Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/813 E. 2023/1926 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/813 Esas
KARAR NO: 2023/1926
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2022
NUMARASI: 2020/8 Esas – 2022/44 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … A.Ş. arasında faktoring sözleşmesi akdedilerek faktoring işlemleri yapıldığını, sözleşmenin akdi aşamasında müvekkilinden ayrıca 1.000.000 TL’lik bir senet alındığını, akdolunan sözleşme kapsamında, 136.620 TL’lik bir faturanın temlik edilerek ve teminatına 30/12/2019 vadeli 90.000 TL’lik bir çek verilerek faktoring işlemi yapıldığını, çek vadesi esas alınarak yapılan iskonto işleminden sonra faiz ile masraflar peşin kesilerek davalıdan ön finansman sağlandığını, ancak çek vadesi esas alınarak borç vadeye bağlanmış olmakla birlikte çekin vadesi gelmeden, faktoring hesapları kat edilerek sözleşme aşamasında alınan 10/09/2019 tanzim tarihli, 1.000.000 TL’lik bono üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde icra takibine geçildiğini, henüz vadesi gelmeyen bir borç/vadeli bir çek var iken davalının işbu bonoyu takibe koyamayacağını, nitekim müvekkilinin vadesinde çek bedelini ödediğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Hakkında Kanun’un 9/2. maddesi kapsamında müvekkilinden böyle bir kıymetli evrak alınamayacağını, yasanın 8/1-2 maddesi ile böyle bir senedin alınabilme şartlarının tespit edildiğini, müvekkilinden alınan senedin bu şartları taşımadığını ve yasaya aykırı alındığını, çek bedelinin vadesinde ödenmesine rağmen istendiği halde müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, açılan takibin kötü niyetli olduğunu beyanla müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu takibin durdurulmasına, bedelini ödemiş olduğu çekin ve yine vermiş olduğu 1.000.000 TL’lik bononun istirdadına, arkası yazılan çekin yazılmasının düzeltilmesine, takip kötü niyetli olmakla davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 10/09/2019 tarihli faktoring sözleşmesinin akdedildiğini ve bu sözleşme kapsamında müvekkilince temlik alınan alacaklar karşılığında davacıya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, sözleşmenin süresi, sona ermesi ve sonuçları başlıklı IV. bölümünün 2.maddesindeki yetkiye istinaden davacının sözleşmeye aykırı davranışları, mali ve ekonomik durumu iş ve kredibilitesinin bozulması nedeniyle faktoring sözleşmesi IV/2 maddesi uyarınca faktoring müşterisi davacının hesabının kat edildiğini ve Beyoğlu … Noterliğinin ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak 90.000 TL’nin en geç 24 saat içinde, ihtar tarihinden itibaren işleyecek faiz ve gider vergileriyle ödenmesinin, aksi halde alacağın tahsili için yasal yola müracaat edileceğinin davalıya ihtar ve ihbar edildiğini, davacıya verilen süre içerisinde ödeme yapmaması nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı aleyhine faktoring sözleşmesinin feshi üzerine takip başlatılmasının ardından davacının 30/12/2019 tarihinde müvekkili şirketin banka hesabına ödeme yaptığını, yapılan ödemenin icra takibine ilişkin olduğunu, icra takibinden kaynaklanan işlemişi faiz, vekalet ücreti, masrafların ödenmediğini, icra takibinin halihazırda derdest olduğunu, davacıya karşı başlatılan takibin (davacının iddia ettiği gibi) çeke ilişkin takip olmadığını, takibin gerekçesi ve hukuki nedeninin, davacı ile aktedilen faktoring sözleşmesinin feshedilmesi olduğunu, faktoring sözleşmesinin feshi ile birlikte ihtarnameye konu alacak tutarının yasal olarak talep edilebilir hale geldiğini, müvekkili şirketin çekin vadesini beklemek zorunda olmadığını, öte yandan faktoring hukukuna göre faktoring şirketinin sözleşmenin feshi üzerine tüm alacak vasıtalarını kullanarak alacaklarını tahsil etme hakkına sahip olduğunu, kaldı ki çekin vadesinde ödenip ödenmeyeceğinin de belli olmadığını, diğer yandan, davacı tarafından yapılan ödemenin çeke ilişkin olmadığını, çeke ilişkin ödeme olabilmesi için çekin ibrazında tahsil edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda çek bedelinin bankadan tahsil edilemediğini, çekin arkasının düzeltilmesi talebinin yerinde ve uygun bir talep olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2020/8 Esas – 2022/44 Karar sayılı kararıyla; “… taraflar arasında 10/09/2019 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya temlik edilen 90.000 TL’lik faturadan kaynaklı alacağına karşılık, … Bankası Ankara/Yenişehir şubesine ait keşidecisi …, lehtarı davacı olan, 90.000 TL bedelli, 30/12/2019 tarihli çekin ciro edilerek devredildiği, davalı tarafından davacıdan ayrıca İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu edilen senedin