Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1011 E. 2023/1134 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1011 Esas
KARAR NO: 2023/1134
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2023
NUMARASI: 2023/128 Esas – 2023/213 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin … A.Ş nezdinde kain 110470 numaralı hesabı dahilinde 10.000 USD ve 1.022,58 EURO meblağında mevduatı bulunmakta iken, adı geçen finansman kurumunun tasfiye süresine girmiş olması üzerine yine adı geçen şirketin temsilcilerinin yönlendirme ve talimatları veçhile davalı şirket ile müvekkil arasında 04/01/2011 tarihli devir ve temlik sözleşmesi imzaladığını, sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından müvekkili …’nin tasfiye halinde … A.Ş nezdinde bulunan tüm alacaklarının kendilerinin ödeyeceğini kabul ederek imza altına aldıklarını, söz konusu görüşmeleri veçhile herhangi bir sonuç alınamaması üzerine borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığı, davalının buna itiraz ederek durdurduğunu, bu nedenle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası nezdinde vaki davalı şirket itirazının iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasını, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanağı olan sözleşmenin 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı yasadan önce 04/01/2010 tarihinde imzalanmış olduğundan o tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı yasa hükümlerine göre taraflar arasında yapılan sözleşmedeki yetki şartı geçerli olduğunun ve her iki tarafı da bağladığını, davacı icra takip alacaklısı İstanbul mahkemeleri İcra müdürlüğünden takip yapması gerekirken, sözleşmeye aykırı hareket ederek, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinde icra takibi başlattığını, dolayısıyla ortada geçerli bir icra takibinin olmadığını, bu nedenle itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2023 tarih ve 2023/128 Esas – 2023/213 Karar sayılı kararıyla; “28.02.2023 tarihli vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında Davacının tacir olmadığı dolayısıyla Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK’nın 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Güncel Yargıtay ve BAM içtihatları uyarınca işbu davada görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu tartışmasız olduğunu, işbu dava, müvekkil şirket ile davacı taraf arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olduğunu, ihtilaf konusu sözleşme ve iş bu sözleşmenin ifası tacir olan müvekkilin ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş niteliğinde olduğunu, Bu çerçevede; TTK ’nun 19. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan bir iş/sözleşme diğer taraf için de ticari iş sayılacağından, işbu uyuşmazlığa bakmakla görevli Mahkeme, TTK ’nun 4. ve 5. maddeleri gereğince ticaret mahkemesi olduğunu; sunduğumuz emsal Yargıtay ve BAM ilamları uyarınca davanın tarafları arasındaki uyuşmazlık ticari dava niteliğinde ve uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “HMK 20, 114 ve 115 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın reddine,-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Adliyesi Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine HMK 20. maddesi gereğince gönderilmesine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde “bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu” belirtilmiş, aynı Kanun’un 4.maddesinde ise ticari dava ve işler sayılmıştır. Davalı vekili dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğunu ileri sürmüşse de, … bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık taraflar arasındaki temlik sözleşmesinde davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediği iddiasından kaynaklandığından asliye hukuk mahkemesi görevlidir (Aynı yönde; Yargıtay 11.HD’sinin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181 Karar; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları.). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E,- 2019/328 K sayılı 21/03/2019 tarihli benzer bir uyuşmazlığa konu kararında; “davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığına ” karar verildiği de dikkate alındığında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/07/2023