davası olup icra takibinden sonra açılan bir menfi tespit davasıdır. İİK 72 madde gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ancak teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İcra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Hatta, HMK 209 maddesi gereğince belgelerin sahte olduğu ileriye sürülse dahi İİK 72 madde HMK 209’a nazaran özel düzenleme niteliğinde olduğundan dolayı takibin durdurulmasına karar verilemediği, bu hususta Genel Kurul Kararı çıktığı, mahkemece icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle; Tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin çocuklarından …’in Bakırköy 2 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/1136 Esas sayılı dosya ile vasilik davası açarak 4721 sayılı MK 405. Madde de düzenlenen akıl sağlığı, MK 406. Madde de düzenlenen savurganlık ve mal varlığını yönetememe iddiası ile vasilik davası açtığını, söz konusu davada müvekkili ile ilgili sağlık raporu alınacağını, davanın kabul edilmesi ve kendisine vasi atanması halinde davaya konu senedin müvekkili için borç doğurmayacağı ve hileli bir senet olacağının aşikar olduğunu. -İİK 72/3 ve HMK 209. Madde hükümlerinin birlikte dikkate alınması gerektiğini, menfî tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de, icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türü olup, usul kuralları bakımından İİK hükümleri ile yetinilmesinin doğru olmadığını, HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerektiğini. – İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki imzaya itiraz HMK 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza itirazına dayalı menfi tespit davalarında bu konuda özel hüküm olan HMK’nun 209.maddesinin uygulanması gerektiğini. -Alacaklı taraf icra dosyasından müvekkiline ait Tuzla’da ki taşınmazı icra vasıtası ile satışa geçtiğini, icra takibinin durması kararı verilmez ise telafisi imkansız zararlar doğacağını, gerek bu dosyanın yerel mahkemece Adli Tıpta yapılacak inceleme, gerekse vasilik dosyasında hastane incelemesi sonrası senedi imzalayan müvekkilinin akıl sağlığı ile ilgili ciddi emarelerin ortaya çıkması, kandırılma ve hile ile bu senedin imzalaması sonrası evin satışının bitmiş ve söz konusu zararın telafisinin de mümkün olmayacağını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, senede atılan imzanın müvekkilinin akıl sağlığı bozuk olduğundan, HMK 209. Madde gereğince senedin sahte evrak olma ihtimali değerlendirilerek mümkünse teminatsız, mümkün olmaması halinde makul bir teminat tutarı karşılığında takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davacı asilin senetleri bilerek ve isteyerek, müvekkiline verdiğini, davacı tarafın daha öncesinde de müvekkiline bir takım söz, borç ve vaatleri olduğunu, yerine getirmediğini, senedin hiçbir şekilde tehditle cebir şiddetle alınmadığı gibi davacı asil ile müvekkilinin dostane ilişkilerinin devam ettiğini, birlikte tatile gittiklerini, davacı tarafın senet üzerindeki imza ve yazı karakterlerine de itiraz etmediğini, davacının akıl sağlığının yerinde olmadığından bahisle açılan vasilik davasının müvekkilinin alacağına geç kavuşmasını engellemek için açıldığını, davacının zamanında matematik üçüncülüğü bulunan akıl sağlığı yerinde olan, aynı anda birden fazla şeyi düşünebilen birisi olduğunu, davacının annesi ile ortak olduğu Bakırköy’deki hissesini satış suretiyle arkadaşına devrettiğini, haklılığını ispat edecek delil sunmadığını beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davaya konu senetlerin, 18/12/2019 tanzim 01/02/2021 vade tarihli 350.000 TL bedelli, keşidecisi …, lehtarı … olan senet ile, 23/12/2019 keşide tarihli 01/03/2021 vade tarihli 400.000 TL bedelli, keşidecisi …, lehtarı … olan senet olduğu, senetlerde “nakden” bedel kaydı bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı alacaklı tarafça ihtiyati haciz kararı alınarak, davacı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, davacı vekilinin bonoların zorla ve baskı ile imzalatıldığı, davalının müvekkiline senetlere konu borcu verecek birikimi bulunmadığı, yaşı, alkol kullanımı ve yatalak annesine bakması nedeniyle davacı müvekkilinin akıl sağlığının bozulduğunu, TMK 405. Madde “akıl sağlığı” ve TMK 406. Madde “Savurganlık ve mal varlığını yönetememe” sebepleriyle müvekkilinin vesayet altına alınması için hakkında dava açıldığını ileri sürerek, HMK 209. Maddeye dayanarak takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince, tensip kararı ile, %20 teminat (164.184,70 TL) karşılığında, İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmişse de, teminatın yatırılmadığı, tedbirin uygulanmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin mahkemeden HMK 209. Maddesine dayanarak, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği, karar gerekçesinde de açıklandığı üzere, İİK 72/3 maddesinin menfi tespit davalarında uygulanması gereken özel hüküm olduğu, sahtelik iddiasının ileri sürülmesinin doğrudan HMK 209. Maddesinin uygulanmasını gerektirmediği, senedin zorla alındığı ve davacının akıl sağlığının bozuk olduğuna yönelik iddiaların yargılamayı gerektirdiği, mahkemece takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/03/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.