Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/891 E. 2022/1974 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/891 Esas
KARAR NO: 2022/1974 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2022
NUMARASI: 2021/339 E. – 2022/127 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yapıldığını, takip sonrasında müvekkili şirketin iş yerinde 28/11/2018 tarihinde haciz yapıldığını, haciz sırasında muhafaza işlemleri yapılmaması için borca mahsuben davalı şirketin avukatı olan … lehtar gösterilmek suretiyle 29/11/2018 keşide tarihli 390.000-TL’lik çek düzenlenmek suretiyle davalı tarafa verdiklerini, tutanak içeriğine göre bir gün sonra alacaklı taraf tüm hacizleri kaldıracağını taahhüt etmesine rağmen, hacizlerin kaldırılmaması nedeniyle ve müvekkili şirketin banka hesaplarına konmuş olan hacizlerden dolayı mağdur olmamaları için takip konusu borcu ayrıca icra dosyasına yatırdıklarını, bilahare davalı tarafa verilen çekin bankadan tahsil edildiğini, bu bağlamda dosya kapak borcuna göre davalı tarafın kendi hesaplamalarına göre 50.000-TL’ye yakın fazla tahsilat yaptıklarını, bu nedenlerle yapılan ödemeler kapsamında fazla ödemenin tespiti ile kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, dava konusu takibin ilamlı icra takibi olduğu, ferileriyle birlikte tahsil edilen paranın fazla olmadığını, ayrıca takibine konu ilamın da henüz kesinleşmediğini, mahkemece verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, ilam kapsamında fazla ödemenin bulunması halinde İcra Müdürlüğü tarafından iade edilebileceğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.02.2019 tarihli, 2018/1197 E. – 2019/254 K.sayılı kararıyla; İİK 361.maddesi gereğince icra takip dosyasında fazla yapılan ödemenin İcra Müdürlüğünden talep edilmek suretiyle iadesinin sağlanacağı, bu hususta kanuni düzenlemenin bulunduğu, bu nedenlerle davacı tarafın icra dosyasında yapılan fazla tahsilatın iadesi için istirdat davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı (Yargıtay 19.HD 2017/4515 esas 2018/5708 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dairemizin 30/12/2019 tarihli 2019/2633 Esas-2019/2864 Karar sayılı kararıyla; İİK 361. Madde gereğince “İcra Müdürlüğünce borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verilmesi ” halinde ayrıca hükme gerek kalmaksızın o kimseden geri alınacağı düzenlendiği, davaya konu icra dosyasında, 29/03/2019 hesap tarihinde , takipte kesinleşen 213.624,97 TL’nın , faiz, vekalet ücreti, harç ve masraflarıyla birlikte toplam 355.134,95 TL olarak hesaplandığı, 28.11.2018 tarihli haciz tutanağından, borçlu şirketin alacaklı vekili Av….’e, borca karşılık 29.11.2018 tarihli 390.000 TL bedelli çek verdiği, çek bedelinin alacaklı vekili tarafından davadan sonra 10/12/2019 tarihinde tahsil edilerek, icra dosyasına bildirildiği, fazla tahsil edildiği beyan edilen miktar haricen ödendiğinden, icra dosyasına ödenmediğinden, İİK 361. Maddenin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın fazla ödendiğini iddia ettiği miktar yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunduğu göz önüne alınarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam olunarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu aşamada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2022 tarihli 2021/339 E. – 2022/127 K. sayılı kararıyla; “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; istirdata konu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasına konu alacak miktarı, itirazın iptaline konu Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/995 Esas sayılı dosyasında verilen karar ve bu karara yönelik İBAM 15. HD’nin 2019/265 Esas, 2021/2049 Karar sayılı ilamlarında yer alan alacak miktarı ve yargılama giderleri dikkate alındığında, bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/02/2022 havale tarihli raporda da belirtildiği üzere, davacı tarafından yapılan fazla bir ödemenin söz konusu olmadığı, bilhakis yapılan hesaplamaya göre davacı tarafından 3.950,57TL eksik ödemenin bulunduğu, nitekim “itirazın iptali kararı ile alacaklıya ödenmesine karar verilen yargılama giderleri, icra inkar tazminatı için ayrı bir ilamlı takip yapmaya gerek olmadığı, söz