Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1047 E. 2023/1502 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1047 Esas
KARAR NO: 2023/1502
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2022
NUMARASI: 2021/214
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 474.000,00 USD borç aldığını, bu borç karşılığında davalının tefeciliğini örtbas etmek için sözleşme düzenlendiğini ve müvekkilinin borç nedeniyle davalıya dört adet senet verdiğini, devam eden süreçte davalı faizlerin arttığını bahane ederek keyfi olarak yeni sözleşmeler düzenlediğini ve bunu müvekkiline zorla imzalattığını, müvekkilinin borcunu 27/03/2018 tarihinden itibaren ödemeye başladığını ve banka kayıtlarıyla ve ödeme dekontlarla da sabit olduğu üzere defalarca kez ödeme yaparak borcunu bitirdiğini, buna rağmen davalının müvekkilinin ofisini basıp müvekkiline silah doğrulttuğunu ve müvekkiline baskı ve silahla tehdit yoluyla 5.000.000,00 TL bedelli senet imzalatarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe koyduğu senet ikrah ile elde edildiğini, olay nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/44978 Sor. nolu dosyasında tanıkların davalının mutad olarak tefecilik yaptığını beyan ettiklerini, senedin müvekkilimin gerçek iradesini yansıtmadığını, müvekkilden ölüm tehdidi ile alındığını, maddi cebir yoluyla düzenlenen bu senede dayalı olarak başlatılan icra takibinin telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vermesi nedeniyle müvekkili adına başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası hakkında teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİRE İLİŞKİN ÖNCEKİ ARA KARARLAR İLE DAİREMİZ KARARLARI: İlk derece mahkemesince, davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebi, 07/04/2021 tarihi ara karar ile reddedilmiş; karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu Dairemizin 22/09/2021 kararı ile esastan reddedilmiştir. Davacı vekili 02/11/2021 tarihli dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebi, 15/11/2021 tarihi ara karar ile reddedilmiş; karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu Dairemizin 30/12/2021 kararı ile kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili 03/01/2022 tarihli dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebi, 31/01/2022 tarihi ara karar ile kabul edilerek, icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu Dairemizin 24/03/2022 kararı ile kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili 25/03/2022 tarihli dilekçesi ile; 01/02/2022 tarihli icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir ret kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2022/466 Esas, 2022/520 Karar sayılı kararıyla kaldırıldığını, durdurulması talep edilen icra dosyasında müvekkiline ait gayrimenkulün 01/04/2022 tarihinde satılacağı nazara alınarak istinaf kararında da belirtilen telafisi güç veya imkansız zararların oluşmasına sebebiyet verilmemesi için incelemenin dosya üzerinden ivedilikle yapılmasına, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında devam eden icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI; İlk derece mahkemesince, icra takibinin durdurulması talebinin reddine dair kararın, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2022/466 E., 2022/520 K. sayılı ilâmı ile kaldırıldığı, Mahkemenin BAM kaldırma kararına direnme hakkı bulunmadığı, istinaf ilamındaki “Mahkemenin kabulü ve olayla ilgili olarak davalı hakkında açılan İstanbul Anadolu 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/724 Esas sayılı dosyasına göre; davacının senedin yağması ve tefecilik iddialarının yaklaşık olarak ispat edilmiş olduğu ilk derece mahkemesinin istinaf incelemesine konu 01/02/2022 tarihli ara kararı ile kabul edilmiş ve bu karara davalının da itiraz etmemiş olması dikkate alındığında, uygun görülecek teminat karşılığında HMK.389.maddesi uyarınca bu aşamada icra takibinin durdurulmasının ileride telafisi güç veya imkansız zararların oluşmasını engellemek için yerinde olacağı anlaşıldığından” şeklindeki gerekçeye uygun olarak %15 teminat ile talebe konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı hakkındaki İstanbul Anadolu 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/724 Esas sayılı dosyasında ilk derece mahkemesi tarafından davanın esası hakkında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davacı vekili 14/04/2023 tarihli itiraz dilekçesi ile, Mahkemece teminatsız olarak tedbir kararı verilmesi mümkün iken, teminatla tedbir kararı vermiş olması nedeniyle itiraz etme zorunluluğu hasıl olduğunu, satışı talep edilen müvekkiline ait gayrimenkulün değerinin, takip alacağının en az 4 katı olduğu nazara alındığında zararını tazmin edememe ihtimali mevcut olmadığını, nakdi teminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek, teminat oranının makul seviyeye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 14/03/2023 tarihli itiraz dilekçesi ile, davacının Mayıs 2019 yılında verdiği senede istinaden 2019 yılında başlatılan icra dosyasına karşı hiç bir itirazda bulunmadığını, satış aşamasına gelince Mart 2021 tarihi itibari ile suç duyurusunda bulunarak menfi tespit davası açtığını, 31/03/2022 tarihli ara kararı açık bir şekilde kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, ara kararın kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise 01/02/2022 tarihli İİK 72/3 uyarınca verilen tedbir ara kararın uygulanması ve bu sefer gerçek alacak miktarı olan 7.739.971,68 TL üzerinden teminat yatırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İlk derece mahkemesince 18/05/2022 tarihli ara karar ile; istinaf mahkemesi kararının kesin olduğu, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 24/03/2022 tarihli 2022/466-520 E-K sayılı ilâmı uyarınca ihtiyati tedbir kararı mecburen HMK’nin 389. Maddesi uyarınca verilmiş ise de, teminat miktarı İİK’nin 72/3. maddesi uyarınca daha az olamayacağı, daha fazla olmasını gerektirir bir neden de bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir kararına karşı davacı vekilinin teminata ve teminat miktarına yaptığı itirazın ve davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına ve teminat miktarına yaptığı itirazların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; -Ağır ceza dosyasının karar aşamasında olduğu da nazara alınarak takibin durdurulmasında haksız çıkılması durumunda takip alacaklısının uğrayacağı zarar alacağına birkaç ay geç kavuşmakla sınırlı iken; tedbir kararının verilmemesi durumunda davacı/gayrimenkul sahibi/borçlunun uğrayacağı zararın on milyonlarca lira olduğunu, -Takip ve dava konusu senedin silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte yağmalanma suçuyla elde edildiğine dair yürütülen kovuşturmanın karar aşamasında olduğu nazara alındığında, teminatsız olarak tedbir kararı verilmesi mümkün iken, teminatla tedbir kararı vermiş olması nedeniyle itiraz etme zorunluluğu hasıl olduğunu, -Mahkemece, gayrimenkul üzerine tedbir koyarak takip alacaklısı sanığın uğraması muhtemel zararını teminat altına alabilecek iken; nakit teminat karşılığı tedbir kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ileri sürerek takibin teminatsız olarak durdurulmasına, bu talebin kabul görmemesi durumunda teminat olarak haciz konulan gayrimenkulün teminat olarka kabulüne, bu talebin de kabul görmemesi durumunda teminat miktarının makul miktarda tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; -İİK 72/3 maddesinin amir hükmü uyarınca icra takibinin durdurulmasının mümkün olmayacağı açık bir şekilde madde metninde yer aldığı halde, istinaf incelemesi yapan yüksek mahkemenin adeta hukuk dışı bir gerekçe ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verdiğini, -Dosyanın hali hazırdaki kapak hesabı 7.739.971,68 TL iken yerel mahkeme tarafından 5.554.931,51 TL tutarın alacak miktarı olarak tespit edilmesinin eksik ve hatalı olduğunu, -Davacının, ticari ilişkide bulunduğu herkese yönelik olarak davaya konu taşınmazı ipotek olarak vermekte ya da haciz koydurmakta ardından borcunu ödeme yükümlülüğü doğduğunda iyi niyetli alacaklıları hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davacının aynı iddiaları Anadolu 11 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/23 E. sayılı dosyası ile başkalarına karşı da ileri sürdüğünü, açılan davanın reddedildiğini, -Davacı tarafın taşınmazın değeriyle ilgili iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sayın istinaf mahkemesi aksi kanaatte ise 01/02/2022 tarihli İİK 72/3 uyarınca verilen tedbir ara kararın uygulanmasına ve bu sefer gerçek alacak miktarı olan 7.739.971,68 TL üzerinden teminat yatırılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair kararın istinaf istemine yöneliktir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararına karşı ,taraf vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.Karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.Somut olayda ilk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda tedbir kararı verildiği, takdir edilen teminat oranında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yönünden alınması gereken 269,85- TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı yönünden alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapıldığı anlaşılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak toplam 234,00 TL posta masrafının 1/2 oranında 117,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf aşamasında davalı avansından çıkış yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.19/10/2023