Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/917 E. 2022/1034 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/917 Esas
KARAR NO: 2022/1034 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2022
NUMARASI: 2021/366 E. – 2022/429 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar tarafından davacı şirket lehine düzenlenmiş olan 15/03/2015 vade tarihli 40.000,00 TL, 15/04/2015 vade tarihli 40.000,00 TL, 15/05/2015 vade tarihli 40.000,00 TL, 15/06/2015 vade tarihli 40.000,00 TL ve 15/07/2015 vade tarihli 40.000,00 TL tutarlı bonolar günlerinde ödenmeyince alacağın tahsili için Eskişehir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğini, dosyanın yetkili Sakarya …İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, davalılar tarafından yine borca itiraz edildiğini, takibin durduğunu, itiraz dilekçelerinde öncelikle mükerrerlik iddiasında bulunulduğunu, borca itiraz sebebi olarak takibe konu senetlerin teminat senedi olarak verildiğinin iddia edildiğini, teminat senedi olduğunu ispat mükellefiyetinin karşı tarafa ait olduğunu, müvekkili şirketin imzasını taşıyan yazılı bir belge ile ispat edilmesi gerektiğini, böyle bir belgenin ibraz edilmediğini, itiraz dilekçesinde müvekkili şirketin distribütör sözleşmesine uymadığı gibi bir sebebe dayanılmış olduğunu, bu sebebin alacaklarını ispat eder mahiyetteki senetlerle bir ilgisi olmadığını, davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, icraya konu evrakların kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, evrakların Eskişehir … İcra Müdürlüğünün …, … ve Eskişehir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarından işleme konulduğunu, mükerrer takibin söz konusu olduğunu, müvekkillerinin davacı şirkete borcu olmadığını, takibe konu evrakların bayilik alınırken teminat olarak verildiğini, senetlerde tanzim tarihi olmadığından, kambiyo senedi hükmünde olmadıklarını, taraflar arasında 01/03/2015 tarihli bayilik sözleşmesi olduğunu, davacının sözleşmeye uymadığını ve hiçbir neden yokken sözleşmeyi feshettiğini, beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/10/2017 tarihli, 2016/563 Esas- 2017/570 K sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizin 11/03/2021 tarihli 2018/639 Esas-2021/504 Karar sayılı kararıyla; “..Davaya konu; Sakarya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yer alan bonoların örneklerinde düzenlenme tarihinin yer almadığı, Eskişehir … İcra Mahkemesi’nin 29/06/2016 tarih ve … esas, … karar sayılı kararında; Eskişehir …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası yönünden senetlerde tanzim tarihi olmadığından kambiyo senedine dayalı takibin iptaline karar verildiği, Eskişehir …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünden gönderilen cevabi yazı incelendiğinde ise; icra dairesine sunulan senet asıllarında 15.02.2015 olarak tanzim tarihinin yazılmış olduğu, ancak takip talep ekinde aslı gibidir yazısı ve imzası bulunan senet örneklerinde ise tanzim tarihlerinin boş olduğunun görüldüğü, bu durumda ibraz tarihinde geçerli bir tanzim tarihi bulunmadığından takibe konu senetlerin kambiyo vasfında olduğunun kabul edilemeyeceği, dava konusu edilen bonolardaki imzalar davalılar tarafından inkar edilmediği, tanzim tarihi bulunmayan, kambiyo senedi niteliği taşımayan alacağa dayanak yapılan belgelerin adi senet olduğunun kabulü gerekir, adi senet niteliğindeki belgelerde talilden söz edilemeyeceği (Y.19HD, 2012/7766 Esas, 2012/12856K sayılı, 13.09.2012 T ilamı ) bu durumda somut olay bakımından ispat külfetinin davacıda olduğundan senette malen ibaresi olduğundan davacının mal teslimini kanıtlaması gerektiği…” gerekçesiyle, davacı delillerinin değerlendirilmesi yönünden, eksik inceleme nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI; Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 14/09/2021 tarihli, 2021/134 E- 2021/452 K sayılı kararıyla; “…Somut olayda da HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamasına karar verildiği, eldeki davanın da TTK’nun 4.maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğu ve mahkemenin görevsiz olduğu… kararın Yargıtay HGK 04/10/2006 gün 8/597- 623 sayılı kararında vurgulandığı üzere teknik anlamda bir görevsizlik kararı değil, özel mahkemenin yargı çevresinde sonradan faaliyete geçmiş olmasından kaynaklanan, kendine özgü bir devir (aktarma) kararı niteliğinde ve kesindir. ” gerekçesiyle; ” dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ve GÖNDERİLMESİNE” kesin olarak karar verilmiş ve dosya resen 15/09/2021 tarihinde, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
MAHKEME KARARI; Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2022 tarihli 2021/366 Esas-2022/429 Karar sayılı kararıyla; “…. Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare de bulunmadığı (Benzer yönde Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/6478 esas 2021/11561 karar), mahkemenin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği” gerekçesiyle; Mahkemenin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yargı çevresi belirlemesine ilişkin 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararının göreve ilişkin bir karar olmadığı, dolayısıyla davanın açıldığı tarihte hangimahkeme görevli ise o mahkemenin davayı görüp bitirmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmişse de, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, Hakimler Savcılar Kurulu kararının, derdest davalar yönünden de belirleme yaptığı, karar kapsamında Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevrelerinin ilin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin HSK Kararı’nda mevcut davaların açıldığı tarihte görevli olan mahkeme tarafından görülmeye devam edilmesi hususunda bir düzenleme bulunmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin elinde mevcut derdest davada Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatını kullanarak davaya devam etmesinin mümkün olmadığı, gerekçesiyle, mahkeme kararının kaldırılmasına, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada Sakarya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamsız icra dosyasına davalı borçluların itirazının iptali talep edilmiştir. Davanın açıldığı 18/10/2016 tarihinde yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK 5. Maddesi gereğince,Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi ise de, dava tarihinde Sakarya ilinde Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı, Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla baktığı anlaşılmaktadır. 8 Temmuz 2021 tarihli 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli 568 Sayılı kararıyla Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin, Sakarya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve bu kararın 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verildiği ancak Hakimler ve Savcılar Kurulunun kararında, Ticaret Mahkemelerinin görevine giren ancak başka mahkemelerde görülmekte olan derdest davaların devredileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, dosyaya bakma görevinin davanın açıldığı Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ait olduğuna yönelik, görevsizlik kararı yerinde olup (bkz Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2022 tarihli 2022/1073 Esas-2022/1073 Karar sayılı ilamı ile, benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli, 2017/10 Esas-2019/401 Karar sayılı kararı ) davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, dosyanın görevsizlik kararı nedeniyle usuli işlemlerin tamamlanması için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, -Dosyanın görevsizlik kararı nedeniyle usuli işlemlerin tamamlanması için mahkemesine gönderilmesine, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/06/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.