Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/950 E. 2022/1254 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/950 Esas
KARAR NO: 2022/1254
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/05/2019
NUMARASI: 2016/65 E. – 2019/446 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun davalı şirket … İzmir Kordon Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkilinin bu hesabı 19/10/2019 tarihinde açtığını, müvekkilinin tasarruflarını faizli enstürmanlarda değerlendiren bir yatırımcı olduğunu, nakit birikimini ağırlıklı olarak tahvil, repo ve gecelik faiz işlemlerinde daha iyi koşullarla değerlendirmek maksadıyla banka hesabında tuttuğunu, müvekkilinin … ismine güvenerek hesap açtığını ve şube müdürü …’in yönlendirmesi ile işlemlerin gerçekleştirilmesi için çeşitli tarihlerde … Kordon Şubesi nezdindeki hesabına virman yapıldığını, zaman zamanda … Kordon Şubesinde bizzat şube müdürü …’e hesaba yatırılması amacıyla para tesliminde bulunduğunu, hesap durumunu gösterir hesap özetinin şube müdürü … ve yetkili birbaşka personel tarafından kaşeli ve imzalı olarak verildiğini, müvekkilinin Kordon şube müdürünün hesaplarda usulsüz işlem gerçekleştirdiğinin duyulması üzerine şubeyi aradığını ve kendisine hesabında herhangi bir malvarlığının bulunmadığı bilgisinin verildiğini, bunun üzerine Beşiktaş …Noterliğinin 17/06/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesapta gerçekleşen işlemler hakkında detaylı inceleme yapabilmek için ihtar gönderildiğini ancak davalı şirketin herhangi bir cevap, söz konusu bilgi ve belgelerin verilmediğini ayrıca sürekli bir oyalama politikası izlediğini, müvekkilinin en son tarihli portföyünde görünen ve kendisine kaşeli ve imzalı olarak verilen 03/03/2015 tarihli dökümde yer alan 1.175.136,00 TL’nin ödenmeyeceğinin anlaşılması üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile toplam yasal faizi ile birlikte 1.214.996,82 TL tutarında icra takibi başlattıklarını, davalı şirket tarafından icra dosyasına kısmen itiraz edildiğini, takip konusu alacağın 882.231,00 TL’lik kısmına ve işlemiş faize itiraz edilerek takibin durduğunu, davanın açıldığı tarih itibariyle …’in tutuklu olarak cezaevinde bulunduğunu, davalı şirketin sermaye piyasası mevzuatından doğan iç denetim yükümlülüğünü hiç bir şekilde yerine getirmediğini, sağlıklı ve işleyen bir kontrol ve teftiş mekanizmasının oluşturmadığının açık ve net ortada olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sermaye piyasalarında aracı kurum olarak faaliyet gösterdiğini, şirketin temsil ve ilzamı şirket kaşesi üzerine atılacak sirkülerde imza yetkilisi olarak belirlenen iki kişinin atacağı imzalar ile olabildiğini, bir müşterinin ihbarı üzerine şirket çalışanı olan … tarafından müşteri hesaplarında usulsüz işlemler yapıldığının tespit edildiğini ve bu kişi hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/43383 Esas sayılı dosyasında verilen tutuklama kararı ile tutuklandığını, davacı …’nun şirket nezdinde … nolu hesap açıldığını, 18/05/2015 tarihinde davacı kendi el yazısı ve imzalı hesabı ile ilgili olarak 28/04/2015 tarihli sahte portföy dökümünü esas alarak 1.187.276,00 TL mutabakat tutarının kendisine ödenmesi talebini vekaleten kızı … tarafından müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirket ile davacı, davacı avukatı ve kızı ile müteaddit defalar yüz yüze ve telefonla görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler sırasında davacı ve temsilcilerinin bir kısım rakamları kabul ettikleri ve sulh görüşmelerinin yapıldığını, davacı tarafından 1.176.136,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, bu icra takibine şirket kayıtlarına göre hesapta 283.905,00 TL bulunması sebebiyle bakiye 882.231,00 TL’lik kısma ve ferilerine, borca dayanak yapılan 03/03/2015 tarihli müşteri portföyü belgesindeki şirket kaşesinin sahte olması, müvekkili şirketi temsil ve ilzamının kaşe üzerine atılacak yetkili çift imzayla mümkün iken müşteri portföyü belgesindeki …’in şahsi imzası dışındaki ikinci imzanın da sahte olması nedenleriyle belgenin geçerliliği ve müvekkili şirketin bağlayacılığının bulunmadığı gerekçeleriyle itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin bu gibi olaylara ve uğranılacak zararlara karşı … Sigorta A.