Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/86 E. 2023/1614 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/86 Esas
KARAR NO: 2023/1614
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2018/534 E, 2021/194K.
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüz, Haksız rekabet, Tazminat
KARAR TARİHİ: 03/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin tekstil makineleri üretimindeki yenilikleri ile tekstil sektöründe teknoloji ve pazar lideri olduğunu, bu sektörde önde gelen firmalardan biri olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de … sayılı “…” esas unsurlu, … sayılı “…” esas unsurlu, … “…”, … sayılı “…” esas unsurlu markalarının tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin bu markaları uzun süreli yoğun ve yaygın bir şekilde kullandığını, müvekkilinin “…”, “…”, “…” markalarının haksız kazanç sağlamak isteyen kişilerce çeşitli yol ve şekillerle sıklıkta taklit edildiğini ve kullanıldığını, davalıların müvekkilinin markasına tecavüz niteliğindeki eylemlerinin tespiti amacıyla Mahkememizin 2018/124 Değişik İş sayılı dosyası ile delil tespiti ikame ettiklerini, müvekkilinin davalılara Noter vasıtayla ihtarname gönderdiğini, fakat davalıların bu ihtara rağmen haksız kullanımlarına devam ettiğini ve davalı yanın söz konusu fiillerinin müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, davalıların kullandığı “…”, “…”, “…” ibarelerinin, müvekkilinin “…” ve “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, men’ini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, bu ibarelerin imalat, satış, ambalajlama, depolama ve pazarlama dair her tür ticari kullanımının önlenmesini, davalılara ait “…”, “…” ve “…” ibareleri ve benzerleri dahil olmak üzere, müvekkili adına tescilli “…” markaları ile teşkil eden etiket, kalıp, kutu, koli ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve her türlü ambalaj ile tanıtım vasıtalarına el konularak imhasını, dava konusu … sayılı “…” ibareli ve … sayılı “…” ibareli markaların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkini ile 50.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin 2008 yılından beri, yetkililerinin ise 30 yıldır tekstil makineleri sektöründe faaliyet gösterdiğini, bilirkişi tarafından keşif tarihinde davacı adına “…” ve “…” şeklinde bir marka tescili olmadığının açıkça vurgulandığını, davacının “…” markasının tescili için keşif tarihinden sonra başvuru yaptığını ve 16/08/2018 tarihinde marka tescilinin gerçekleştiğini, müvekkilinin kendi adına tescil ettirdiği markalarını kullanmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili şirketin yıllardır ticari unvanlarında kullandığı “…” ibaresini markalarında da aynı şekilde kullandığını, ibarenin müvekkili şirketler tarafından sektörde kullanılmaya devam edildiğini, Müvekkilinin adeta sektörde “…” ibaresi ile tanınmakta olduğunu, hali hazırda aynı şekilde bu ibareyi taşıyan marka tescil işlemlerini gerçekleştirmeye de devam ettiğini, “…” ile “…” markalarının “…” ile “…+ŞEKİL” markalarının birbirleri ile karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacı markaları ile davalı şirkete ait markaların birbirinden farklı olduğunu, bu markaların iltibas yaratmasının mümkün olmadığını ve davacı markaları ile davalı markalarının sınıflarının birbirinden farklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”…-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, -Davalı adına tesclili … tescil nolu markanın sadece tescilli olduğu 35.sınıftaki “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alınması için tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) ve 37.sınıfta yer alan “sınai makinelerin ve cihazların… Bakımı ve tamiri hizmetleri” bakımından hükümsüzlüğüne,-Yine davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu sadece 7.sınıfta yer alan” tekstil makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar.” , 35.sınıfta yer alan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 37.sınıfta yer alan “sınai makinelerin ve cihazların… Bakımı ve tamiri hizmetleri ” emtia ve hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne, -Sair emtialar yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, -Davalıların kullandığı ‘…’, ‘…’ . ‘…” ibarelerinin davacı adına olan “…”, “…”, “…”, “…”, “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu ibarelerin imalat, satış , ambalajlama, depolama ve pazarlama dair her tür ticari kullanımının (markaların tescilli olduğu emtia sınıfları