Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/91 E. 2022/426 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/91 Esas
KARAR NO: 2022/426
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/137
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)|Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ:17/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin … ve …uluslararası tescil numaralı “…” markasının sahibi olduğunu, davalı şirketinde 2014-2017 yılları arasında müvekkilinin konvansiyonel ve sifonik çatı drenaj ürünleri ve aksesuarlarının Türkiye distribütörlüğünü yaptığını, davalının sözleşme süresince müvekkili tarafından üretilen dava konusu ürünlere ilişkin her türlü ticari ve teknik bilgiye vakıf olduğunu, sözleşmenin 14/09/2017 tarihli yazı ile 31/12/2017 tarihi itibariyle feshedildiğini, sözleşmenin feshinden sonra davalının müvekkili şirkete ait sitadss profi, sitatrendi, sitastandart ve sitaspy ürünleri başta olmak üzere su drenaj sistem ürün tasarımlarının aynılarını ürettirdiğini, piyasaya sunduğunu, davalının ürünlerinin görünümünü müvekkilinin ürünlerinin görünümü ile bire bir aynı olduğunu, bu durumun haksız rekabet oluşturduğunu, davalının kataloglarında ve diğer pazarlama kanallarında aynı ve benzer ürünleri sergilediğini, yine fuarlarda da benzer ürünlerin tanıtıldığını, konuyla ilgili olarak 01/03/2019 tarihli ihtarname gönderildiğini ancak davalının haksız kullanımını sonlandırmadığını, yine davalının kendisine ait www…com.tr adlı web sitesinde müvekkili ile organik veya ekonomik bağlantısı olduğu izlenimini verdiğini, davalının kataloğunda kullandığı “…” ibaresinin dahi müvekkili adına Almanya patent ve marka ofisinde tescilli olduğunu, davalının ayrıca sosyal medya hesaplarında da … ürünlerinin görsellerini kullandığını beyanla, re’sen seçilecek bilirkişi aracılığı ile delil tespiti yaptırılmak suretiyle, TTK 61. maddesi, HMK’nın 389- 390.maddeleri gereğince; müvekkiline ait … marka görselinin, … ürün görsellerinin, … ile benzer ürün tasarımlarının (… çatı, balkon ve teras süzgeçleri-drenajı, konvansiyonel drenaj, … süzgeçleri vd) ve … teknik şartname metinleri ile “…” ibaresinin yer aldığı davalı şirkete ait web sayfası, Instagram ve Facebook sosyal medya hesaplarına erişimin tedbiren engellenmesine, ihlallerin yer aldığı basılı evrak, reklam ve tanıtım malzemelerinin toplatılması yönünde İhtiyat-i Tedbir kararı verilmesini, davalının; müvekkiline ait tasarımlarından ve diğer fikri mülkiyet ve haksız rekabetten doğan haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespitine, ref’ine, men’ine, … ürün görsellerinin, … ile ayniyet derecesinde benzer tasarımlara sahip ürün (…Süzgeç + Yükseltme Elemanı + Askı destek sistemleri, özellikle kelepçeler, … grubundaki ürünlerjionvanstyonel … grubundaki ürünler, … Izgaraları) görsellerinin, … ile benzer ürün tasarımlarının görsellerinin, … teknik şartname metinlerinin ve “…” ibaresinin, sarı ve yeşil rengin kullanıldığı, davalıya ait katalogların TTK 56.md/ lc. gereğince imha edilmesine, davalı tarafından müvekkiline ait … teknik şartname metinlerinden birebir alıntılanan;”Bu süzgeçler ısı yalıtımlı, UV/Kızılötesi ışınlarla çevre kirliliğinin bilinen etkilerine, çarpma ve darbeye karşı dayanıklı ve çevre dostu olmalıdır. Süzgeçlerde hava kabarcığı, boşluk veya yırtık bulunmamalıdır. Üzerindeki çakıl tutucu (Yaprak tutucu) minimum 1,5 kN yük taşıma kapasitesine sahip ve sıcaklık mukavemeti yüksek (-20’C ile +80rC arasındaki sıcaklıklara uzun süre dayanıklı) teknik özelliklerine sahip süzgeçler kullanılmalıdır ” bölümlerinin, Ayrıca, … görsellerinin, sarı ve yeşil rengin, “…” ibaresinin ve … tasarımları ile ayniyet derecesinde benzerlik taşıyan ürün (… Süzgeç + Yükseltme Elemanı + Askı destek sistemleri, özellikle kelepçeler, … grubundaki ürünler,Konvansiyonel … grubundaki ürünler, Drenaj Izgaraları) görsellerinin, davalı şirkete ait katalog, internet sitesi, Instagram ve Facebook sosyal medya hesaplarından, her türlü basılı evrak, reklam ve tanıtım malzemelerinden çıkartılmasına, müvekkili lehine 10.000.