Ş.ile emniyeti suistimal klozlu bir sigorta poliçesi imzaladığını davanın ihbarını talep ettiklerini, belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın … ve … Sigortaya ihbar edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/65 E. – 2019/446 K. sayılı kararıyla; “Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müd. … E.sayılı dosyasındaki 882.231,00 TL asıl ve 19.623,74 TL işlemiş faiz olmak üzere 901.854,74 TL’ye ilişkin itirazın iptaline, takibin kabul edilen kısımlar yönünden aynı şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizin 24/01/2020 tarih, 2020/164 E. – 2020/103 K. sayılı ilamıyla; “Karar, davalı vekilince 15/05/2019 tarihli süre tutum dilekçesiyle istinaf edilmiştir. Bunun üzerine mahkemece 13/09/2019 tarihli muhtıra ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 15.401,42 TL nispi istinaf harcının yatırılması için davalı vekiline muhtıra çıkarılmış ve bu muhtıranın 22/09/2019 tarihinde davalı vekiline elektronik tebligat yöntemiyle tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilince işbu muhtıranın tebliğinden önce 18/09/2019 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulduğu ve 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile nispi istinaf harcı olarak 12.987,43 TL’nin yatırıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar dairemizce başlangıçta eksik olan 2.413,99 TL nispi istinaf harcının ikmali için geri çevirme kararı verilmiş ise de, HMK’nun 90/1 maddesi 2.cümle gereğince; kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında Hakim kanundaki süreleri arttıramaz veya eksiltemez. Buna göre davalı vekiline muhtıranın 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde verilen kesin sürede istenilen istinaf nispi harcı tamamlanmadığından, HMK’nın 344.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan kararı davacı vekili de katılma yoluyla istinaf etmiş ise de, davalı vekilinin istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verildiğinden, katılmalı istinaf talebi asıl istinaf talebine bağlı bulunduğundan ve davacı vekilinin istinaf talebinin de incelenemeyeceğinden reddine” karar verilmiştir.
YARGITAY İLAMI: Dairemizce verilen 24/01/2020 tarih, 2020/164 E. – 2020/103 K. Sayılı ilamının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 22/12/2021 tarih, 2020/4484 E. – 2021/7335 K. Sayılı ilamıyla; “…HMK’nın 344. maddesi hükmü, istinaf başvurusunda bulunan tarafça gerekli harç ve giderlerin yazılı bildirime karşın yatırılmaması yahut ikmal edilmemesi halinde başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararın ilk derece mahkemesine ait bir görev olduğunu belirtmekte olup İlk Derece Mahkemesi’nce bu yönde bir karar verilmesi ve ilgilinin bu (ek) karara karşı HMK’nin 346/2. maddesi uyarınca bir haftalık süre içerisinde istinaf isteminde bulunulması halinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce gerekli inceleme yapılabileceği açıktır. Oysa ilk derece mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına kararı verilmeksizin dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine sevkedilmesi halinde bu yöndeki kararın Bölge Adliye Mahkemesince de verilebileceğine ilişkin bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, kendisine anlatılan şekilde intikal eden dava dosyaları bakımından HMK’nın 352. maddesi uyarınca başvuru şartlarının yerine getirilmediğinin saptanması halinde verilmesi gerekli kararın, dava dosyasının ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi ve HMK’nın 344. maddesi çerçevesinde yasa gereğinin takdir ifasının talep edilmesi ile sınırlıdır. Tüm bu sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen istinaf isteminin yapılmamış sayılmasına dair kararı yerinde görülmemiş, açıklanan gerekçeye dayalı olarak bozulmasına.” karar verilmiştir. Dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, Dairemizce yeniden esas numarası alınarak duruşma açılmış, yapılan duruşma sonunda usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına, karara uygun şekilde değerlendirmenin yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN EK KARAR: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2022 tarih ve 2016/65 Esas – 2019/446 Karar sayılı ek kararıyla; “Tüm dosya kapsamından davalı vekilinin 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde verilen kesin sürede istinaf nispi harcını tamamlamadığından HMK’nın 344. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, davacı vekilinin kararı katılma yoluyla istinaf etmiş ise de, davalı vekilinin istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verildiğinden katılma yoluyla istinaf talebinin asıl istinaf talebine bağlı bulunduğundan ve davacı vekilinin istinaf talebininde incelenemeyeceğinden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Yerel mahkemenin ‘istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması’ kararının hatalı olduğunu, kanun hükmünün uygulanabilmesi için istinaf dilekçesi verilirken harcın eksik ödenmesinin veya hiç ödenmemiş olmasının gerektiğini, oysa somut olayda mahkemece verilen 1 haftalık sürenin usule aykırı olduğunu, İstinaf dairesi tarafından harç eksikliğinin tamamlatılması yönündeki kararı üzerine mahkemece çıkarılan 04.12.2019 tarihli