yönünden) önlenmesine, -Davalılara ait ‘…’ , ‘…’ . ‘… ibareleri ve benzerleri dahil olmak üzere davacı adına tescilli “…”, “…”, “…”, “…”, “…” markaları ile teşkil eden etiket, kalıp, kutu, koli ambalaj, katalog , broşür, basılı evrak ve her türlü ambalaj ile tanıtım vasıtalarına el konularak imhasına, -Toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,-Karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak hüküm özetinin Türkiye çapında yayınlanan trajı en yüksek gazetenin birinde ilanına,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMLERİ:Davalılar vekili istinaf isteminde özetle;İlk derece mahkemesinin dosyaya sunulan mütalaaya hiç değinmediğini, Rapordaki tespitlerin aynen alındığını, itiraza uğrayan rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı adına TPE de tescilli … ibareli hiçbir marka olmamasına rağmen markası var gibi hüküm kurulduğunu, Markanın hitap ettiği tüketici kesiminin orta düzeyde tüketici kesimi olmadığını, SMK 6/1 md yönünden değerlendirmenin hatalı olduğunu, markanın bilinçli tüketici kitlesine hitap ettiğini, markaların yer aldığı ürünlerin milyon dolarlık tesktil makinelerinin parçaları olup teknik bilgiye sahip nerden hangi şirketten satın alacağını bilen basiretli tacir kesimine hitap ettiğini, güncel tarihli oldukça fazla karar olduğunu, rapora eski kararların yansıtıldığını, mütalaadaki bu konudaki görüşün dikkate alınmamasının yerinde olmadığını, Tekstil sektöründe faaliyet gösteren tacirin … ve … kavramlarının ne anlama geldiğini bildiği yahut bilmesi gerektiğini, bu ifadelerin sadece bir tekniğin adı olduğunu, kavramların sektörel olduğunu, sektörde herkes tarafından biliniyor olması gerektiğini, markaların karıştırılmasının mümkün olmadığını,
… markaları karşılaştırıldığında müvekkilinin markasında şekil unsuru olduğunu, raporda markada yer alan – ve renk unsurunun markaya ayırt edicilik katmadığı yönündeki kabulün yerinde olmadığını,Mal ve hizmet sınıflarının kapsadıkları mal ve hizmetlerin aynı olmadığını, Davacının …. markasının sadece 7.sınıfta tescilli olması davalı markanın 7,09,35,37,40,42 sınıfa tescilli olduğu, aynı tür mal ve hizmet bulunmadığı, Müvekkilinin markasında esas ve ayırt edici unsurun sektörde tanınmışlık katan ve 2008’den beri unvanında yer alan … ibaresi olup yardımcı tamamlayıcı unsurun … olduğunu, … kelimesinin … anlamına geldiğini ve tekstil sektöründe yaygın olarak herkes tarafından bilinen bir örgü tekniği olduğunu, harcı alem özelliğe sahip olduğunu, … ibaresi zayıf bir unsur olup davacının tekeline bırakılamayacağını, tanımlayıcı unsurların ayırt ediciliği olmaıdğını, mütalaada da … markasının zayıf marka olduğunun belirtildiğini, … markası yönünden ise; davacının unvanı olan … şeklindeki markada unvanın markanın asli unusuru olduğunu, müvekkilinin markasınd aise unvanında 2008 den beri yer alan … İBARESİ yer aldığını, ayırt edici olduğunu, … kelimesinin de … olup (makinenin yaptığı iş) tesktil sektöründe herkesçe yaygın kullanılan, harcıalem özelliğe sahip olduğunu, Markaları arasında benzerlik olmadığından tecavüzden de bahsedilemeyeceğini, Bilirkişi raporunda haksız rekabete ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığını , haksız rekabete ilişkin hiçbir delil sunulmadığını, iltibas ihtimali olmadığını, … ve … kavramlarının dava konusu ile bağlantılı olmadığını, dava konusu olmadığı gibi raporlarda da bu yönde hiçbir inceleme yapılmadığını, müvekkilinin bu kavramları kullanmadığını, ön incelemede de … kavramı, markasına yer verilmediğini, Mahkemenin bu yönde tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti meni, refine karar vermesinin yerinde olmadığını,Kötüniyete dayalı iddianın yerinde olmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde özetle;davalının istinaf isteminin reddi gerektiğini, mütalaanın süreden sonra sunulduğunu, muvafakat etmediklerini,Mahkemenin hükümsüzlük talebini tümden kabulü gerektiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin tanınmışlığının dikkate alınması gerektiğini, davalının müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin markasını kopyaladığını, müvekkilinin her iki markasının tescilinin tesadüfi olamayacağını, davalının tescil kapsamında Sağlık Bakanlığı nezdinde ruhsat alınmaksızın ya da idari denetim olmadan kullanılamayacak mal sınıflarının olduğunu, kullanma niyetinin olmadığının da açık olduğunu, davalının kullanmadığı mal ve hizmet için tescil etmeye çalıştığını, bu hususun yedekleme amacı yapıldığını gösterdiğini, müvekkilinin