Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/899 E. 2022/1266 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/899 Esas
KARAR NO: 2022/1266
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/726
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili 16/12/2021 tarihli tedbir talepli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bilgisayar çevre birimleri ve yazılımlarının toptan ticareti alanında faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkili şirketi tek başına ilzâm ve temsil yetkisinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 03/02/2017 tarih ve 9256 sayılı 392. sayfasındaki ilânla 27/01/2017 tarihinden itibaren yönetim kurulu başkanlığı ise Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 12/01/2021 tarih ve 10243 sayılı 81. sayfasındaki ilânla son bulan …’nun lehdârı; müvekkil şirketin borçlusu; davalının ise hâmili olduğu boş senet, tanzim tarihi 17/11/2016; vâde tarihi ise 5 yıl sonrası olan 17/11/2021 ve 100.000,00- USD bedelli olarak … tarafından müvekkil şirketin kaşesi yaptırılarak basılması suretiyle düzenlenerek/doldurularak müvekkil şirketten intikâm almak için davalıya teslim edilmiş/cirolanmış ve anılan sahte senet, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe konu edildiğini, ancak boş/sahte senedi tanzim edip kendisine ciro eden/borçlanan …’nu takibe dahil etmediğini, söz konusu sahte senedin düzenleme tarihinin …’nun tek başına imza yetkilisi olduğu döneme ait ve 5 yıl sonrasına vâdeli olması hayatın olağan akışına aykırı olup muvazaalı olduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında hiçbir surette yer almayıp takibe mesnet senetten dolayı müvekkil şirketin ne …’na ne de davalıya her ne nâm altında olursa olsun bir borcu olmadığını, mahkeme tarafından takibe mesnet senetteki yazı, kaşe, rakam, imzanın mürekkep yaşının tespitini talep ettiklerini, müvekkili şirketin tek başına ilzâm ve temsil yetkisi olduğu döneme dair 5 yıl vâdeli senet dolduran/düzenleyen …’nun işbu eylemi münferit olmadığını, İ.İ.K. m. 72/3: “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” hükmünün haiz olduğunu tüm delilleriyle ortaya koydukları üzere müvekkili şirket aleyhine haksız, mesnetsiz, kötü niyetli ve sonradan doldurulduğu her türlü kuşkudan uzak olan senede dayalı olarak icra takibine girişildiğinden tedbir taleplerinin kabulü ile evvelemirde İ.İ.K. m.72/3 uyarınca tedbir kararı kurulmasına, davanın kabulüne, müvekkili şirketin borçlusu; davalının ise hâmili olduğu boş senet, tanzim tarihi 17/11/2016; vâde tarihi ise 5 yıl sonrası olan 17/11/2021 ve 100.000,00 USD bedelli olarak … tarafından müvekkili şirketin kaşesi yaptırılarak basılması suretiyle düzenlenerek doldurulan senedin bedelsizliği ile müvekkili şirketin davalıya 1.422.130,00- TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/726 Esas sayılı dosyasında verilen 28/12/2021 tarihli ara karar ile; “Somut olayda, davaya ve takibe konu bononun lehtarı … hakkında verilen İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2017/168 esas, 2017/691 karar sayılı ilamı içeriği ve iftira, suç uydurma suçlarından verilen mahkumiyet kararları, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2021/396 esasında … hakkında yapılan yargılama ve bu mahkemeye hitaben düzenlenen iddianame içeriği ile ceza yargılamasına konu senetteki düzenleme tarihi ile mahkememiz dava dosyasına konu senetteki düzenleme tarihlerinin yakın tarihli oluşu dikkate alınarak telafisi imkansız zararların doğmasına sebebiyet vermemek adına davacı tarafın tedbir talebinin HMK 389 ve 209. maddeleri gereğince kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı icra takip dosyasının %15 teminat karşılığında durdurulmasına” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için aranan hiçbir durumun bulunmadığını, davacının da aranan şartların meydana geldiğini ispat edemediğini, davanın tarafı olmayan … hakkında verilen kararların dava konusu ile alakalı olmadığını, ihtiyati tedbir kararında Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2021/396 Esas sayılı dosyasında yargılandığından ve ilgili dosyadaki senet ile huzurdaki davaya konu senedin yakın tarihlerde düzenlendiğinden bahsedildiğini, ancak söz konusu davanın tarafları ile işbu davanın taraflarının birebir aynı olmadığını, ilgili dosyada müşteki şirket … San. Ltd. şirketi olup davacı şirket ile hiçbir şekilde bağlantısı bulunmayıp sadece ”…” isminin aynı olduğunu, şirket ortağı, yetkilisi ve adresinin farklı olduğunu, davacı şirketin ise bu isim benzerliğini kullanarak sanki davacı şirket ile alakalı …’nun yapmış olduğu hukuki işlemler varmışcasına mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, söz konusu ceza dosyasındaki iddianamesi ile 20/12/2016 düzenleme tarihli 15.000.000 TL bedelli senedin düzenlendiği tarihte …’nun … San. Ltd. Şirketin yetkilisi olmadığından bahisle … aleyhine dava açılması istenildiğini, iddianamenin içeriğine göre ceza dosyasına konu senet düzenlendiğinde …’nun şirket yetkilisi olmaması olduğunu, huzurdaki davada ise davaya konu senet düzenlendiğinde …’nun davacı şirketin yetkilisi olduğunu ve bu konuda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, senet tarihlerinin yakın olmasının ticari hayatın olağan akışına uygun bir durum olduğunu, görüleceği üzere ceza dosyasına konu senet ile huzurdaki davaya konu senedin