Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/93 E. 2022/458 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/93 Esas
KARAR NO: 2022/458 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/236 E. Sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP;İhtiyati tedbir talep eden vekili Mahkemenin 2021/211 Değişik iş sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile; müvekkilinin … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “… (…)” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli ve … sayılı “…” ibareli markaların TPMK nezdinde tescilli olduğunu, tespit istenilen adreste müvekkiline ait “…” esas unsurlu marka ile iltibasa sebebiyet veren kullanımların kendilerince tespit edildiğini, karşı yanın kullanımının, müvekkilinin şirketine ait “…” asli unsurlu seri markalarla gerek görsel gerek işitsel, gerekse de anlamsal olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkilinin “…” ibareli tescilli markalarından doğan haklarına zarar verdiğini iddia ederek, karşı yanın müvekkiline ait marka ile iltibas yaratır her türlü kullanımın sonlandırılmasını, var ise ürünlerin, evrak, broşür, tanıtım malzemesi, tabela, müvekkiline ait markanın üzerine yer aldığı iş nedeniyle kullanılan kıyafetler ve sair her türlü dokümanın ihtiyati tedbir yoluyla toplanmasını talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/09/2021 tarihli 2021/211 D.İş sayılı ara kararıyla; ” İhtiyati tedbir isteyenin talebinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … tescil nolu “…” esas unsurlu markalar yönünden 50.000,00 TL nakdi veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu teminat ile kabulüne, karşı tarafın, ihtiyati tedbir talep eden adına …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … tescil numaralı “…” esas unsurlu markaların, koruma kapsamındaki ürünlerin, evrak, broşür, tanıtım malzemesi, tabela, “…” ibareleri markanın yer aldığı iş nedeniyle kullanılan kıyafetler ve sair her türlü dokümana TEDBİREN EL KONULARAK YED-İ EMİNE TESLİMİNE ” karar verilmiştir. Aleyhine tedbir istenen davalı vekilinin 2021/211 Değişik iş sayılı dosyasına ibraz ettiği itiraz dilekçesinde; müvekkilinin kurucusu olduğu … ibareli firmanın tam 9 yılı aşkın süredir aktif bir şekilde altın üretici olarak çevresindekiler tarafından saygı gören ve bilinen bir işletme olduğunu, davacı firmanın ise müvekkilinin aksine rafineri olarak görev yapmakta olup üretici konumunda olduğunu, müvekkili … ile davacı … arasında iddia edildiği gibi isim, tabela, amblem ve kartvizit benzerliği bulunmadığını, davacı tarafın kötüniyetli olarak kendisinin marka adı ile benzerlik gösteren bir çok firmalara da dava açtığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının iptalini talep etmiştir. Aleyhine tedbir talep edilen vekilinin tedbire itirazı, asıl davanın açıldığı Mahkemenin 2021/236 Esas sayılı dosyasında değerlendirilmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/12/2021 tarihli 2021/236 Esas sayılı kararıyla; “TPMK kayıtları, mahallinde yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; SMK 159 ile HMK 389 ve devamı maddelerinde aranan koşullarının ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, tarafların hak ve menfaat dengeleri gözetilerek yeterince teminatın alındığı” gerekçesiyle; tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı şirketin 2012 yılında …, … ve … tarafından ortaklık şeklinde kurulduğunu, firmanın kuruluşu sırasında isimlerin baş harflerinin birleştirilerek, … ibareli markayı kurduklarını, davacı … ile davalı …’un herhangi bir ilişkisi, benzerliği ve taklitçiliğinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin altın üreticisi olduğunu, davacının ise rafineri olarak görev yaptığını, aynı sektörde faaliyet göstermediklerini, tarafların unvanları arasında benzerlik bulunmadığını, tabelalarının da farklı olduğunu, müvekkilinin bu ismi kullanmaktaki amacının kendi ön adlarının firma ismi olarak kullanılması olduğunu, müvekkilinin aynı marka altında yıllardır altın üreticiliği yaptığını, davacının kötüniyetli olarak kendisinin markası ile benzerlik göstermeyen birçok firmaya dava açtığını beyanla tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılarak, tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında, müvekkilinin 2011 yılından beri ülkemizde hizmet verdiğini, müvekkilinin … markası ile faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalının ise … unsurlu marka kullanımını gerçekleştirdiğini, davalının savunmalarının hukuki olmadığını, tespit raporunun iddialarını doğruladığını, beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Bilirkişi raporu içeriğindeki marka tescil kayıtlarından; davacı adına en eskisi 29/12/2010 başvuru tarihli, … başvuru numaralı 14/35/36. Sınıflarda tescilli … şekil markasının ve … ibareli 14. Ve 35. Sınıflarda tescilli başka markalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Aleyhine tespit istenen adına bilirkişi tarafından yapılan marka sorgulamasında; 27/04/2018 başvuru tarihli 14/35 sınıflarda … ibareli marka başvurusu yapıldığı, davacı tarafın itirazı üzerine marka başvurusunun reddine karar verildiği, başvuru sahibi tarafından süresi içerisinde karara itiraz edilmemesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemenin 2021/211 değişik iş sayılı dosyasında marka vekili bilirkişiden alınan 16/09/2021 havale tarihli raporda “tespit talep edene ait ve “…” asli unsurlu markalarının tespite konu ve nice sınıflandırması 14.kuyumculuk eşyaları (taklitler dahil) emtiasında tescilli olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın tespit talep eden tarafla aynı/benzer sektörde faaliyet gösterdiği, aleyhine tespit istenen tarafın faaliyetlerinin, tescil talep eden markaları kapsamında olduğu, aleyhine tespit istenen tarafa ait adreste yapılan incelemelerde, ön cephe tabelasında, kartvizitlerde, masa üstü takvimlerinde, duvar tablosunda, duvar afişinde ve sipariş formları üzerinde tespit talep eden adına tescilli ve asli unsurlu “…” markalarına benzer şekilde “…” şeklinde marka kullanımının tespit edildiğini” beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: Tedbir talep eden davacı tarafça, asıl davadan önce delil tespiti ve tedbir talebinde bulunulduğu, Mahkemenin 2021/211 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafın işyerinin ön cephesinde, masa üstü takviminde, kartvizitler üzerinde, duvar tablolarında, duvar afişinde ve sipariş formunda … ibaresinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça davada markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, ref’i ve tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın tedbir kararına itirazı asıl davada duruşmalı olarak incelenerek, itirazın reddine karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamında bulunan marka tescil kayıtlarından, davacı şirket adına … ibareli markaların 14/35. Sınıflarda tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Davalı adına yapılan 14/35 sınıflarda … ibareli marka başvurusunun ise davacının itirazı üzerine reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın savunmaları yargılama sırasında mahkemece değerlendirilecekse de, bu aşamada marka tescil kayıtları ile tespit rapor içeriği göz önüne alındığında, tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulları oluşmakla, tedbire itirazın reddine karar verilmesi yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.