üstün ve öncelikli hak sahibi olduğu markayı tüm sınıflar yönünden tescilinin kötüniyet olduğunu, tanınmışlığın ispatlandığını belirterek karın kaldırılmasını, tüm marka sınıfları yönünden hükümsüzlüğe karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME TPE kayıtlarına göre; hükümsüzlüğe konu … numaralı … markası 07, 09, 35,37, 40 ve 42 sınıflarda 17.05.2016 tarihli başvuruya istinaden 24.10.2016 da davalı …LTD ŞTİ adına, … numaralı … markası ise 07,09, 35,37,40 ve 42 sınıflarda 17.05.2016 tarihli başvuruya istinaden 24.10.2016 tarihinde davalı ….LTD ŞTİ adına tescillidir. Davacının delil olarak dayandığı markalar incelendiğinde; … nolu … ibareli marka 7,37,42 sınıfta 02.11.2011 Tarihli başvuruya istinaden 21.03.2013 te davacı adına, … numaralı … ibareli marka 07 nolu SINIFTA 25.03.2015 tarihli başvuruya istinaden 07.06.2016 Tarihinde 07 nolu sınıfta tescil edilmiştir. … numaralı … markası 20.04.2018 tarihli başvuruya istinaden 16.08.2018 tarihinde 07,37,42 sınıflarda davacı adına tescil edilmiştir. Mahkemenin 2018/124 Değişik İş sayılı dosyasında marka vekili bilirkişi … raporunda sonuç olarak, tespit isteyenin “…” ve “…” markası 2012 ve “…” markası 2015 tarihli olup, aleyhinde tespit istenen şirket yetkilisinin inceleme sırasında tarafına sunduğu “…” ve “…” marka tescillerinin koruma tarihlerinin, daha sonraya ait söz konusu tescil belgelerinden, “…” ve “…” markalarının …San.ve Tic.Ltd.Şti unvanlı bir şirket adına tescilli olduğunu, bu şirket adresinin aleyhinde tespit istenen şirketin adresi olduğunu, aleyhinde tespit islenen şirketin Tüyap Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen fuardaki standında rastlanan “…” şeklindeki markasal kullanımın, tespit isteyenin 2012 tarihli “…” şeklindeki markasının tescili kapsamındaki emtialardan tekstil makineleri ile ilgili bir kullanım olduğunu, bu markasal kullanımın, aleyhine tespit istenen ile tespit isteyen arasında ticari-ekonomik bir bağ bulunduğu izlenimine sebep olabileceğini, yerinde incelemede rastlanan “…” şeklindeki markasal kullanımın, tespit isteyenin 2015 tarihli “…” şeklindeki markasının tescili kapsamındaki emtialardan tekstil endüstrisi için makineler ile ilgili bir kullanım olduğunu, tespit edilen kullanımda, tespit isteyenin önceki tarihli tescilli lafzi markası kelime olarak aynen kullanıldığını, tespit isteyenin markası ile karıştırılma ihtimaline sebep olabileceğini, tespit isteyenin kullandığı bir marka olduğu anlaşılmakla birlikte “…” şeklinde bir markanın TPMK nezdinde tespit isteyen adına tescilli olmadığının görüldüğünü, aleyhine tespit istenen şirketin standında rastlanan “…” biçimindeki marka kullanımı da tescile dayanmadığı belirtmiştir. Mahkemece alınan 1.raporda marka vekil …, tekstil mühendisi … 02/11/2020 tarihli raporda ;Davacının markalarının tekstil sektöründe bilinen tanınmış markalar olduğunu, özellikle davacı markalı örgü makinaların kalite ve performans yönünden hatırı sayılı üne sahip olduğunu,Makinaların pahalı olması, hizmet alanların tecrübeli ve teknik bilgiye sahip olmasının markanın karıştırılmaması sonucunu doğurmayacağını, makineler tanınsa da marka farkındalığı olduğunun söylenemeyeceğini, bu kullanıcı kitlesi için dahi ibarelerin çok yakın olması nedeni ile karıştırılmaya müsait olduğunu, Türkiye’deki marka tescil önceliğinin davacıda olduğu, davacı kullanımının davalının “…” ve “…” marka tescili için başvuru tarihi olan 17/05/2016 tarihinden daha eskiye dayalı markasal nitelikte bir kullanım olduğu, gerçek ve öncelikli hak sahibinin davacı olduğu, SMK 6/1 md gereğince hükümsüzlüğe ilişkin şartların mevcut olduğu, smk 6/4 MADDESİ yönünden marka sektörde belirli tanınmışlığa erişmiş ise de tanınmış marka olduğuna dair dosyada yeterli delil olmadığı, SMK 6/5 MD UYARINCA markanın belirli bir tanınmışlık seviyesine ulaştığı, davalı markaları açısından hükümsüzlüğe ilişkin şartların mevcut olduğu, Türkiye’de kullanıma ilişkin davacının bir takım belgeler sunduğu 14.03.2018 tarihli belgenin Kahramanmaraş firmasına kesilen … markasına işaret ettiği, 27.02.2018 tarihli belgenin Kahramanmaraş firmasına kesildiği, … markasına işaret ettiği, markanın özgünlüğü ayırt ediciliği, taraflar arasındaki ticari ilişki, markanın piyasada konumu bilinirliği faaliyet alanlarının kötüniyet değerlendirmesinde esas alınacağını, davalı markasının tescilinde kötüniyetin bulunup bulunmadığı hususunun ve buna bağlı olarak verilecek hükümsüzlük kararının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, SMK 6/5 maddesinde sayılan hükümsüzlüğe ilişkin koşulların mevcut olmadığı, marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın söz konusu olduğu, dolayısıyla davalı eyleminin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturacağı ve davalının karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanımının haksız rekabet teşkil edeceği belirtilmiştir. 