Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/95 E. 2023/1477 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/95 Esas
KARAR NO: 2023/1477
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2021
NUMARASI: 2016/385 E, 2021/187K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket aleyhinde başlatılan takiplerde imza ve borca itiraz yönünden İstanbul Anadolu … İcra Mahkemesi’ne açılan davanın takip edilemediğinden açılmamış sayılması kararı verildiğini, senetlerin şirket bilgisi dışında biri ya da birileri tarafından doldurulup şirketin kaşesine benzer bir kaşe ile vurulmak suretiyle imza edildiği, senet üzerindeki yazıların davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davacı şirketin senet üzerinde lehdar olan … ile senet tanzim edip verecek ticari ilişkisinin bulunmadığını, yazı ve imza üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve şirkete ait defter kayıtlarının incelenmesiyle açık ve net olarak anlaşılacağını, icra dosyalarında alacaklı taraf olan …’a borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra mahkemesine açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, senet borcunun kesinleştiğini, davalı şirketin davacı şirketle ilgili konu hakkında herhangi bir görüşmesinin bulunmadığını, takip konusu senetlerin davalı şirkete ticari olarak iş yapmış olduğu senetlerde takip borçlusu … Tic. Ltd. Şti.’den ciro yoluyla geçtiğini, davalı şirketin senedi vadesi geldiğinde protesto ederek akabinde icra takibi başlattığını ayrıca davalı şirketin davacı şirketten yüklü bir miktarda alacağı olduğu ve dava konusu icra takipleri dışında başka icra takiplerinin de olduğunu, İTO kayıtları incelendiğinde sürekli olarak yetkili temsilcilerinin ve unvanlarının değiştiğini, senedin tanzim tarihine göre davacı şirketin ticari sicil kaydı incelenerek yetkililerinin tespit edilmesi ve imza incelemesinin yetkilinin örneklerine göre yapılmasını talep ettiğini, senetlerin sahte olması ile ilgili herhangi bir suç duyurusunda veya şikayette bulunulmadığını, senetlerin tanzim tarihlerine göre davacı tarafın ticari kayıtlarının incelenerek … isimli kişi ile ilgili kayıt olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davalı şirketin senedi ciro yoluyla devraldığını ve iyiniyetli hamil durumunda olduğunu, davacı tarafın sürekli temsilci değiştirerek şirket adı altında atılan imzaları kötü niyetli olarak inkar ettiğini belirterek davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”…Davanın KABULÜNE, Davalı tarafça başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine konu senetlerdeki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporuna itirazların incelenmediğini, senetlerde hamil ve ilk ciranta olan … isimli kişinin göndermiş olduğu beyan dilekçesinde; “…. Sayın Mahkemenizce ticari defterlerim istenmiş ise de benim herhangi bir ticari defterim yoktur. Tacir değilim. Bu nedenle ticari defterlerimde de bulunmamaktadır. Hiç bir zaman da olmamıştır. Bu nedenle herhangi bir ticari defter sunamıyorum. Dosyanızın davalısı olan … İnşaat ile hiçbir ticari bağlantım bulunmamaktadır. Dosyada bulunan senedi işlerini yaptığım firma yetkilisi …, muhasebeci … olarak bildiğim şahıslardan alacağım karşılığı aldım. Ben bu senedi pimapen işi yapan İlyas arkadaşıma parasal sıkıntısı olduğu için borcum olmadığı halde yardımcı olmak için verdim….” şeklinde beyanda bulunduğunu, Dava konusu senetlerdeki şirket imzası ile … dosyaya göndermiş olduğu 20.11.2020 tarihli dilekçe üzerindeki imzaların birbirine benzediğini, …’in beyan dilekçesinde adı geçen … isimli kişi davacı şirketin Ticaret Odası Kayıtlarında önceki yetkilisi olarak görünen … olması da kuvvetle muhtemel olduğunu, Davacı şirketin defterlerinin bulunmayışı, vergi dairesinde olduğuna ilişkin gerçek dışı beyanlar, … isimli kişinin beyanları ve imzalarının senet üzerindeki keşideci şirket imzasına benzerlik taşıması gibi hususlar dikkate alındığında davacı şirketin yetkilileri ve senet borçlusu olan …’in aralarında fikir birliği olduğunu gösterdiğini, herhangi bir suç duyurusu bulunulmamasının hayatın olağan akışına uymadığını, … imzası ile senetteki davacı şirkete atfen yer alan imzanın aynı olup olmadığı hususunda imza incelemesi talep edilmiş ise de mahkemenin reddettiğini, … ve fikir birliği içinde olduğu kişiler hakkında sahtecilik ve dolandırıcılıktan dolayı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/88183 numarasıyla soruşturma başlatıldığını, soruşturma sonucunun bekletici mesele yapılmasını Senetlerin tanzim tarihlerine göre davacı tarafın ticari kayıtlarının incelenerek … isimli kişi ile ilgili kayıt olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davacının sürekli temsilci değiştirdiğini, kötüniyetli olduğunu, Kararın kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf istemi HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar dikkate alınarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece ATK’dan alınan rapor esas alınarak karar verilmesi yerinde olduğu gibi, davalı da istinafında ATK raporuna itiraz etmemiş, ancak senet keşidecisi ile lehtarın işbirliği içinde hareket ettiklerini iddia etmiştir. Davalı senedin, tanzim tarihinden önce (ileri vadeli) tanzim edildiğine ilişkin ispata elverişli herhangi bir delil sunmadığından önceki yetkililerin imza incelemesi yapılmaması yerindedir. Davalı, senetlerdeki keşideci imzasının lehtar eli ürünü olabileceğini ileri sürmüş ve dava konusu senetler yönünden şikayetçi olmuş ise de ilgili soruşturma dosyası UYAP’ tan incelendiğinde davacı şirketin yetkilileri hakkında açılan bir kamu davası olmadığı, İstanbul Anadolu 25.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/764 esas sayılı dosyasında sanıkların senet lehtarı … ile dava dışı üçüncü kişi olduğu görülmekle ilgili ceza davasının beklenilmesi iş bu davada sonuca etkili olmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 928,58-TL harçtan, peşin alınan 232,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 696,43-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 5,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023