Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/893 E. 2022/1205 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/893 Esas
KARAR NO : 2022/1205
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2022/101
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları kapsamında müvekkilinin vasisi olduğu kısıtlı … aleyhine icra takibi başlatıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına dayanak belge 27.11.2019 tanzim tarihli, 28.11.2019 vade tarihli, tanzim yeri İstanbul olan ve 27.500,00 TL değerindeki ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına dayanak belge 27.11.2019 tanzim tarihli, 28.01.2020 vade tarihli, tanzim yeri İstanbul olan ve 25.800,00 USD değerinde bono, kısıtlı bulunan … icra takibine konu bonoların kefili olarak bulunduğunu, icra dosyası borçlusu …’ın uzun yıllardan beri ağır bir kumar tutkusu bulunmakta ve ailesinin nerdeyse tüm kazancını bu uğurda harcadığını, işbu sebeple borçlu aleyhine İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/64 Esas numaralı dosyası ile icra dosyasında kefil bulunan borçlu sıfatındaki …’ın kısıtlanması ve müvekkili …’ın vasi olarak tayin edilmesi talepli dava ikame edildiğini, İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23.09.2021 tarihli, 2021/64 Esas ve 2021/640 Karar sayılı ilamı ile vasisi olduğunu, vasisi bulunduğu …’ın yaptığı işlemlerin fiil ehliyetsizliği nedeni ile geçersizliğinin kabulü, icra takibine konu senetteki kefilliğinin geçersizliğinin tespiti ile kısıtlı …ın ilgili icra dosyası kapsamında borcunun bulunmadığının tespitini, teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilerek mahkeme sonuçlanana kadar icra takibinin durdurulmasına ve yargılama sonucunda iptaline, müvekkilinin vasisi bulunduğu kısıtlı …’ın dava konusu icra takipleri dayanağı bonolardaki kefilliğinin kısıtlı olması sebebi ile geçersizliğinin tespitine, kısıtlı …’ın ilgili icra dosyaları kapsamında borcu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış olduğumuz zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; “…İ.İ.K.72/3 maddesi gereğince “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” hükmü gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -müvekkilinin İstanbul 3.Sulh Hukuk mahkemesi’nin 2021/64 Esas sayılı dosyasında TMK 406 md gereğince kısıtlandığını, hakkında kısıtlılık kararı bulunan …’ın işlemlerinin fiil ehliyetsizliği nedeni ile geçersiz olduğunu, fiil ehliyetinin borç altına girmek için temel şart olduğunu ve kamu düzenine ilişkin olduğunu, -Kamu düzenine ilişkin bir husus olduğundan mahkemece her aşamada tedbir kararı verilebileceğini, -İcra takipleri kapsamındaki kefillerin geçersiz olduğunu, – İhtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin ailesinin mağduriyet yaşayacağını ve aile bütünlüğünün bozulacağını belirterek kararın kaldırılmasını teminat karşılığında tedbir kararı verilerek dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevabında; senet tanzim tarihleri ve kısıtlılık tarihlerine göre tedbir isteminin reddi gerektiğini, takiplerin geçerli bir alacağa dayandığını, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durmasına karar verilemeyeceğini belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyada … tarafından …, …, … Şti, … aleyhine 9.689,00TL asıl alacak, 774,52Tl işlemiş faiz ki toplam 10.463,52Tl nin tahsil italebi ile takip başlatıldığı, takibin sebebinde “taraflar arasında akdedilen 27.11.2019 tarihli protokol şartları geçerli olmak üzere İstanbul …İcra md nün … E sayılı dosyalar ile bağlantılı ve tahsilde mükerrer olmamak üzere” şeklinde başlatıldığı, takip dayanağı olarak 27500TL bedelli 27.11.2019 tanzim tarihli senede dayanıldığı, 27.11.2019 tarihli protokolün eklendiği, protokolde İstanbul …İcra md nün … E sayılı dosyasına mahsuben 28.11.2019 vadeli 27500TL bedelli ve 25.01.2020 vadeli 25.800USD bedelli 2 adet bono düzenlendiği yazılı olup protokolde davacı …’a atfen de imza mevcut olduğu, Takip dosyasında bir örneği UYAP üzerinden incelenen 27.11.2019 tanzim, 28.11.2019 vade tarihli, 27.500TL bedelli bonoda keşidecinin; …, …, … Şti, … olduğu, lehtarın … olduğu, düzenlenme yerinin İstanbul olduğu görülmüştür. İstanbul … İcra Dairesinin … E sas sa yılı dosyada; 25.800USD bedelli bonoya dayalı olarak … tarafından … vd aleyhine takip başlatıldığı, davacı vasisinin takibe itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür. İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/64 Esas, 2021/640 Karar sayılı, 23.09.2021 Tarihli kararı ile davacı …’ın TMK 406.Maddesi gereğince kısıtlandığı, vasi olarak …’ın tayin edildiği, vasilik kararının …’ın ağır kumar tutkusu iddiası nedeni ile kendi talebine dayandığı, kararın 28.10.2021 de kesinleştiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. İİK 72/2.maddesinin açık hükmü gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olmakla mevcut delil durumuna göre bu aşamada mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/06/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.