Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/820 E. 2023/1922 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/820 Esas
KARAR NO: 2023/1922
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/10/2021
NUMARASI: 2018/366 Esas – 2021/789 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının, 19/12/2015 tarihli sözleşmeye göre, … plakalı aracın satımı konusunda dava dışı … isimli şahısla kendi aralarında anlaştıklarını, sözleşme yapılırken davacının yanında ve hazırda 10.000 TL parası olmadığı için dava dışı … 10.000 TL’lik bir senet imzalayarak teslim ettiğini, daha 10.000 TL’yi hazır etmiş ve nakit olarak araç satışında anlaştıkları parayı ödediğini, araç satışında aksilik olur ise ödediği parayı ispat edebilmek adına … 10.000 TL lik senet aldığını, … araç satışı peşinatı olan 10.000TL yi nakit olarak alınca sözleşme ile birlikte aldığı senet aslını davacı … iade ettiğini, sonrasında müvekkili aleyhine Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile 18/07/2017 tarihli kambiyo takibi başlatıldığını, takibe dayanak yapılan senetin tahrifata uğramış, üzerinde oynanmış, rakamları değiştirilmiş ve müvekkiline iade edilmemiş olduğunu; davanın kabulü ile, davacının davalılara karşı Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı ve takibe dayalı 10/04/2015 tanzim 10/04/2017 vade ve 110.00,00TL miktarlı senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini, alacağının %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/10/2021 tarih ve 2018/366 Esas – 2021/789 Karar sayılı kararıyla; “…Adli sosyal bilimler uzmanı bilirkişisinden alınan 13/07/2020 tarihli raporda özetle ; inceleme konusu alacaklısı …., borçlusu … olan, 10/04/2015 tanzim, 10/04/2017 ödeme tarihli, 110.000/Yüzonbin TL meblağlı senette; senet miktarının evvelce rakamla“10.000” iken baş tarafına “1” eklenmek suretiyle mevcut hali olan”110.000”e yazıyla “on bin” iken baş tarafında “yüz” yazısının eklenmesiyle “yüzon bin” haline getirilmiş olduğu sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür. Aynı sebeple inceleme yapan Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 05/04/2021 tarihli ve /… sayılı raporunda özetle; ” İnceleme konusu senette yazıyla miktar belirtir bölümdeki ” yüz on bin ” ibaresindeki ” yüz ” yazısının kendinden sonra gelen yazılara göre konum, ebat, satır hizası bakımından farklılıklar gösterdiğinden, ayrıca ” yüz ” ibaresinin sıkıştırma gayretiyle yazılmış olduğu, tüm bu bulgular birlikte değerlendirildiğinde söz konusu ” 1 ” rakamı ile ” yüz” yazısının bulundukları konumlara sonradan ilave edilmiş olduğu ” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu ve sonrasında mahkememizce aldırılan ATK raporu nazara alındığında davacı hakkında başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu 10/04/2017 ödeme tarihli, 110.000 TL bedelli, 10/04/2015 düzenleme tarihli, keşidecisi davalı …, lehtarı davalı … Şirketi, son cirantası davalı … olan senedin tahrif edildiğinin anlaşılması karşısında tahrif edilen miktar bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Takibe dayanak yapılan senedin tahrifata uğramış, üzerinde oynanmış, rakamları değiştirilmiş ve müvekkile iade edilmemiş bir senet olduğunu, alınan bilirkişi ve ATK raporlarında da bu husus ispatlandığını, Sözleşme yapılırken davacının yanında 10.000-TL olmadığı için dava dışı … iyiniyetine güvenerek 10.000-TL’lik bir senet imzalayarak teslim ettiğini, daha sonra ise 26/01/2016 tarihinde … 10.000-TL nakit olarak araç satışında anlaştıkları parayı ödediğini, … de araç satışı peşinatı olan 10.000-TL yi nakit olarak alınca sözleşme ile birlikte aldığı senet aslını davacı … iade ettiğini, Dava dışı …, davacı müvekkilin saflığından ve dalgınlığından yararlanmak sureti ile sözleşmeye istinaden aldığı 10.000-TL lik senet aslını vermediğini, bir şekilde -renkli fotokopi- olabilir, farklı bir sureti davacıya teslim ederek ve yanında yırtmasını sağlayarak senet aslından kurtulduğu izlenimini doğurduğunu, Daha sonra bu senet aslını davacının tanımadığı 3.