Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/817 E. 2022/1291 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/817 Esas
KARAR NO: 2022/1291
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/30 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde; müvekkilinin kendisine ait markalarını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, asıl ve ayırt edici unsuru “…” olan markaların tescil sahibi olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde tescil süreci devam eden marka başvuruları bulunduğunu, markalarındaki asıl ve ayırt edici unsurun “…” ibaresi olduğunu ve markaların seri marka niteliğinde olduğunu, davalının ise “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, söz konusu başvurunun iptal edildiğini, ancak buna rağmen www…com adlı web sitesinin alan adında ve içeriğinde bu ibareyi kullandığını, davalının kullanımlarının müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, bu sebeplerle öncelikle bu kullanımlar yönünden delil tespiti yapılmasını, akabinde ihtiyati tedbir kararı verilerek davalıya ait web sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarihli 15.03.2022 E. sayılı ara kararıyla; “…davalının internet sitesine erişimin engellenmesi için alan adının davacının markalarına tecavüz ettiğinin yaklaşık olarak ispatlanması gerektiği, davalının “…” ibaresini davacının marka tescil başvurundan önce alan adında kullandığı, alan adları sisteminde “önce gelen alır” şeklinde özetlenen ilke gereği, alan adının alınmasından önce davacının “…” ibaresi üzerinde hak sahibi olup olmadığının ve davalının kötü niyetli olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, davalı adına da 41. sınıfta “eğitim ve öğretim hizmetleri” için tescilli … tescil numaralı “…” markasının tescilli olduğu, alan adı ile marka haklarının birbirinden bağımsız haklar olduğu, tüm bu nedenlerle HMK’nun 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Talepte bulunan vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin asıl ve ayırt edici unsuru … olan markaların tescil sahibi olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile davalı tarafından gerçekleştirilen kullanımların müvekkilinin markası ile iltibas oluşturduğunun tespit edildiğini, davalının tescilli markasının bulunmadığını, davalının gerçekleştirdiği kullanımların müvekkiline ait markalar ile iltibas oluşturduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince bilişim uzmanı ve marka uzmanı bilirkişiden alınan 14.03.2022 tarihli raporda; www…com web sitesi üzerinde yapılan incelemede hali hazırda yayında olan sitede … logosunun kullanıldığı, “…” ibaresinin alan adının kaydının yapıldığı 18/06/2014 tarihi itibariyle hem site içinde, hem de alan adında kullanıldığı, sitede yer alan firma bilgilerinde, “… Danışmanlık Şirketi olarak, Belarus’ta eğitim almak isteyen öğrenci adaylarına Belarus, … kurumları, üniversite eğitim programları, Rusça dil kursları ve konaklama yerleri yerleşmeleri hizmeti verildiğinin belirtildiği, alan adı kaydının 18/06/2014 tarihinde yapıldığı ve 18/06/2022 tarihinde kayıt süresinin biteceği, sitenin Ağustos 2014 – Aralık 2021 tarihleri arasında 94 adet arşiv kaydı olduğu, Ekim 2015 – Ağustos 2016 yılı arşiv kayıtlarında … logosunun kullanıldığı, Temmuz 2017 – Aralık 2018 yılı arşiv kayıtlarında … logosunun kullanıldığının tespit edildiği, davalı tarafından dava konusu internet sitesinde 41.sınıfta aynı iş kolunda, aynı esas unsur olan “…” ibaresinin kullanımının davacının tescilli markasına iltibas ve karışıklığa sebep olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; davacının en eski tarihli … numaralı “…” markasının 41.sınıfta tescili için 05/05/2015 tarihinde başvuruda bulunulduğu ve markanın 10/05/2016 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili adına 41. Sınıfta … ibareli tescilli markalar bulunduğunu, davalı adına marka tescil başvurusunda bulunulmasına rağmen, başvurunun Ankara 4. FSHHM’nin 18/10/2021 tarihli 2020/81 E-2021/374 K sayılı kararıyla iptal edildiğini, davalının tescilli markası bulunmamasına rağmen davalıya ait “…com” alan adlı internet sitesinde … markasını iltibas yaratacak şekilde kullanarak, davacının markasına tecavüzün tespiti ve durdurulmasını talep ettiği, davalının internet sitesine erişimin engellenmesi yönünden tedbir talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan Ankara 4. FSHHM’nin 18/10/2021 tarihli 2020/81 E-2021/374 K sayılı kararından, davalı … adına 41. sınıfta yapılan … sayılı “…” marka başvurusunun, davacı adına 41. Sınıfta tescilli … başvuru numaralı “…” ibareli marka ile iltibas koşulu oluştuğu gerekçesiyle, marka başvurusuna itirazın reddine ilişkin TPMK’nın 2020-M-5741 sayılı YİDK kararının iptaline karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde; davaya konu marka ve logo üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasında bulunduğu ve internet sitesi arşiv görüntülerine yer verdiği, mahkemece alınan bilirkişi rapor içeriğinde de, davalının internet sitesi üzerinde inceleme yapılarak arşiv görüntülerine yer verildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça … ibaresinin genel bir ibare olduğu, kimsenin tekeline bırakılamayacağı, Ankara 4. FSHHM dosyasında alınan bilirkişi raporunda bu hususun değerlendirildiği, raporda … ibaresinin Belarus ülkesinin en büyük şehri ve başkenti olduğunun ve taraf markalarının kavramsal benzerlik oluşturması için bu ibareden sonra gelen kavramların aynı yada benzer ibareleri çağrıştırması gerektiğinin belirtildiğini, müvekkilinin 2014 yılında web sitesinde ilk günden beri bu ibareyi aralıksız olarak kullandığını ileri sürmüştür.Davalıya ait “…com” alan adlı internet sitesinin, davacının MİNSK ibareli marka tescil başvurularından önce 18/06/2014 tarihinde kaydedildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan deliller ve beyanlar kapsamında, davalı tarafça önceye dayalı hak iddiasında bulunulduğu bu hususun yargılamayı gerektirdiği, davacı adına … ibareli markaların tescilli olduğu anlaşılmakla, davalının internet sitesi alan adı tescil tarihi de gözetilerek, alan adına erişimin engellenmesine yönelik tedbir talebi yerinde değilse de, internet sitesinde 41. Sınıftaki markasal kullanımların davacı tescilli markaları ile iltibas yarattığına ilişkin bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının olası zararlarının önlenmesi bakımından, tarafların menfaatleri arasında denge kurulmak suretiyle, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davalı tarafın 6769 Sayılı SMK 159/2-c maddesi gereğince teminat yatırmasına karar verilmesi gerekirken, tedbir talebinin tümüyle reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında açıklandığı şekilde, tedbir kararının kısmen kabulüne karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarihli 15.03.2022 E. sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde, tedbir kararının kısmen kabulüne karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf talebi kabul olunmakla, peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 83,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 303,70 TL’nin davalı taraftan alınarak, davacıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/07/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.