Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/772 E. 2022/2086 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/772 Esas
KARAR NO: 2022/2086
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2021
NUMARASI: 2020/351E, 2021/677 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, yazılım ve otomasyon üzerine kurulu … isimli firma sahibi iken davalı … Tic.Ltd.Şti. çalışanı olduğu beyan eden …’ ün, müvekkillerine ulaşarak bir proje olduğunu ve müvekkilleri ile çalışmak istediklerini beyan ettiklerini ve müvekkilleri ile davalı şirket sahibi …’ in bir araya gelerek 10.04.2017 tarihli “Otomasyon Sistemi Modülleri” konulu sözleşmeyi imzalamalarına vesile olduğunu, Müvekkillerinin, 10.04.2017 tarihli sözleşme gereği edimlerini yerine getirmekte iken davalı şirketin sürekli olarak sözleşme dışı talepleri söz konusu olduğunu, gerek proje dışındaki talepleri gerek …’ ün kendi şahsi işlerini yaptırmaya çalışması gerekse kendisinin yer sahibi ile yaşadığı şahsi problemlerin işin aksamasına sebep olduğunu, süreç devam etmekteyken, davalı şirket sahibi …’ in müvekkillerini arayarak, müvekkillerinin iş yerine gelmek istediğini söylediğini ve 26.08.2019 tarihine sözleşildiğini, belirlenen tarihte …, … ve …’ nun, müvekkillerine ait iş yerine geldiklerini, müvekkillerinin mühendis çalışanı …’ ın da bulunduğu toplantıda, …’ün müvekkilleri ve çalışanı …’ ı tehdit ettiğini, …’ in araya girerek sözleşmeyi feshettiğini ancak 2 ay daha süre verdiğini söylediğini ve daha önce hazırlanmış fesih anlaşmasını çıkartıp müvekkillerinin sözleşmeyi imzalamasını istediğini ve müvekkillerinin korku ile fesih sözleşmesini imzaladığını, yine …’ ün çantasından daha önce hazırlanmış ve bedeli 50.000-USD olan senedi çıkararak müvekkillerinin imzalamasını istediğini ve müvekkillerinin can güvenliğinden endişe duyduğu için tek şahidi …’ ın yanında korku ile senedi yazmak ve imzalamak zorunda kaldığını, bu olayın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra …’ nun, müvekkillerini arayarak …’ in söz konusu 2 aylık süreden vazgeçtiğini, yeni bir proje vereceğin, senedi de geri vereceğini söylemiş, müvekkillerini 30.08.2019 tarihi için şirkete çağırdığını, müvekkillerinin şirkete gittiğinde … ve …’ in, yeni bir sözleşme ve 117.000,00-TL bedelli senedi imzalatmak istediklerini, yine baskı altında müvekkillerine 30.08.2019 tarihli sözleşmeyi imzalattıklarını, tehdit ve baskı altında düzenlenme tarihi 30.08.2019 ödeme tarihi ise 1.09.2019 tarihli senedi imzalattıklarını, 50.000-USD bedelli senet için 29.08.2019 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası üzerinden,117.000,00-TL bedelli senet için 09.09.2019 tarihinde … İcra müdürlüğü’ nün … e. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin 10.04.2017 tarihli sözleşme kapsamında, 43.000-USD + KDV almış olup ne var ki proje dışı sürekli talep edilen işler nedeniyle müvekkillerinin almış olduğu tutarın çok üzerinde harcama yapmış olup, alacaklı olmakla birlikte …’ ın tanıklıığında zorla önce 6.08.2019 tarihli sözleşme fesih protokolü eş zamanlı olarak yine zorla 50.000-USD bedelli senet imzalatıldığını, müvekkillerinin Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2019/1646 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 106. maddesinde yerini bulan tehdit ve yine 148. maddesi 2. fıkrasında yerini bulan senedin yağması suçları nedeniyle, … ve … hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, sonuç olarak, tehdit ve korku altında imzalatılan ve icra takibine konu yapılan 27.08.2019 tarihli ve 50.000-USD bedelli senet ile 01.09.2019 tarihli ve 117.000,00-TL bedelli senedin iptaline, söz konusu senetlerin hükümsüzlüğü nedeniyle başlatılan takipler yönünden İstanbul … İcra müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası açısından borçlu olmadığının tespitine, takip konusu alacak miktarlarının %20’ sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği sözleşme dışı talepler nedeniyle projenin uzadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, projenin uzamasına …’ ın projeye gerekli özeni