konusu alacakların aynı icra dosyasından borçludan tahsil edilebileceği (Baki KURU İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sayfa 261)” bu bağlamda icra takip dosyası, bu dosyaya ilişkin itirazın iptali ve itirazın iptali davasına yönelik İBAM 15. HD’nin 2019/265 Esas, 2021/2049 Karar sayılı ilamlarında hükmedilen yargılama gideri ve sair alacaklar yönünden yapılan hesaplamaya göre davacı tarafından herhangi bir fazla ödeme yapılmadığı anlaşıldığından fazla ödemeye ilişkin istirdat istemli davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili davacı şirket ile davalı … İnşaat Şirketi arasında Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/995 E sayılı dosya ile itirazın iptali davası bulunduğunu, mahkeme kararı kendilerine tebliğ edilmeden ve temyiz haklarını kullanmaları beklenmeden, davalının alacağının 300.000,00 TL civarında olmasına rağmen, 28/11/2018 tarihinde fabrika binasına hacze gelinerek değeri 30.000.000,00 TL olan fabrika binasına, 5 gayrımenkule ve şirket aracına haciz konulduğunu, 6 banka hesabına da bloke konulduğunu, sırf iş yerindeki makinelerin haczedilerek götürülmesine engel olabilmek ve çalışmaya devam edebilmek adına alacaklı vekillerine 390.000,00-TL tutarında … seri nolu … Sultangazi şubesine ait 29.11.2018 vadeli ( haczin ertesi günü vadeli) çek verilerek yine haciz tutanağı ile sabit olduğu üzere, ertesi gün bankadaki bloke ve hacizlerin kaldırılacağının taahhüt edildiğini, ertesi gün 355.135,00 TL’yı saat 10:00 civarında icra dosyasına ödediklerini, temyiz hakları ve tehiri icra kararı alma haklarının devam ettiğini, buna rağmen mükerrer olarak davaya konu 390.000,00 TL bedelli çekin davalı tarafta bulunduğunu. -Tahsilat yapılan ilamlı icra takibine konu davada, İstanbul BAM 15. Hukuk Dairesinin 03/11/2021 tarih 2019/265 E-2021/2049 K sayılı kararı ile faiz yönünden kararı kaldırarak davalı lehine bir karar verildiğini, bu kararın temyiz edildiğini. -Davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili tarafından davanın açıldığı tarihte, hem icra takibi borcunun yatırıldığını, hem de haciz tutanağı ile iade edilmesi gereken 390.000,00TL bedelli ve vadesi muaccel çekin davalı uhdesinde olduğunu, çek bedelinin de 10 gün içerisinde tahsil edildiğini ve mükerrer ödeme alındığını, sonuç olarak davanın açıldığı süre içerisinde davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, nispi vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalıya yükletilmesi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkilinin borçsuzluğunun tespiti ile, fazla ödenen 49.097,00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; dava konusu çekin, haciz mahallinde ödeme yerine alınarak, tahsil edilip icra dosyasına bildirilmeden davacının icra dosyasına, İİK 36 anlamında ikinci kez ödeme yaptığını, icra dosyasına İİK 36’ya göre yapılan teminat ödemesinin, çek bedelinin bankadan tahsil edilmekle icra dosyasına bildirildiğini, davacı borçlunun da icra dosyasındaki parasını iade aldığını, bu haliyle mükerrer tahsilat ve fazla tahsilat bulunmadığını, bu durumun İstanbul BAM 15. H.D. 2019/265 Esas, 2021/2049 Karar sayılı ilamı ile de sabit olduğunu, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER: Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 29.03.2019 tarihinde dosya kapak hesabının yapıldığı, 213.624,97 TL takipte kesinleşen miktar ile tahsil ve başvuru harcı, vekalet ücreti (tam) toplam faiz miktarı ve masraf ile birlikte 355.154,95 TL bakiye borç miktarı hesaplandığı, borçlu şirketin 29.11.2018 tarihinde bu miktarı İİK 36.maddesi gereğince icra veznesine depo ettiği ve mehil vesikası aldığı görülmüştür. 