muhtıra üzerine eksik harcın verilen süre içinde tamamlandığını, Mahkemece ‘Süre tutum dilekçesi verilmesinin istinaf dilekçesi olarak kabul edilmesinin’ hatalı olduğunu, hukuk usulünde süre tutum dilekçesinin yer almadığını, sürelerin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağını, İstinaf harç ve giderlerinin gerekli ihtarat içen muhtıra ile bildirilmesi, muhtıranın mahkeme hakimi veya başkanının sicil ve imzasını içermesi gerektiğini, Yasal şartları yerine getirilen istinaf başvurumuzun yapıldığının tespit edilerek istinaf taleplerimiz yönünden esastan inceleme yapılmasının gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.05.2019 tarih ve 2016/65 Esas – 2019/446 Karar sayılı kararıyla; “Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müd. … E.sayılı dosyasındaki 882.231,00 TL asıl ve 19.623,74 TL işlemiş faiz olmak üzere 901.854,74 TL’ye ilişkin itirazın iptaline, takibin kabul edilen kısımlar yönünden aynı şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemizce başlangıçta eksik olan 2.413,99 TL nispi istinaf harcının ikmali için geri çevirme kararı verilmiş ise de, “HMK’nun 90/1 maddesi 2.cümle gereğince; kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında Hakim kanundaki süreleri arttıramaz veya eksiltemez.” düzenlemesi gereğince, ilk derece mahkemesi tarafından davalı vekiline istinaf harcı eksikliğini tamamlamaya ilişkin muhtıranın 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde verilen kesin sürede istenilen istinaf nispi harcı tamamlanmadığından, HMK’nın 344.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dairemizce verilen 24/01/2020 tarih, 2020/164 Esas – 2020/103 Karar sayılı ilamının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 22/12/2021 tarih, 2020/4484 E. – 2021/7335 K. Sayılı ilamıyla; “…HMK’nın 344. maddesi hükmü, istinaf başvurusunda bulunan tarafça gerekli harç ve giderlerin yazılı bildirime karşın yatırılmaması yahut ikmal edilmemesi halinde başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararın ilk derece mahkemesine ait bir görev olduğunu belirtmekte olup, Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nın 352. maddesi uyarınca başvuru şartlarının yerine getirilmediğinin saptanması halinde verilmesi gerekli kararın, dava dosyasının ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi ve HMK’nın 344. maddesi çerçevesinde yasa gereğinin takdir ifasının talep edilmesi ile sınırlıdır. Tüm bu sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen istinaf isteminin yapılmamış sayılmasına dair kararı yerinde görülmemiş, açıklanan gerekçeye dayalı olarak bozulmasına” karar verilmiştir. Dairemizce yeniden esas numarası alınarak duruşma açılmış, yapılan duruşma sonunda usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına, karara uygun şekilde değerlendirmenin yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2022 tarih ve 2016/65 Esas – 2019/446 Karar sayılı ek kararıyla; “Tüm dosya kapsamından davalı vekilinin 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde verilen kesin sürede istinaf nispi harcını tamamlamadığından HMK’nın 344. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, davacı vekilinin kararı katılma yoluyla istinaf etmiş ise de, davalı vekilinin istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verildiğinden katılma yoluyla istinaf talebinin asıl istinaf talebine bağlı bulunduğundan ve davacı vekilinin istinaf talebininde incelenemeyeceğinden reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin 13.05.2019 tarih ve 2016/65 Esas – 2019/446 Karar sayılı kararının davalı vekili tarafından 15.05.2019 tarihli dilekçe ile istinaf edildiği, dilekçe içeriğinden “Mahkemece gerekli harç ve masrafların hesaplanarak bildirilmesi” isteminin de yer aldığı, ilk derece mahkemesinin 13.09.2019 tarihli mahkeme başkanı … ve mahkeme katibi … imza ve sicilini taşıyan karar ile davalı vekiline 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 15.401,42 TL istinaf nispi harcını yatırması için bir haftalık kesin süre verildiği, muhtıranın yasal geçerlilik şartlarını taşıdığı ve davalı vekiline 22/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 18.09.2019 tarihinde 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 12.987,43 TL istinaf nispi harcını yatırdığı, mahkemece kesin olarak verilen sürede eksik 2.413,99 TL nispi istinaf harcının ikmal edilmediği, açıklanan bu durum karşısında mahkemece verilen kesin sürede istinaf nispi harcını tamamlamadığından HMK’nın 344. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin asıl karara yönelik katılma yoluyla yaptığı istinaf talebinin, davalı istinafının yapılmamış olması nedeniyle REDDİNE, 3-Davalı tarafından harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/07/2022