şahıslar lehine düzenlemiş gibi doldurarak ve üzerindeki 10.000TL meblağ yazan kısmın baş tarafına 1 (bir) yazmak sureti ile 110.000TL üzerinden takip başlatıldığını,Tahrifata uğrayan senet dolayısı ile davanın tam kabulü gerektiğini, senet vasfını yitiren senedin kısmen de olsa icra takibine konu edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle mahkemenin kısmi ret kararına itiraz ettiklerini, Senet üzerinde tahrifat olmasından dolayı söz konusu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, bu nedenle başlatılan icra takibinin iptali gerektiğini, ayrıca vade tarihinin de sonradan doldurulduğunu,Davacının, anılan senedin asıl düzenlendiği kişi olan dava dışı …’e borcu olmadığı gibi, yine sonradan lehtar olarak yazılan …’a da, ciro ederek senedin hamili haline gelen … da hiçbir borcu bulunmadığını,Dava konusu senedin teminat için verildiğini, sözleşmeden kaynaklanan borç ifa edildiğini ancak senedin iade edilmemiş el değiştirerek tedavüle koyulduğunu, mahkemece yalnızca tahrifat iddiamızın dinlendiğini, senedin hükümsüzlüğü-bedelsizliği ve teminat için verildiği iddialarımızın incelenmediğini, Her ne kadar 100.000-TL üzerinden menfi tespit davamızın kabulüne karar verilmiş ise de bu miktar üzerinden senedi takibe koymakta ağır kusurlu olan taraflar kötü niyet tazminatına mahkum edilmediğini, tarafların açık bir şekilde haksız ve kötü niyetli olduğunu ve bu nedenle kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu 10.04.2015 keşide 10.04.2017 vade tarihli 110.000,00 TL bedelli senedin 100.000,00 TL’lik kısmı bakımından davalılara borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, -Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE.” karar verilmiştir.Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, aralarındaki alışveriş kapsamında ödemesi 10.000-TL eksik kaldığı için bu miktar üzerinden düzenlenen bonoyu dava dışı … verdiğini, daha sonra ise bu kişiye 10.000-TL ödeme yaptığını, şahsın da bono aslı olduğunu söyleyerek bir belgeyi iade ettiğini, ancak verilen bu belgenin bono olmadığını sonradan anladığını, bononun bedel kısmında tahrifat yapılarak takibe konduğunu, davalılara borcunun bulunmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuştur.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ve aldırılan Adli Tıp Kurumu raporu ile; 10/04/2015 tanzim, 10/04/2017 ödeme tarihli, 110.000,00 TL meblağlı senette; senet miktarının evvelce rakamla“10.000” iken baş tarafına “1” eklenmek suretiyle mevcut hali olan”110.000”e yazıyla “on bin” iken baş tarafında “yüz” yazısının eklenmesiyle “yüzon bin” haline getirilmiş olduğunun sabit olması karşısında mahkemece sahteciliğe konu miktar olan 100.000,00 TL yönünden menfi tespit kararı verilmesi yerindedir. Davacı tahrifat nedeniyle bononun kambiyo vasfını yitirdiğini, bu nedenle davanın tümüyle kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca bononun teminat olarak verildiği ve bedelsizlik iddialarının da olduğunu ileri sürmüş ise de; mahkemece sadece tahrifata konu bölümle sınırlı olarak menfi tespit kararı verilmesinin isabetli olduğu; davacının bononun teminat olarak verildiği ve bedelsizlik iddialarını kesin delillerle ispat etmesi gerektiği, dosyada bu yönde delilin bulunmadığı da gözetildiğinde davanın kısmen reddine ve koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesinde de usule aykırılık bulunmamaktadır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.20/12/2023