alındığı, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesi düzenlemesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dava ve takip konusu edilen senedin bu anlamda alınmadığı ve ek teminat olarak alındığı, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için; alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması, Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına dair kayıt düşülmesi gerekir”. düzenlemesini içerir 8/2. maddesi uyarınca öncelikle ek teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, dosyaya gelen banka yazı cevabından her ne kadar 30/12/2019 tarihi itibariyle davalı tarafından çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmaması üzerine çeke karşılıksızdır işlemi yapıldığı anlaşılmış ise de, davacı tarafından aynı gün içerisinde çek bedelinin davalının banka hesabına ödendiği, davalı tarafından ise çekin vadesinden önce, henüz alacağın tahsil edilmesinin sorunlu hale gelip gelmediği belirlenmeden sözleşme feshedilmek suretiyle senede dayalı icra takibinin başlatıldığı, takip tarihinde temlik alınan çekin henüz bankaya ibraz edilmediği, karşılıksız işlemi görmediği, bu nedenlerle ek teminat niteliğinde alınan senedin tahsil için takibe konu edilemeyeceği, davacının vade tarihinde çek bedelini ödediği, takip ve takibe konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne, senedin davacıya iadesine, davalı alacağın vadesi gelmeden takip başlatmakla takipte kötü niyetli olduğundan alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çek usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen faktoring işlemleri ile davalıya devredilmiş olduğundan davacının çekin istirdadı ve sair taleplerinin ise reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Mahkemenin, dava konusu uyuşmazlığın hukuki niteliğini hatalı tespit ettiğini ve dolayısıyla hukuk kurallarını da yanlış uyguladığını,Mahkemenin davanın reddine gerekçe olarak, ‘Faktoring şirketinin sözleşmeyi feshedebilmesini, alacağın ödeme vasıtası olarak alınan çekin vade tarihinin gelmesine’ indirgediğini, bu vade tarihi gelmeden ve çekin karşılığı olup olmadığı tespit edilmeden faktoring müşterisi ve kefilleri aleyhine takibe geçilemeyeceğini gösterdiğini,Mahkemenin bu kabulünün faktoring işleyişine ve hukuka bütünüyle aykırı olduğunu, oysa ki hem taraflar arasında düzenlenen faktoring sözleşmesinde yer alan ve sözleşmenin feshini düzenleyen özel hükümler, hem 6361 sayılı kanundan kaynaklanan yasal düzenlemeler ve hem de hukukun genel ilkeleri gereğince sözleşmenin feshini gerektiren diğer durumların ortaya çıkması halinde sözleşmenin vade tarihinden önce de feshedilebileceğini,Dava konusu olayda da faktoring sözleşmesinin, davacının mali ve ekonomik durumunun bozulması nedeniyle faktoring sözleşmesinin IV/2 maddesi gereğince feshedildiğini,Kaldı ki çekin vade tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ve karşılıksız çıktığını, buradan hereketle müvekkil şirketin sözleşmeyi fesih için ödeme vasıtası olarak verilen çekin vade tarihini beklemesinin de haklı bir gerekçesi bulunmadığının anlaşıldığını,Müvekkil şirket, davacı faktoring müşterisi aleyhine vergi dairesinde takip başlatılması üzerine sözleşmenin IV/2 maddesini uygulayarak müşterisine kullandırdığı ön ödeme yoluyla finansmanın geri ödenmesini davacıya ihtar edilmiş ve ödeme için 24 saat süre verilmiştir. Davacı ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödeme yapmamış olduğundan davacı aleyhine 05/11/2019 tarhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davacının ise 30/12/2019 tarihinde çekin bankaya ibrazı ve karşılıksız çıkmasından sonra harici olarak müvekkil şirkete 90.000 TL ödeme yaptığını, söz konusu ödeme, icra takip masrafları ve vekalet ücretini tam olarak karşılamadığından takip konusu bononun davacıya iade edilmediğini, Zira takip konusu bononun iade edilebilmesi için bononun icra kasasından geri alınması gerektiğini, bunun için de ya takipten feragat ederek feragat harcı ödemek veya alacağın tamamıyla tahsil edilmesi gerektiğini, her iki durumda da davacının ödediği 90.000 TL’nin haricinde takip masrafları ve vekalet ücretinin icra dosyasına ödenmesi gerektiğini, Söz konusu masraflar davacı tarafından halen ödenmediği için icra dosyası açık gözüktüğünü, bu nedenle mahkemenin davacının müvekkil şirkete borçlu olmadığına ve bononun iadesine ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, Yine yukarıdaki nedenlerle mahkemenin aleyhimize hükmetmiş olduğu %20 oranındaki kötü niyet tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de hukuka aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi heyeti 04/11/2021 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında 10/09/2019 tarihli