Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/774 E. 2022/1029 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/774 Esas
KARAR NO: 2022/1029
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2021
NUMARASI: 2021/213D.İş Esas, 2021/215 D.İş Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; talep edenin yurt dışında mukim … Ltd. ile imzaladığı sözleşme uyarınca işbu şirket tarafından tedarik edilen uyku ürünlerinin Türkiye’deki tek yetkili münhasır distribütörü olarak yetkilendirildiğini, bu yetkilendirme neticesinde “…” markalı uyku ürünlerinin toptan ve perakende satışı, dağıtımı ve ticaretini sürdürdüğünü, “…” markalı ürünlere ilişkin Türkiye’deki marka tescilinin … sayı ile … Ltd. şirketi adına gerçekleştirildiğini, … Ltd. şirketinin bu markanın lisans haklarını münhasıran talep edene verdiğini, karşı tarafça “…” markasını taşıyan uyku ürünlerinin sahte olarak, herhangi bir yetki sözleşmesine veya yasal gerekçeye dayanmaksızın yasa dışı olarak üretildiğini, depolandığını, satışa sunulduğunu, dağıtımının yapıldığını ve ticari hayata çıkarıldığını, karşı tarafça satışa sunulan sahte ürünlerden satın alınan numuneler incelendiğinde orijinal ürünlerde bulunan … işaretinin bulunmadığının görüldüğünü, … işareti bulunmayan sahte üretime konu ürünlerin gerek Türkiye, gerek AB pazarında satılmasının mümkün olmadığını ileri sürülerek, karşı taraf ait mağazalardaki taklit ürünlerin satışının tedbiren durdurulmasına, karşı tarafa ait mağazalarda müvekkili şirketin marka tesciline bağlı münhasır kullanım haklarının ihlal edildiğinin tespitine, karşı taraf ait mağazalarda marka hakkı ihlalinin önlenmesi için taklit ürünlerin tedbiren toplatılmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati tedbir talep eden şirketin … tescil numaralı “…” markasının sahibi olan … Ltd. Şirketi ile yaptığı sözleşme uyarınca Türkiye’de bu ürünlerin satışı için yetkilendirildiği, ancak bu yetkinin 31/12/2021 tarihinde sona ereceğinin sözleşmede açıkça belirtildiği, bu tarihten sonra sözleşmenin yenilendiğinde dair bir belgenin dosyaya sunulmadığı, aleyhine ihtiyati tebdir talep edilenden satın alındığı belirtilen … ürününün … sayılı “…” markasının 10. sınıftaki tescil kapsamına dahil bulunduğu, “…” markasının incelenen üründe büyük-küçük harflerle “…” şeklinde yazılı bulunmasının kullanımı … sayılı marka tescili kapsamı dışına çıkarmadığı, ancak ürün üzerinde üretici olarak marka sahibi şirketin adının ve adresinin bulunduğu, ayrıca Avrupa Satış Temsilcisi olduğu belirtilen başka bir şirketin adına yer verildiği, ürün üzerinde … işaretinin bulunmamasının ürünün taklit olduğunu ispat için yeterli olmayacağı, marka sahibine ait orijinal ürünler mevcut olmadığından buna ilişkin karşılaştırmalı inceleme yapılamadığı ve ürünün orijinal olup olmadığının bu aşamada anlaşılamadığı, paralel ithalat yapılıp yapılmadığının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, tüm bu nedenlerle yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – müvekkili şirketin tedarik edilen … uyku ürünlerinin türkiye’deki tek yetkili münhasır distribütörü olmasının ve davalının yasal gerekçeye dayanmadan ürünlerin ticaretini yapmasının marka ihlalini ispatladığının gözardı edildiğini, – Müvekkilinin uzun yıllardır pazar liderliğini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin, “… , …” adresinde mukim … Ltd. ile imzaladığı sözleşme uyarınca işbu şirket tarafından tedarik edilen uyku ürünlerinin Türkiye’deki tek yetkili münhasır distribütörü olarak yetkilendirildiğini, yetkilendirme neticesinde de müvekkil şirket … markalı uyku ürünlerinin toptan ve perakende satışı, dağıtımı ve ticaretini sürdürdüğü, işbu husus … Ltd. Şirketi tarafından müvekkil şirkete gönderilen 15.01.2021 tarihli yazı ile de açıkça beyan edildiğini -söz konusu yazının tercümesinde;”İşbu yazıyla, genel merkez adresi aşağıda yazılı olan … Tic. A.