Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/872 E. 2023/1945 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/872 Esas
KARAR NO: 2023/1945 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2022
NUMARASI: 2018/909 E. – 2022/117 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 13/05/2015 tarihinde müvekkilinin işyerine hırsız girdiğini, yapılan kontrollerde kasanın kilidinin kırılarak açıldığını, kasanın içinde 600 TL, 80 ABD doları, 100 Euro para, 1 Adet … Marka Laptop, 1 adet … Marka Laptop, 1 adet … Marka Kol saati, 1 adet İmei numarası bilinmeyen içinde hat bulunmayan … Marka Cep Telefonu ile 79 adet boş çekin çalındığını, şirketlerine ait çalınan boş çeklerden … Mercan Şubesi … hesabına ait … numaralı çekin ve … Mercan Şubesi … hesabına ait … numaralı çekin kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından sahte imza atılmak suretiyle tedavüle konduğunu, çalıntı boş çeklerin üzerine sahte keşideci imzası atılarak lehtar … San. Tic. Ltd. Şti’nin gösterildiğini, bu şirket tarafından … San. Tic. Ltd. Şti’ye ciro edildiğini, bankadan gelen e-mail yazısından anlaşılacağı üzere … Ltd. Şti tarafından … A.Ş.’ye intikal ettiğini belirterek çalıntı ve sahte imzalı çekler nedeniyle davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, % 20’den az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; diğer davalıdan faktoring mevzuatına uygun olarak çekleri devraldıklarını, iyi niyetli olduklarını, kişisel def’ilerin kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı (keşideci) faktoring ilişkisi dışında olduğundan 6361 sayılı yasanın 9/3. maddesi gereğince çeke dayanan kişisel defilerini faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükünün bunu ileri süren davacıya ait olduğunu, davacının çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elden çıktığını, çeki elinde bulunduranın kötüniyetli olduğunu veya ağır kusurun bulunduğunu kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini, kaldı ki çekin çalıntı olduğuna dair henüz kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemişlerdir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarihli 2018/909E. – 2022/117 K. sayılı kararıyla; “…Davanın KABULÜ ile; -… Mercan Şubesinden keşide edilen keşide yeri İstanbul olup 30/09/2018 keşide tarihli olan … seri numaralı 21.000,00 TL bedelli çek ile aynı banka şubesinden keşide edilmiş keşide yeri İstanbul olup 27/09/2018 keşide tarihli 21.700,00 TL bedelli … seri numaralı iki adet çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,-ATK raporuna göre imzalar arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmişse de el ürünü olmadığı yönünde kesin kanaat bildirmediğinden tarafların kötü niyeti başkaca delillerce desteklenmediğinden kötü niyet tazminatının reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı … A.Ş. vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, 6361 sayılı yasanın 9/3. maddesi gereğince çeke dayanan kişisel defilerini faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, Davaya konu çeklerin dava dışı … A.Ş. ile davalı …San. Ve Tic. Şti. Arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi nedeniyle ödeme vasıtası olarak müvekkili şirkete temlik ve teslim edildiğini, müvekkilinin dava dışı borçlu ile çekin ciro alındığı şirket arasındaki mal ve hizmet alım-satımını belgelediğini, fatura ile tevsik şartını yerine getirdiğini, Davacının çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elden çıktığını, çeki elinde bulunduranın kötüniyetli olduğunu veya ağır kusurun bulunduğunu kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini, Alınan bilirkişi raporunun çok ufak farklılıklar nedeniyle imzanın benzerlik göstermediği sonucuna ulaştığını, ufak farklılıkların mukayese imzalar arasında dahi mevcut olduğunu, raporda yıllar içinde imzanın değişmiş olma veya kasten veya bilinçsiz olarak eksik/yanlış atılmış olma ihtimali üzerinde durulmadığını, bu yöndeki itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, raporun hükme esas alınamayacağını, İmza incelemesi için yalnızca davacının bildirdiği delillerin toplandığını, Noterlik evrakı veya ticari kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, davacı tarafından kambiyo senedi imza etmeye yetkilendirilmiş bir şahsın mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiğini, Davacının ödeme yapmış olduğu çek koçanlarının incelenmesi, başkasına çek keşide etmek üzere yetki verip vermediğinin Noterler ve bankalardan sorulması gerektiğini, İtiraz etmelerine rağmen tek bir bilirkişi raporu ile karar verilmesinin, ikinci bilirkişi raporu alınmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davaya konu çek örnekleri incelendiğinde; … Bankası Mercan Şubesi’nin … numaralı hesaba ait … seri numaralı, 21.000,00 TL bedelli çek olduğu, keşide tarihinin 30/09/2018, lehtarının …. San. Tic. Ltd. Şirketi, keşidecinin …San. Ve Tic. A.