Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/1006 E. 2023/1264 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1006 Esas
KARAR NO: 2023/1264 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2023
NUMARASI: 2023/90 E. Sayılı Ara Karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekili talep dilekçesinde; TPMK nezdinde … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın 42.sınıfta müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin tescilli markası ile hizmet vermeye ve pazarlama faaliyetlerine halihazırda devam ettiğini, davalının ise müvekkili markasına benzer markayı tescil ettirmek yoluyla aksiyon aldığını ve kötü niyetli olarak benzer marka ismi olan “…” ismini pazarda iltibas yaratma suretiyle websitesi formatında kullanmaya devam ettiğini, davalının bu şekildeki eyleminin müvekkilinin markasına açık bir tecavüz oluşturduğunu, bu suretle de haksız rekabete yol açtığını ve ilgili pazarda müşteriler nezdinde kafa karışıklığına sebebiyet verdiğini iddia ederek, davalının haksız olarak kullanmakta olduğu ve müvekkilinin marka ismi ya da benzeri bulunan her türlü ürün, program, reklam gibi yazılı ve sözlü ürün ve hizmet konusu unsurlarının toplatılması ve kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 06/04/2023 tarihli 2023/90 E. sayılı ara kararıyla; “…Davacının ihtiyati tedbir talebinin mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden bu aşamada reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; TPMK’nun davalıların yapmış olduğu marka başvurusunu itirazları üzerine her iki markanın SMK’nun 6/1. maddesi uyarınca benzer oldukları ve davalı şirketin marka başvurusunun kötüniyetli olduğu gerekçesiyle reddettiğini, HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, buna rağmen tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, davalılar tarafından müvekkilinin markasına çok benzer şekilde “…” markasının müvekkilinin hizmet verdiği alanda kullanıldığını, müvekkilinin müşterilerine mail gönderilerek kafa karışıklığına sebep olduklarını, müvekkilinin bu nedenle ciddi sıkıntılara düşeceğini, davalıların ticari alanda kullandıkları ismin “…” olmasına rağmen TPMK nezdinde “…” markasını tescil ettirmeye çalışmalarının kötüniyetli olduklarını gösterdiğini, müvekkillerinin kullandığı web sitesi ile davalıların web sitesinin gözle görülür şekilde benzer olduğunu, davalının piyasaya sürdüğü uygulamanın da müvekkilinin uygulamasına paralellik gösterdiğini, ihtiyati tebdir taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile davalının haksız kullanmakta olduğu ve müvekkilinin marka ismi ya da benzeri her türlü ürün, program, reklam gibi yazılı ve sözlü ürün ve hizmet konusu unsurların toplatılması ve/veya kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının alınmasına, aksi kanaatte olunması halinde ise dava süreci sonuna kadar davalı web sitesine erişim engeli getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacıya ait marka tescil belgesi incelendiğinde, 02/11/2020 başvuru, 15/08/2021 tescil tarihli, 42. sınıfta “bilgisayar hizmetleri” için tescilli … tescil numaralı “…+Şekil” markasının davacı ve dava dışı … adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça delil olarak dosyaya bir takım mail yazışmaları ile davalıların … tescil başvuru numaralı “…” markasına yaptıkları itirazın marka benzerliği ve kötüniyetli tescil nedeniyle kabul edildiği ve marka başvurusunun reddedildiğine dair TPMK’na ait yazı örnekleri sunulmuştur. Mahkemece davacının bu aşamada iddiasını yaklaşık olarak ispat edemediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava, davacı ve dava dışı … adına 42. Sınıfta “bilgisayar hizmetleri” için tescilli … tescil numaralı “…+Şekil markasının davalılar tarafından kullanıldığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasıdır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında davalı tarafın … tescil başvuru numaralı “…” markasını tescil ettitmek için başvuruda bulundukları ve yapılan itiraz sonucunda markanın davacıya ait marka ile benzer olduğu ve kötüniyetli tescil nedeniyle reddedildiğine dair belge örnekleri sunulmuşsa da, davalıların başvurusunu yaptıkları bu markayı fiilen kullandıklarına dair bu aşamada dosyada bir delil bulunmadığı, sırf marka başvurusu yapılmasının başvurusu yapılan bu markanın kullanıldığını ispatlamaya yeterli olmadığı, davacı tarafça dava dilekçesinde davalıların “…” ismini kullandıklarının belirtildiği, bu ibarenin davalı tarafça kullanılıp kullanılmadığının ve davacı adına tescilli … tescil numaralı “…+Şekil” markası ile benzer olup olmadığının yargılama sonucunda tespit edilebileceği, bu aşamada HMK’nun 390/son maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/09/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.