-TL manevi tazminata ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000.-TL maddt tazminata (belirsiz alacak) hükmedilmesini, tazminat bedellerinin, haksız eylemlerin başladığı 01.01.2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sifonik drenaj sisteminin fizik yasalarının uygulamalı hayata yansıması olup, üzerinde herhangi bir kişi ya da kurumun patent hakkı bulunmadığını, bu sistemin çatıdaki suyun kendi akışı ile değil negatif basınç, vakum etkisi ile daha verimli, kolay ve güvenli tahliyesini sağlayan bir sistem olduğunu, tüm dünyada binlerce firmanın on binlerce benzeri ürününün bulunduğunu, müvekkilinin ikametgahı Gebze mahkemelerinin yetkili olduğunu, husumet ve görev itirazlarının bulunduğunu, davanın esas yönünden de yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre 05/07/2021 tarihli dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; “Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğuna kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde tedbir kararı tesis olunmuştur. ;Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 500.000,00TL (beşyüzbintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE, a)-Davacıya ait … marka görselinin, … ürün görsellerinin, …. ile benzer ürün tasarımlarının (… çatı, balkon ve teras süzgeçleri-drenajı, konvansiyonel drenaj, … süzgeçleri vd) ve .. teknik şartname metinleri ile “EN 1253 Standardına Uygun” ibaresinin, davalı şirkete ait web sayfası, Instagram ve Facebook sosyal medya hesaplarındaki içeriklerden çıkarılmasına, mümkün olmaması halinde davalıya ait web sayfası, Instagram ve Facebook sosyal medya hesaplarına erişimin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbiren engellenmesine,b)-İhlallerin yer aldığı basılı evrak, reklam ve tanıtım malzemelerinin ihtiyati tedbiren toplatılmasına, c)-15.06.2020 tarihli bilirkişi raporu ile 08.02.2021 tarihli bilirkişi ek raporunun infazda dikkate alınmasına ve her iki bilirkişi raporunun karara eklenmesine,” şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, işbu karara davalı vekilince itiraz edilmiştir. Davacı vekilinin 08/07/2021 tarihli dilekçesi üzerine mahkemece 09/07/2021 tarihinde; “Tüm dosya kapsamı yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğuna kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde tedbir kararı tesis olunmuştur. Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin talebinin kabulü ile, başkaca bir teminata gerek olmaksızın Mahkememizce verilen 05.07.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına ek olmak üzere,Davacıya ait … marka görselinin, … ürün görsellerinin, … ile benzer ürün tasarımlarının (… çatı, balkon ve teras süzgeçleri-drenajı, konvansiyonel drenaj, … süzgeçleri vd) ve … teknik şartname metinleri ile “…” ibaresinin yer aldığı , davacıya ait … Markasının ürün tasarımlarının birebir aynısı olarak üretilen ürünlerin toplatılarak masrafı talep eden tarafından karşılanmak suretiyle tedbiren muhafaza altına alınmak üzere yeddi emine tevdiine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.Davalı vekili itirazında; müvekkiline ait sosyal medya hesaplarında tedbire konu edilen bir unsurun yer almadığını, dava dilekçesine ek 11 de yer verilen noter e-tespit tutanağında hiçbir … ürünü bulunmadığını, çıktılara bakıldığında tümünün “…” marka ürünlere ait olduğunun görüleceğini, ek 12 de yer alan noter