Ş. olduğu, arkasında …. Tic. Ltd. Şirketi’nin ve …. Tic. Ltd. Şirketi ile … A.Ş.’nin cirolarının bulunduğu, 01/10/2018 tarihinde banka tarafından çek üzerindeki keşideci imzası ile yetkili keşideci imzası birbirini tutmadığı anlaşıldığından işleme alınmadığının yazıldığı, Yine … Bankası Mercan Şubesi’nin … numaralı hesaba ait … seri numaralı, 21.700,00 TL bedeli çek olduğu, keşide tarihinin 27/09/2018, lehtarının … San. Tic. Ltd. Şirketi, keşidecinin … San. Ve Tic. A.Ş. olduğu, arkasında …San. Tic. Ltd. Şirketi’nin ve … San. Tic. Ltd. Şirketi ile … A.Ş.’nin cirolarının bulunduğu, 01/10/2018 tarihinde banka tarafından çek üzerindeki keşideci imzası ile yetkili keşideci imzası birbirini tutmadığı anlaşıldığından işleme alınmadığının yazıldığı tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan 21/11/2016, 29/11/2016 ve 27/09/2017 tarihli imza sirküleri ile davacı şirketin yetkililerinin … oldukları tespit edilmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 08/12/2020 tarihli, … numaralı raporu incelendiğinde; davaya konu … seri numaralı çek üzerindeki keşideci imzası üzerinde yapılan inceleme sonucunda; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekte ”… SAN. VE TİC. A.Ş.” adına atılı keşideci imzası ile şirket yetkilileri …’ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğine dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 09/12/2021 tarihli, … numaralı raporu incelendiğinde; davaya konu … seri numaralı çek üzerindeki keşideci imzası üzerinde yapılan inceleme sonucunda; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekte ”…SAN. VE TİC. A.Ş.” adına atılı keşideci imzası ile şirket yetkilileri … mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğine dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır. İstanbul C. Başsavcılığının 2018/89080 soruşturma numaralı hazırlık evrakı incelendiğinde; davacı tarafından 13/05/2018 tarihinde iş yerinde meydana gelen hırsızlık suçuyla ilgili şikayette bulunması üzerine soruşturmaya başlandığı, failin henüz meçhul olduğu, soruşturmanın devam ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, davaya konu olan çeklerle ilgili davacının borçlu olmadığının tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yargı yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekili müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, 6361 sayılı yasanın 9/3. maddesi gereğince çeke dayanan kişisel defilerini faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini savunarak istinaf talebinde bulunmuşsa da, sahtelik def’i mutlak def’ilerden olup kambiyo senedinde imza inkarında bulunandan sonra gelen herkese karşı ileri sürülebilir. Bu nedenle davalı vekilinin buna ilişkin istinaf talebi kabul edilmemiştir. Davalı vekili Adli Tıp Kurumu raporlarının eksik inceleme ile hazırlandığı, hükme esas alınamayacağı, Mahkemece imza incelemesi konusunda yeterli araştırma yapılmadığı savunularak istinaf talebinde bulunulmuşsa da, Mahkemece davacı şirketi temsil etme yetkisi bulunan …’e ait imzaların bulunduğu belge asıllarının dosya içine getirtildiği, bu belgelerin davaya konu ve keşide tarihleri 2018 yılı olan çeklerin keşide tarihlerinden önceki döneme ait 2016 ve 2017 yıllarında atılan imzalar ile 2018 yılında atılan imzalar oldukları, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda her iki çekteki keşide imzalarının da, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından şirket yetkilileri …’ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğine dair kanaat bildirildiği, imza farklılıkların çok ufak olduğuna dair bir görüş bildirilmediği, yapılan incelemenin ve toplanan delillerin yeterli olduğu kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı … A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 2.916,83 TL nispi harçtan, peşin alınan 729,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.187,63 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 13,00TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere 21/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.