yakın tarihli olması dışında davalar arasında herhangi bir bağ ve konu benzerliği yok iken senetlerin tarihlerinin yakın olmasından bahisle ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usule aykırılık oluşturduğunu belirterek açıklanan nedenler ile hukuka ve usule aykırı ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/726 Esas sayılı dosyasında verilen 18/02/2022 tarihli ara karar ile; “Somut olayda, davaya ve takibe konu bononun lehtarı … hakkında verilen İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2017/168 esas, 2017/691 karar sayılı ilamı içeriği ve iftira, suç uydurma suçlarından verilen mahkumiyet kararları, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2021/396 esasında … hakkında yapılan yargılama ve bu mahkemeye hitaben düzenlenen iddianame içeriği ile ceza yargılamasına konu senetteki düzenleme tarihi ile mahkememiz dava dosyasına konu senetteki düzenleme tarihlerinin yakın tarihli oluşu dikkate alınarak telafisi imkansız zararların doğmasına sebebiyet vermemek adına ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu halde mahkememiz görüşünde bir değişiklik olmadığı, HMK 394/2. maddesinde sayılan itirazların da dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla yapılan itirazın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için aranan hiçbir durum meydana gelmemekle birlikte, davacı tarafça da aranan şartların meydana geldiğinin ispat edilemediğini, Kararda … hakkında verilen karardan ve yargılandığı mahkemeden bahsedildiğini, ancak davanın tarafı olmayan … hakkında verilen kararların hiçbirinin dava konusu ile alakalı olmadığını, İhtiyati tedbir kararında Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/396 E. Sayılı dosyasında bahsedildiğini, ancak söz konusu davanın tarafları ile işbu davanın taraflarının birebir aynı olmadığını, davacının bu isim benzerliğini kullanarak sanki davacı şirket ile alakalı …’nun yapmış olduğu hukuki işlemler varmışcasına mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, Bakırköy 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/396 Esas Sayılı ceza dosyasındaki iddianamesi ile 20/12/2016 düzenleme tarihli 15.000.000 TL bedelli senedin düzenlendiği tarihte …’nun … San. Ltd. şirketinin yetkilisi olmadığından bahisle davanın açıldığını, huzurdaki davada ise davaya konu senet düzenlendiğinde …’nun davacı şirketin yetkilisi olduğunu, bu konuda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, Ceza dosyasına konu senet ile huzurdaki davaya konu senedin yakın tarihli olması dışında davalar arasında herhangi bir bağ ve konu benzerliği yok iken senetlerin tarihlerinin yakın olmasından bahisle ihtiyati tedbir kararı verilmesi usule aykırılık oluşturmaktadır. Takibe konu edilen senet, bir kambiyo senedi olduğundan, burada davacı şirket ile … arasındaki ilişkiden bağımsız bir ilişkinin mevcut olduğunu, bu nedenle davacının … hakkındaki iddiaları veya bu şahsın yargılanmış olmasının icra takibi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine neden olmasının hukuken mümkün olmadığını, Senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, ispat yükü kendisinde olan davacının müvekkile karşı borcu olmadığını en az senet kadar güçlü yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacının iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, Davaya konu edilen senet davacının iddia ettiği gibi sahte olmamakla birlikte …’nun müvekkilime karşı olan borçları uyarınca müvekkile cirolandığını, müvekkilin kendisine ciro edilen senetten dolayı borçlusu …’nun davacı şirketin yetkilisi olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, Davacı şirket müvekkilin kötüniyetli olduğunu ispat edecek hiç bir delil sunamayıp sadece … ile olan husumetlerinden bahsedilerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından 28/12/2021 tarihli ara karar ile; “… davacı tarafın tedbir talebinin HMK 389 ve 209.maddeleri gereğince kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra takip dosyasının %15 teminat karşılığında durdurulmasına” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece 18/02/2022 tarihli ara karar ile; “… telafisi imkansız zararların doğmasına sebebiyet vermemek adına ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu halde mahkememiz görüşünde bir değişiklik olmadığı, HMK 394/2. maddesinde sayılan itirazların da dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla yapılan itirazın reddine” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde ve 29.12.2021 tarihli beyan dilekçesinde, “Tedbir talebimizin kabulüyle İİK.72/3 uyarınca tedbir kararı kurulması” isteminde bulunmuştur. İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiş olup; davanın icra takibinden sonra açılmış olması ve davacı talebi gözetildiğinde mahkemece bu kapsamda teminat karşılığında “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, talebin aşılarak takibin tümüyle durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, kaldı ki somut olayda HMK.209 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesini gerektirecek herhangi bir imza incelemesi içeren bilirkişi raporu bulunmadığı gibi ceza soruşturması ya da bir ceza davasının da bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/726 esas sayılı dosyasında verilen 28/12/2021 tarihli tedbir kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.04/07/2022