e-tespitinin ise 18/08/2017 tarihli görsellere ait olup, sözleşmenin 31/12/2017 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin davacının önceki distribütörü olması sebebiyle zorunlu olarak stok ürünler bulundurduğunu, bu ürünlerin faturalı olup, tedbire konu olmasının hukuka aykırı olduğunu, tedbirin aynı zamanda konusuz olduğunu, mahkemenin ikinci tedbir kararının ise dava konusu çatı süzgeçlerine ilişkin olduğunu, davacının herhangi bir tasarım tescil belgesinin bulunmadığını, tescilsiz tasarımlarda hukuki korumanın üç yıl olduğunu, davacının ise Türkiye’de 2013 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini belirttiğini, bu nedenle tedbir talebinin reddi gerektiğini, dosyadaki raporların ürünlerin fiziken ve fiilen mukayeseye inceleme yapmadan düzenlendiğini, ürünlerde iltibas bulunmadığını, ürünlerin hitap ettiği kesimin makine ve inşaat mühendisi olup, bire bir projenin bütününün parçası olduğunu, ürünlerin bileşik ürününün bir parçası olup, görünen kısımlarının apayrı olduğunu, teknik şartnamenin müvekkili çalışanı … tarafından yazılmış olup asıl izinsiz kullananın davacı olduğunu, sarı rengin dava konusu ürün ve davacı için ayırt edici bir unsur olmadığını, kaldı ki sarı renkli kısmın çatının altında kaldığını ve görünmediğini, dava konusu ürünlerde zorunlu benzerlikler dışında çok ciddi farklılıklar bulunduğunu, davacının asıl amacının Türkiye’de üretilen ve son kullanıcıya sunulan yerli ve milli bir ürünün pazarda büyümesini engellemek olduğunu, 2019 yılında açılan ve tarafların bilgisi dahilinde ilerleyen davada taraflar dinlenmeden tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu bildirerek tedbir kararının teminat karşılığında kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonunda 10/09/2021 tarihinde; alınan bilirkişi raporları yaklaşık ispat şartı dikkate alındığında tedbir yönünden yasal şartların gerçekleştiği, itirazın yerinde olmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; mahkemenin genel geçer bir gerekçe ile itirazı reddettiğini, karşı teminat yönünden taleplerinin değerlendirilmediğini, müvekkiline ait sosyal medya hesaplarında tedbire konu edilen bir unsurun yer almadığını, dava dilekçesine ek 11 de yer verilen noter e-tespit tutanağında hiçbir … ürünü bulunmadığını, çıktılara bakıldığında tümünün “…” marka ürünlere ait olduğunun görüleceğini, ek 12 de yer alan noter e-tespitinin ise 18/08/2017 tarihli görsellere ait olup, sözleşmenin 31/12/2017 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin davacının önceki distribütörü olması sebebiyle zorunlu olarak stok ürünler bulundurduğunu, bu ürünlerin faturalı olup, tedbire konu olmasının hukuka aykırı olduğunu, tedbirin aynı zamanda konusuz olduğunu, ayrıca 09/07/2021 tarihinde verilen tedbir kararının da hatalı olduğunu, dava konusu çatı süzgeçlerine ilişkin olduğunu, davacının herhangi bir tasarım tescil belgesinin bulunmadığını, tescilsiz tasarımlarda hukuki korumanın üç yıl olduğunu, davacının ise Türkiye’de 2013 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini belirttiğini, bu nedenle tedbir talebinin reddi gerektiğini, dosyadaki raporların ürünlerin fiziken ve fiilen mukayeseye inceleme yapmadan düzenlendiğini, ürünlerde iltibas bulunmadığını, ürünlerin hitap ettiği kesimin makine ve inşaat mühendisi olup, bire bir projenin bütününün parçası olduğunu, ürünlerin bileşik ürününün bir parçası olup, görünen kısımlarının apayrı olduğunu, teknik şartnamenin müvekkili çalışanı … tarafından yazılmış olup asıl izinsiz kullananın davacı olduğunu, sarı rengin dava konusu ürün ve davacı için ayırt edici bir unsur olmadığını, kaldı ki sarı renkli kısmın çatının altında kaldığını ve görünmediğini, bu itirazlarının dikkate