ve 1.000.000 TL bedelli bir faktoring sözleşmesinin akdedildiğini, davalının müşterisi davacıdan düzenleme tarihi sözleşme tarihi ile aynı ve borçlusu davacı olan, emrine düzenlenmiş, 1.000.000 TL bedelli ve vadesiz bir senet aldığını, senedin muhasebe kayıtlarının belirlenemediğini, davacı tarafından sözleşme kapsamında 10/09/2019 tarihli alacak bildirim formu ile … şirketine kesilen, 30/08/2019 tarihli, seri … sıra sayılı ve 136.620 TL bedelli faturanın 90.000 TL’lik kısmının davalıya temlik edildiğini, faturanın temlik edilen 90.000 TL’lik kısmını karşılayacak, keşidecisi … olan ve davacı lehine keşide edilen 30/12/2019 tarihli ve 90.000 TL bedelli çekin ciro ile davalıya devredildiğini, çekin vadesi esas alınarak davalı tarafından davacıya 82.800 TL ödendiğini, yapılan faktoring işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, takibe konu senedin bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak, fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmiş bir senet olmadığını, alacak bildirim formu ekinde temlik edilmiş faturalar ekinde, faturaların bedelini karşılamak üzere ciro yoluyla davalıya devredilmiş bir senet de olmadığını, davalı tarafından satın alınmış veya tahsili üstlenilmiş bir senet de olmadığını, bu senet alındığında davalı tarafından davacının finanse edilmediğini, davacının senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini ancak senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibarenin olmadığını, yine yazılı bir belge ile de teminat senedi olduğunun ispatlanamadığını, bu nedenle senedin teminat için değil kullanılan faktoring kredilerinin ifası amacıyla verilmiş bir senet olduğunu, bu nedenle davalı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konulabileceğini, faktoring borcunun vadesi 30/12/2019 olmakla birlikte davalının sözleşmeyi 31/10/2019 tarihinde feshettiğini, davalının takip tarihi itibariyle 90.000,00 TL asıl alacak, 228,13 TL işlemiş avans faizi, 270,00 TL %3 komisyon olmak üzere toplam 90.498,00 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından 30/12/2019 tarihinde davalıya 90.000 TL’lik bedel ödenmiş olup; 30/12/2019 son ödeme tarihi itibariyle davalı alacağının 977,50 TL asıl alacak olarak hesaplandığı, diğer dosya masraflarının infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiğinin tespit ve beyan edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından; “-Davacının menfi tespit talebinin kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile bu takip dosyasına konu 10/09/2019 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli, keşidecisi davacı … ve lehtarı davalı … A.Ş. olan senet nedeniyle, davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin davalı tarafından davacıya iadesine, -Davacının … Bankası Yenişehir/Ankara Girişimci Şubesi’ne ait keşidecisi … olan 30/12/2019 keşide tarihli, 90.000 TL bedelli çekin istirdadı ve sair taleplerinin reddine, -Takip konusu bedel üzerinden %20 oranında hesaplanan 18.195,94 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine.” karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 10/09/2019 tarihli faktoring sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya temlik edilen 90.000 TL’lik faturadan kaynaklı alacağına karşılık, … Bankası Ankara/Yenişehir şubesine ait keşidecisi …, lehtarı davacı olan, 90.000 TL bedelli, 30/12/2019 tarihli çekin ciro edilerek devredildiği, davalı tarafından davacıdan ayrıca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu edilen bononun alındığı, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dava ve takip konusu edilen senedin bu anlamda alınmadığı ve ek teminat olarak alındığı, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 8/2. maddesi uyarınca ek teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, davalı tarafından ise çekin vadesinden önce, henüz alacağın tahsil edilmesinin sorunlu hale gelip gelmediği belirlenmeden sözleşme feshedilmek suretiyle bonoya dayalı icra takibinin başlatıldığı, takip tarihinde temlik alınan çekin henüz bankaya ibraz edilmediği, bu nedenlerle ek teminat niteliğinde alınan bononun tahsil için takibe konu edilemeyeceği, davacının vade tarihinde çek bedelini ödediği, takip ve takibe konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne, çek usulüne uygun faktoring işlemleri ile davalıya devredilmiş olduğundan davacının çekin istirdadı ve sair taleplerinin ise reddine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetli olmakla davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 68.310,00 TL harçtan, peşin alınan 17.077,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 51.232,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2023