2.heyette bilirkişiler marka vekilleri … ve teksitl mühendisi … müşterek raporda sonuç olarak, dava konusu markalardan … “..” ibareli markanın Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 35. Sınıfında yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ve 37. sınıfında yer alan “Sınai makinelerin ve cihazların … bakımı ve tamiri hizmetleri.” bakımından, … tescil numaralı “…+ŞEKİL”, ibareli markanın Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in; 7. sınıfında yer alan “Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar.” 35. Sınıfında yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” 37. sınıfında yer alan “Sınai makinelerin ve cihazların … bakımı ve tamiri hizmetleri.” emtia ve hizmetleri bakımından SMK 6/1. Madde hükmü çerçevesinde hükümsüzlükleri koşullarının oluştuğunu, davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait markalara tecavüz teşkil ettiği ve davacı yan ile haksız rekabete sebebiyet verdiği belirtilmiştir.
GEREKÇE Davacı davalının … ve … markalarının kendi markaları ile benzer olduğunu, kendi markasının tanınmış marka olduğunu, önceye dayalı gerçek hak sahibi olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu iddia ederek markaların hükümsüzlüğünü, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta hükümsüzlüğe konu … markası ile … markasının davacıya ait … ve … … ibareli markalar ile benzer olduğunun her iki raporda tespit edildiği, davalı … ibaresinin kendi unvanında yer aldığını ve 2008’den beri kullanıldığını ve ayırt edicilik sağladığını ileri sürmüş ise de … ibaresinin önceye dayalı markasal kullanımına ilişkin delil ibraz edilmediğinden bu savunmanın yerinde görülmediği, davacı tanınmışlık iddiasını ispatlayamadığı, ancak sektör bilirkişisinin yer aldığı ilk raporda davacı markasının sektörde bilinirliği olduğuna yer verildiği, faaliyet alanlarının aynı olduğu, davalının kullanımın davacı marka sınıfında olduğunu, yine davalı markalarındaki … ve … ibarelerinin tanımlayıcı olduğu, markaların bilinçli tüketici kesimine hitap edildiğini ileri sürmüş ise de; her iki ibarenin başında … ibaresi olduğu, davacının … ibaresinin kelime olarak aynen alındığı, renk ve (-) işaretinin ayırt edicilik sağlamayacağı, … arkasında yer alan … ibaresine … eklenerek … şeklinde marka tescili yapıldığı dikkate alındığında davalının bu yöndeki savunması yerinde görülmemiş, davacının marka sınıfları ile davalı markasının sınıfları karşılaştırılarak aynı ve bağlantılı sınıflar yönünden markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerinde görülmüştür. Davacı vekili markaların tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davalının tescilde kötüniyeti ispatlanamadığından bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Davacı, davadan önce delil tespit talebinde bulunmuş, yargılama sırasında da iki ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Raporlarda davalının …, …, … ibarelerinin tekstil endüstrisine ilişkin makinaların yer aldığı broşürlerde, …, … markalarını fuar standında markasal olarak kullandığına dair görseller eklenmiş olup broşürler de dosyada mevcuttur. Tespit dosyasında ve mahkemece alınan birinci bilirkişi heyeti raporunda davacının … ve … markalarının Türkiye’de kullanımına ilişkin önceye dayalı 14.03.2018 Tarihli belgelere yer verildiği, davalının …, …, … ibarelerini markasal olarak kullandığı sabit olup SMK 155 md gereğince sonraki tarihli markaları savunma argümanı olarak ileri süremeyeceği, davalının … ibareli ise marka kaydı olmadığı dikkate alındığında mahkemece markaya tecavüze dayalı istemlerin ve manevi tazminat isteminin kabulü de yerinde görülmüş ve bu yönlerdeki istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili … ibaresinin dava konusu olmadığını ileri sürmüş ise de; davacının dava dilekçesinde açıkça bu ibare yönünden tescilli markasından kaynaklanan haklar yönünden tecavüz iddiasına dayandığı, cevaba cevap dilekçesinde de önceye dayalı gerçek hak sahipliğini ileri sürdüğü dikkate alındığında bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Haksız rekabete yönelik istinaf istemine gelince; davacı, haksız rekabet