Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/890 E. 2022/1288 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/890 Esas
KARAR NO: 2022/1288 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2021
NUMARASI: 2021/8 D.İŞ – 2021/11 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Tespit – Tedbir isteyen vekili D.İş başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin “…” markasının tanınmış marka statüsünde TPMK nezdinde “…” tescil numarası ile koruma altında olduğunu, … markalarının son derece yaygın şekilde kullanıldığını, müvekkilinin yıllardır bu sektörde öncü kuruluş olarak çok yüksek bütçelerle yatırımlar ve reklamlar yapılmasını, yaygın bayi ağı ve milyonlarca kullanıcısı bulunması nedeni ile … markalarının tanınmışlığının ve itibarının oldukça kuvvetli olduğunu, karşı tarafça işletilen “… Mah. … Bulvarı No:… Fatih / İSTANBUL” adresinde bulunan işletmede müvekkilinin tescilli markalarının yahut ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin mağaza tabelalarında ve sair iş materyallerinde kullanıldığının tespit edildiğini, karşı tarafın marka hakkına tecavüz teşkil eden bu fiillerinin önlenmesi ve durdurulması amacıyla öncelikle aleyhine tespit talep edilenin, müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin keşif ve gerektiği takdirde bilirkişi incelemesi aracılığıyla tespitini ardından müvekkilinin söz konusu eylemden kaynaklı mağduriyetinin önlenmesi adına, karşı tarafın işyerinde müvekkilinin markalarını yahut ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini taşıyan tabela ve sair iş evraklarına el konulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 04.02.2022 tarihli 2021/8 D.İŞ sayılı kararıyla; “6100 sayılı HMK’nun 389-390. maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nun 159. maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN TAKDİREN TEMİNATSIZ OLARAK KABULÜNE Talep edene ait tecilli “…” ibareli karşı yana ait iş yerindeki tabelanın kaldırılmasına ve talep edenin bildireceği yediemine teslimine, -HMK’nın 393/2 maddesi gereğince bu tedbirin İstanbul Nöbetçi İcra Dairesi aracılığıyla infazına, infazda tereddüte mahal vermemek amacıyla karara bilirkişi raporunun eklenmesine” karar verilmiştir. Aleyhine tedbir istenen vekili tedbir kararına itiraz dilekçesinde; mahkemenin kararında 14/01/2022 tarihli dilekçelerindeki itirazlarını değerlendirmediğini, müvekkilinin talep edenin, tabelaların kaldırılmasına yönelik ihtarname gönderim tarihinden öncesine kadar talep edenin bayisi olduğunu, tabelanın talep eden tarafça takıldığını, tabelanın da kendisi tarafından kaldırılması gerektiğini, bu masraflara kendilerinin katlanma mecburiyetlerinin bulunmadığını, müvekkilinin 17/05/2021 tarihine kadar tespit isteyen …’e bağlı bayi olarak hat ve kontör satışı ile iştigal ettiğini, son işlemin bu tarihte yapıldığını daha sonra telefon ve aksesuar satışları ve teknik hizmet ile ilgili çalışmalara devam ettiğini, bu aşamada mecbur kaldıklarından tabelaları söktüklerini, tabelaların sökülmesiyle ilgili müvekkilinin yasal bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusurun tamamen tedbir isteyende olduğu durumda tedbir kararı verilmemesi gerektiğini, beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZIN REDDİ KARARI; İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 04.04.2022 tarihli 2021/8 D.İŞ sayılı kararıyla; “Tedbir talepli dilekçe, TPMK kayıtları, bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Aleyhine tedbir kararı verilen vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Aleyhine tedbir istenen vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; usule ilişkin itirazlarında tabelanın sökülmesine ilişkin ihtarnamenin müvekkiline usuli dairesinde tebliğ edilmediğini ileri sürdüklerine, tebligatın kanuna uygun yapılıp yapılmadığının mahkemece araştırılması gerekirken incelenmediğini. -İhtar tarihinden öncesine kadar tedbir isteyenin bayisi olduklarını, tabelaları talep edenin taktığı gibi, bayiliğe de kendilerinin son verdiğini, tabelayı da kendilerinin kaldırması gerektiğini, mahkemenin tabelanın kaldırılması ve bunun masraflarına katlanma borçlarının bulunmadığına yönelik iddiaları yönünden sözleşmeyi getirip incelemesi gerekiğini, eksik tahkikat ile tedbir kararı verildiğini, feshin de usulüne uygun olmadığını, ihtarnamenin o sırada işletmede tesadüfen bulunan kişiye yapıldığını. – müvekkilinin 17/05/2021 tarihine kadar tespit isteyen …’e bağlı bayi olarak hat ve kontör satışı ile iştigal ettiğini, son işlemin bu tarihte yapıldığını daha sonra telefon ve aksesuar satışları ve teknik hizmet ile ilgili çalışmalara devam ettiğini, bu aşamada mecbur kaldıklarından tabelaları söktüklerini, tabelaların sökülmesiyle ilgili müvekkilinin yasal bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusurun tamamen tedbir isteyende olduğu durumda tedbir kararı verilmemesi gerektiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına,tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Tedbire itirazın reddine ilişkin, ilk derece mahkemesince verilen 04/04/2022 tarihli karar aleyhine tedbir talep edilen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. Madde de ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece delil tespiti talebi kapsamında alınan 08/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda, karşı tarafın adresinde … yazılı işyeri tabelasının bulunduğu ve aleyhine tedbir istenen vekilinin de dilekçelerinde tabelanın varlığını kabul ettiği, tedbir kararı üzerine mecburiyetten kaldırdıklarını ancak sözleşmenin sona ermesi üzerine tabelanın kaldırılmasının da talep edenin yükümlülüğünde bulunduğunu, müvekkiline yüklenemeyecek kusur nedeniyle tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, tabelanın kaldırılmasına ilişkin ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin itirazı ile taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmediğini ileri sürmüştür. Aleyhine tedbir istenen tarafın, taraflar arasındaki sözleşmenin 17/05/2021 tarihinde son bulduğuna yönelik açıklamaları ile tabelanın kullanımına devam edildiğinin tespiti karşısında tedbir kararı yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu, ileri sürülen diğer hususların asıl davada incelenebileceği, kanaatiyle aleyhine tedbir istenen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince aleyhine tedbir istenen vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Talep eden avansından kullanıldığı anlaşılan; 6,50 TL (posta-teb-müz) masrafının karşı taraftan alınarak, talep edene verilmesine, B)Karşı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/07/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.