alınmadığını, ürün imalatında kullanılan ham maddelerin doğal tepkimesi sonucu oluşan rengin sarı olup, ayrıca renklendirilmediğini, dava konusu ürünlerin poliüretan olduğunu, ayrıca tarafların marka tescilleri açısından da renk kodlarının da farklı olduğunu, dava konusu ürünlerde zorunlu benzerlikler dışında çok ciddi farklılıklar bulunduğunu, davacının asıl amacının Türkiye’de üretilen ve son kullanıcıya sunulan yerli ve milli bir ürünün pazarda büyümesini engellemek olduğunu, 2019 yılında açılan ve tarafların bilgisi dahilinde ilerleyen davada taraflar dinlenmeden tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, dosyada bulunan iki adet uzman görüşünün davacının iddialarının aksini kanıtladığını, doçent Dr. … tarafından düzenlenen raporda davacının Türkiye’de tescilli veya tescilsiz bir tasarımının bulunmadığını, dolayısıyla ihlalden söz edilemeyeceğinin belirtildiğini, diğer uzman Dr. … tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında da ihlalin bulunmadığının belirtildiğini bildirmiştir. 07/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı firma, “…” firmasının, “…” markası altında; çatı drenaj ürünleri, sifonik sistemler, yağmur suyu tahliye sistemleri tasarımı, yenilikçi buluşları dünya çapında ve Türkiye pazarında satmakta olduğu. Davalı şirket “…” “…” ise Türkiye’de faaliyet gösteren ve 01.10.2014 31.12.2017 tarihleri arasında davalı firmanın konvansiyonel ve sifonik çatı drenaj ürünleri ve aksesuarlarının, Türkiye’de distribütörlüğünü, 01.10.2014 Genel Diştribütörlük Sözleşmesine istinaden, üretilen ürünlerin, pazarlamasını satışını ve dağıtımını üstlenmiş olduğu, tarafların aralarındaki sözleşme feshinden sonrada davalı “…” firmasının, “…” firmasına ait ürünleri su drenaj sistem ürün tasarımlarının, aynı benzer şekilde piyasaya sunmakta ve satmakta olduğu. Aynı iştigal konusu ve benzer tasarım ürünlerin, “…” tarafından, katalog, internet görseli ve fuar kapsamında da, satış amaçlı tanıtım ve ürünlerin sunulmasının, davacı ve davalı ürünlerinin, “karıştırılma” ihtimalini etkiler nitelikte olgular olduğu. Davacı “…” ve davalı “…” firmasına alt ürünler arasında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenimde, belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, tespit edilmiştir. Davalı firmanın belirtilen faaliyetlerinin, TTK ilgili maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturur, nitelikte olgular olduğu, Hukuki konudaki takdir ve değerlendirmenin, tamamen yüksek mahkemenize ait olduğu” yolunda görüş bildirmiştir. 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “mevcut dosya bulguları üzerinden değerlendirdiğimiz ana-kök rapordaki kanaatimiz değişmemiş olup, aynı görüşümüz devam etmektedir. Davacı firma, “…” firmasının, “…” markası altında; çatı drenaj ürünleri, sifonik sistemler, yağmur suyu tahliye sistemleri tasarımı, yenilikçi buluşları dünya çapında ve Türkiye pazarında satmakta olduğu. Davalı şirket “…” “…” ise Türkiye’de faaliyet gösteren ve 01.10.2014 —31.12.2017 tarihleri arasında davalı firmanın konvansiyonel ve sifonik çatı drenaj ürünleri ve aksesuarlarının, Türkiye’de distribütörlüğünü, 01.10.2014 Genel Distribütörlük Sözleşmesine istinaden, üretilen ürünlerin, pazarlamasını satışını ve dağıtımını üstlenmiş olduğu, tarafların aralarındaki sözleşme feshinden sonrada davalı “…” firmasının, “…” firmasına ait ürünleri su drenaj sistem ürün tasarımlarının, aynı benzer şekilde piyasaya sunmakta ve satmakta olduğu. Aynı iştigal konusu ve benzer tasarım ürünlerin, “…” tarafından, katalog, internet görseli ve fuar kapsamında da, satış amaçlı tanıtım ve ürünlerin sunulmasının, davacı ve davalı ürünlerinin, “karıştırılma” ihtimalini etkller nitelikte olgular olduğu, davacı “…” ve