iddiasını markanın haksız kullanımına dayandırmış olup markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunduğu ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenlemesi dikkate alındığında, markanın haksız kullanımı ayrıca TTK’ya göre haksız rekabet oluşturmayacaktır. (Bknz. Y.11HD, 2019/5189 E, 2022/1852 K, 14.03.2022 Tarihli ilamı) Davacı önincelemeden sonra sunduğu delil dilekçesinde haksız rekabet iddiasını broşür tasarımlarının benzerliğine dayandırmış ise de, davalı vekilinin iddianın genişletilmesine muvafakat etmediğini açıkça beyan ettiği görülmekle HMK 141. maddesi gereğince bu yöndeki iddiası istinaf aşamasında da değerlendirilemeyecektir. Açıklanan nedenle davacının markaya dayalı haksız rekabet iddiasının reddi gerekirken kabulü yerinde görülmemiş, davalı vekilinin bu yöndeki istinafının kabulü ile hükmün bu yönden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenle davacının istinaf isteminin reddine, davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353.1.b.2 maddesi gereğince haksız rekabetin reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353.1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, -Davalı adına tesclili … tescil nolu markanın sadece tescilli olduğu 35.sınıftaki “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alınması için tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) ve 37.sınıfta yer alan “sınai makinelerin ve cihazların… Bakımı ve tamiri hizmetleri” bakımından hükümsüzlüğüne,-Yine davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu sadece 7.sınıfta yer alan” tekstil makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar.” , 35.sınıfta yer alan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 37.sınıfta yer alan “sınai makinelerin ve cihazların… Bakımı ve tamiri hizmetleri ” emtia ve hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne, -Sair emtialar yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, -Davalıların kullandığı ‘…’, ‘…’ . ‘…” ibarelerinin davacı adına olan “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu ibarelerin imalat, satış , ambalajlama, depolama ve pazarlama dair her tür ticari kullanımının (markaların tescilli olduğu emtia sınıfları yönünden) önlenmesine, -Davalılara ait ‘…’ , ‘…’ . ‘…” ibareleri ve benzerleri dahil olmak üzere davacı adına tescilli “… “, “…”, “…”, “…”, “…” markaları ile teşkil eden etiket, kalıp, kutu, koli ambalaj, katalog , broşür, basılı evrak ve her türlü ambalaj ile tanıtım vasıtalarına el konularak imhasına, -Toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,- Haksız Rekabete dayalı istemin reddine,-Karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak hüküm özetinin Türkiye çapında yayınlanan trajı en yüksek gazetenin birinde ilanına,3- İlk derece mahkemesindeki yargılama giderleri ve harçlar yönünden;-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.415,50 TL ilam harcından, 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile, 2.561,62 TL bakiye karar harcının, davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, -Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen hükümsüzlük davası yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine, -Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen hükümsüzlük davası yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,- Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince reddedilen haksız rekabet davası yönünden 25.500TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru ve 853,88 TL peşin olmak üzere toplam 889,78 TL harç giderinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafından yapılan 235,50 TL tebligat-tezkere ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.235,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 2022,18 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,-Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul – red oranına göre hesaplanan 1125,00 TL’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davalılar tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,- İstinaf talebi reddedildiğinden davacıdan alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, -İstinaf yargılaması için davalılar tarafından yapılan 324,20-TL istinaf yoluna başvurma harcı, 62-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 386,20-TL’nin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,-Davacı yanca yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 03/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.