28.11.2018 tarihli haciz tutanağında; “Asıl alacak, işlemiş faiz, yargılama gideri, vekalet ücreti, peşin harç ve icra masrafları ile birlikte 389.378,20 TL üzerinden borçlu ile anlaşıldığı, borca karşılık 29.11.2018 tarihli çek alındığının haciz tutanağında yazıldığı görülmüştür. Davalı vekili Av….’in 10.12.2018 tarihinde, bankadan 390.000 TL çek bedelini tahsil ettiği, aynı tarihte icra müdürlüğüne tahsilatı bildirdiği ve teminat alınan miktarın borçlu hesabına iade edilerek hacizlerin terk edilmesini talep ettiği, ekli banka dekontundan 19.12.2018 tarihinde … şirketi hesabına 341.142,56 TL’nin iade edildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan kök raporda; davacı tarafça yatırılan teminatın davacıya iade edildiğinin görüldüğü, icra dosyasında sadece tahsil edilen 29/11/2018 tarihli 390.000,00 TL bedelli çek bulunduğu, çekin 10/12/2018 tarihinde bankadan tahsil edildiği, İcra Müdürlüğünün kapak hesabı yaparken teminat olarak yatırılacak miktar yönünden üç ay sonrası için hesap yapıldığı ancak çekin daha önce ödendiği, paranın tahsil edildiği tarih itibarıyla 47.874,63 TL fazla ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Davalılar vekili tarafından, bilirkişi raporuna itiraz edildiği, İstanbul BAM 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/265 Esas-2021/2049 K sayılı 03/11/2021 tarihli ilamı ibraz edilerek alacak kalemleri değiştiğinden ek rapor düzenlenmesinin istenildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 02/02/2022 havale tarihli raporda; davalılar vekilinin peşin harç, çek provizyon bedeli, cezaevi yapı harcı kalemlerine ve ilam vekalet ücretinin dikkate alınmadığına yönelik itirazlarının yerinde olmadığı ancak İstanbul BAM 15. HD’nin kararı dikkate alınarak yapılan hesaplamada, davalı (bu davada davacı) itirazının 209.565,13 TL asıl alacak ve 16.136,52 TL faiz üzerinden iptali ile takibin aynı koşullarla devamına karar verildiği, icra dosyasına konu alacak ve itirazın iptali davasında hükmedilen alacak ve ferileri dikkate alındığında 393.950,57 TL ödenmesi gerekirken 390.000,00TL ödendiği, davacı tarafından yapılan fazla ödeme bulunmadığının bilakis 3.950,57 TL eksik ödeme bulunduğu bildirilmiştir.
G E R E K Ç E: İstirdat talepli davada, ilk derece mahkemesinin 27/02/2019 tarihli kararıyla; davacı tarafın , fazla tahsil edilen miktarı İİK 361. Madde gereğince İcra Müdürlüğünden talep edebilecekken dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verdiği, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, Dairemizin 30/12/2019 tarihli kararıyla, davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilerek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verildiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde ilamlı icra takibi başlatıldığını, temyiz süresi içerisinde, haklarını kullanarak tehiri icra kararı almalarına fırsat verilmeksizin haciz yapıldığını, haciz sırasında alacaklı şirket vekili davalı …’e 390.000 TL bedelli çek verildiğini, asıl alacak 210.000 TL’ya faiz ve feriler eklenince 355.135,00 TL ettiğini, bu miktarı icra dosyasına yatırdıklarını, çekin de tahsil edildiğini, mükerrer tahsilat yapıldığını, fazla tahsilatın iadesini talep ettiklerini, davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesi gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi kök raporun; icra takibi dayanağı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2018 tarihli 2015/995 E-2018/1077 K sayılı ilamı ile kabulüne karar verilen 209.565,13 TL asıl alacak ve 4.059,84 TL işlemiş faiz miktarı üzerinden hesaplama yapılarak düzenlendiği, daha sonra takibin dayanağı mahkeme kararına karşı takip alacaklısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul BAM 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/265 Esas-2021/2049 K sayılı 03/11/2021 tarihli ilamı ile, 209.565,13 TL asıl alacak ve 16.136,52 TL işlemiş faiz yönünden davacı borçlunun itirazının iptaline karar verilerek, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi üzerine mahkemece ek rapor alınarak karar verildiği anlaşılmışsa da, istinaf mahkemesi kararı temyize tabi olup, kararın kesinleşmesi beklenerek, kesinleşen mahkeme kararına göre davacı tarafça fazla ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince kesinleşme süreci beklenmeden karar verilmesi yerinde olmadığından, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İstanbul BAM 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/265 Esas-2021/2049 K sayılı ilamının kesinleşmesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/02/2022 tarihli 2021/339 E. – 2022/127 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 90,10 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/11/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.