davalı “…” firmasına alt ürünler arasında; Bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenimde, belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, tespit edilmiştir. Davalı firmanın belirtilen faaliyetlerinin, TTK ligili maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturur, nitelikte olgular olduğu. Hukuki konüdaki takdir ve değerlendirmenin, tamamen yüksek mahkemenize ait olduğu” yolunda görüş bildirmiştir. Davalı vekili dosya istinaf aşamasındayken UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde dosyada alınan bilirkişi raporunu sunduğunu ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istediği görülmüştür. 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının yapmur suyu drenaj sistemlerinde kullanmak üzere tasarlayıp ürettiği ürünler üzerinde ve ambalajında “…” markasını ve “…” esas unsurlu ibareleri kullandığı; Davalının da ürünler üzerinde olmasa da ambalaj kutuda “…” ibaresini kullandığı; Türkpatent” in web sayfasında yapılan araştırmada davacının markasının tescilli ve koruma süresinin devam ettiği, Davalı adına ise “…” ibaresi ile bir marka tescilinin olmadığı; gerek ürün ve gerekse ambalaj kutuları üzerinde farklı marka kullanımının tüketici ve bilinçli kullanıcı üzerinde iltibas/ürünlerin karıştırılması/ firmaların aynılığına ilişkin bir intibaaya ulaşması sonucu doğurmayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Tasarımlar açısından ise tescilli tasarım olmaması, tescilsiz tasarım koruması için de şartların olmaması ‘nedeni ile 6769 s.SMK kapsamında bir değerlendirme yapılamamıştır. 6102 sayılı TTK.nun 54. Vd. maddelerine göre ise bir değerlendirme yapıldığında; Davacı ve Davalı firmaların arasında – 01.10.2014-31.12.2017 tarihlerini kapsar şekilde bir Distribütörlük Sözleşmesi yapılmış olması; yağmur suyu drenaj sistemleri açısından ürün tipolojisi ve standartların bulunması; tasarımcıların seçenek özgürlükleri gözönüne alınmıştır. Haksız rekabetin varlığı için üç unsurun bir araya gelmesi gerekmektedir.) iktisadi rekabet ; ii) dürüstlük kuralına aykırılık;iii) zarar veya zarar tehlikesinin varlığıdır. Bu konuda hukuki değerlendirme yapabilecek olan mercii de mahkemedir. Bizler. Bilirkişi Heyeti olarak teknik ve özel alanlara ilişkin bilgi sunarak tarafların ve mahkemenin değerlendirme yapmasına yardımcı olabiliriz. Bu kapsam ve çerçevede, yukarıda değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerle; marka, tescilli tasarım, tescilsiz tasarım kullanımlarında haksız rekabet teşkil edecek tarzda bir aynılık/benzerlik/iltibasın gerçekleşmediği” yolunda görüş bildirmiştir. Davacıya ait … numaralı uluslararası tescil numaralı … olan … + şekil markasının 6,11 ve 19.sınıflarda 14/05/2014 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, tasarımlardan ve haksız rekabetten doğan haklara tecavüzün tespiti, ref’i, men’i ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Dava dosyasında yargılama sırasında 07/07/2020 ve 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporlarının alındığı, söz konusu alınan raporlarda davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturur nitelikte bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dosya istinaf incelemesi için Dairemizde beklediği sırada dosyaya 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporunun sunulduğu, söz konusu raporda ise, haksız rekabet teşkil edecek tarzda bir aynılık/benzerlik/iltibasın gerçekleşmediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Yargılama sırasında alınan ilk iki bilirkişi raporu içeriği ile davalının bir dönem davacının Türkiye distribütörlüğünü yaptığı hususları dikkate alındığında, somut olay bakımından bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.17/03/2022