Ş.’nin …Genel merkez adresi aşağıda yazılı olan … Ltd. (“Tedarikçi”) tarafından sağlanan … uyku ürünlerinin tek yetkili münhasır distribütörü …Olduğu tasdik edilmektedir.” şeklinde beyanda bulunularak müvekkil şirketin … uyku ürünlerinin Türkiye’de satımında tek yetkili münhasır distribütör olduğu açıkça belirtildiğini, müvekkil şirketin Türkiye’de münhasır yetki aldığı “…” markalı ürünlerin tescili de … firmasının genel merkezinin bulunduğu Avustralya’da yerleşik olan … Ltd. Şirketi tarafından 21.12.2011 tarih ve … tescil numarası ile yapıldığını, işbu markaların ülke sınırları içerisinde kullanım hakkı sadece müvekkil şirkete ait olup ürünlerin sahte olmadığı iddiası ancak davalı tarafın ithalat belgesi, tedarik belgesi, bayilik sözleşmesi vb evrak sunması gerekeceğini, ancak dosyada hiçbir belge toplanılmadan ve yerinde inceleme yapılmadan haksız ve hukuka aykırı olarak talebin reddeildiğini, yasa dışı üretildiği, depolandığı, satışa sunulduğu, dağıtımı yapıldığı ve ticari hayata çıkarıldığından; davalı şirket, tescille koruma sağlanan markaları izinsiz olarak kullanmak suretiyle müvekkil şirkete ait sınai hakkı ihlal ettiğini, AB direktiflerince mecburi olan “…” işaretinin ürün paketi üzerinde bulunmaması ürünün sahte olarak üretildiğini ispatladığını, dava konusu sahte üretime konu ürünlerin gerek Türkiye gerekse Avrupa Birliği pazarında satılması mümkün olmadığını, müvekkili şirketin haklarını ihlal edildiği gibi ürünün bir sağlık ürünü olması sebebiyle insan sağlığının tehlikeye atılmasına sebebiyet verdiğini, sadece burun ölçüm kartonunda … işaretinin bulunması bu gerçeği değiştirmeyeceğini, Bilirkişinin ürünün Avrupa Birliği pazarına sokulabilmesi ürün üzerine ve/veya ürün ambalajına … işareti konulmasının zorunlu olup olmadığı hususunun ise uzmanlık alanı dışında kaldığı da belirtildiğini Rapor tebliğ edilmeden karar verildiğini, … işaretinin ürünün ilgili yönetmeliğin tüm gereklerini karşıladığı anlamına gelen ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında malların serbest dolaşımını sağlamak amacıyla ortaya çıkan bir işaret olduğunu ve orijinal … ürünlerinde bulunduğunu, – davalı taraf adresinde keşif ve yerinde inceleme yapılmadığını ve davalıdan dosyaya konu ürünlerin orjinal olduğunu ilişkin herhangi bilgi/belge talep edilmediğini davalı şirketçe, müvekkil şirketin münhasıran kullanım hakkı olan ve tescilli markanın kullanıldığı ve ürünlerin satışının yapıldığı, ürün numunesi ile faturasıyla sabit olduğu,nu yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiği, -davalı taraftan ithalat belgesi, tedarik sözleşmesi, bayilik sözleşmesi gibi işbu ürünlerin orjinal olup olmadığına yahut karşı tarafın işbu malları nasıl temin ettiğine ilişkin hiçbir araştırma yapılmamış olmasının kararın hukuka aykırı olduğunu açıkça gösterdiğini,keşif ve yerinde inceleme yapılmaksızın tanzim edilen, eksik ve hatalı inceleme içerir bilirkişi raporu esas alınarak talebin reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını tedbire hükmolunmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İhtiyati tedbir talep eden vekili, münhasır lisans sahibi olduğu … markasını taşıyan uyku cihazı maskesi ürünlerinin davalı tarafça sahte olarak üretildiği, temin edildiği, dağıtıldığı, satıldığını iddia ederek markaya tecavüzün meni için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Somut uyuşmazlıkta ihtiyati tedbir talep eden şirketin … tescil numaralı “…” markasının sahibi olan … Ltd. İle yaptığı sözleşme uyarınca Türkiye’de bu ürünlerin satışı için yetkilendirildiği, ancak bu yetkinin 31/12/2021 tarihinde sona ereceğinin sözleşmede açıkça belirtildiği, bu tarihten sonra sözleşmenin yenilendiğinde dair bir belgenin dosyaya sunulmadığı, bilirkişi raporuna göre ürünün arka yüzünde üretici firma olarak … … yazılı olduğu … yani Avrupa yetkili temsilcisi olarak … yazılı olduğu; Avusturya menşeili ürünün Avrupa birliği pazarında satışa sunulabilmesi için Fransa’daki şirketin tayin edildiği izlenimi verdiği, üründeki sair bilgilerin (barkod, lot numarası ..Vs) … Ltd şti nin kayıtları ile karşılaştırmak sureti ile anlaşılabileceğini, ürünün poşetinde … işareti bulunmadığı fakat burun ölçüm çubuğunda … işareti olduğu, ürün orjinal ise ve Türkiye pazarına marka sahibinden veya distribütör konumnda olan talep eden dışında başka bir firma tarafından yasal yollarla sokuldu ise (paralel ithalat var ise) marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceği belirtilmiş olup karşı taraf vekilinin istinafa cevap dilekçesinde müvekkilinin yasal mevzuata uygun olarak ürünleri yurt dışından ithal ettiğini, ürünlerin müvekkili tarafından üretilmediğini savunmuş olmakla talep edenin iddiasının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile bu aşamada ihtiyati tedbir talep edenin isteminin reddine karar verilmesi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeninden alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/06/2022