göstermemesinin sebep olduğunu, müvekkilinin bu gecikme nedeniyle ciddi zarara uğradığını, birden fazla müşterisi tarafından verilen akıllı ev interkom sistemi siparişlerinin iptal edildiğini, tarafların tamamen özgür iradeleriyle, aralarında 10.04.2017 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını ancak davacı tarafın sözleşme gereğini yerine getirmediğini, söz konusu sözleşmenin, davacı tarafın kabulünde olup bu konuda uyuşmazlık bulunmadığını, diğer yandan müvekkili şirketin 10.04.2017 tarihinde … lehine kredi kullandığını, aynı tarihte sözleşmede anlaşılan bedelin swift ile …’ a banka kanalıyla iletildiğini, …’ ın ödemeyi peşin almasına rağmen mezkür proje ile ilgilenmediğini, davacı tarafın, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahse konu sözleşme, sözleşmenin 7 inci maddesinde yer alan “karşılıklı mutabakat” şartı kapsamında feshedildiğini, tarafların tamamen kendi özgür iradeleriyle 26.08.2019 tarihinde sözleşme fesih protokolü imzaladıklarını, söz konudu fesih protokolünde de davacı şirketin, sözleşme bedeli olarak KDV dahil 50.000-USD peşin aldığını, bu miktarı ve ferileri olarak vade farkını, sözleşmede yer alan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesinden kaynaklanan gecikme tazminatını kayıtsız ve şartsız bir şekilde geri ödemeyi kabul ettiğini, davacı …’ ın tehdit edildiği, sözleşme fesih protokolünün ve senetlerin bu şekilde imzalatıldığı yönündeki iddialarını ispatlamak adına tanık olarak gösterdiği çalışanı …’ ın 27.11.2019 tarihinde ilgili soruşturma dosyası kapsamında verdiği ifadede, işbu dava dilekçesinde iddia edilenin aksine “…’ ü görüşmek için işyerine kendilerinin çağırdığını ve …’ ün yanında … ve … ile geldiğini; söz konusu projenin … tarafından imzalandığını, ön ödemesinin alındığını ama 2,5-3 senedir bitmediğini, projenin uzun sürmesinden dolayı sözleşmenin feshedilmesinin … ve … tarafından talep edildiğini, ortamın gergin olduğunu ve …’ ün kendisinin adını geçirerek küfürlü konuştuğunu ancak bunu ortamın gerginliğini almak ve espri yapmak amacıyla söylediğini ve hakaret olarak kesinlikle algılanmadığını, …’ a “ ya senedi imzala biz de gidelim yada sana projeyi geciktirdiğin için dava açalım paramızı öyle alalım” dendiğini, …’ ın 50.000 USD bedelli senedi doldurup imzaladığını, söz konusu toplantıda kendinin de bulunduğunu ancak kimsenin kimseye zorla ya da baskı altında senet imzalatmadığını” söylediğini, davacı tarafın iddialarını ispatlamak adına tanık olarak gösterdiği kendi çalışanının dahi, söz konusu toplantıda müvekkili şirket yetkilisi … ya da beraberindeki şahıslar tarafından …’ ın tehdit edildiği yönündeki iddialarını yalanladığını, 117.000 TL tutarındaki senedin, 30.08.2019 tarihli Endüstriyel Ürün Elektronik Kart İş Sözleşmesi başlıklı sözleşme ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, söz konusu senedin, davacının daha önce müvekkilinden aldığı nakit paranın karşılığı olarak davacı tarafından düzenlenip müvekkiline verildiğini, senette nakden kaydının da bulunmasının bu durumda iddialarını desteklediğini, sonuç olarak; Haksız, mesnetsiz ve usule aykırı davanın reddine, davacı tarafın asıl alacak miktarının % 20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 2019/715Esas, 2020/164 Karar sayılı ilamı ile davanın usulden reddine karar verildiği Dairemizin 2020/1282 Esas, 2020/1276 K sayılı, 13.07.2020 Tarihli ilamı ile menfi tespit davası arabuluculuk dava şartına tabi olmadığından ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”…. davacı tarafın cebir ve tehdit olgusunu ispatlayamadığı, senetlerin teminat senedi olduğu veya bedelsiz kaldığını da ispatlayamadığı, bu nedenle davanın reddine, davacının talebi üzerine paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı verilip uygulandığından, İİK 72/4.maddesi uyarınca davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Dava dilekçesini tekrarlayarak taraflar arasındaki otomasyon sistemi modülleri konulu sözleşme gereğince müvekkili edimini yerine getirmekteyken davalının sözleşme dışı talepleri nedeni ile projenin uzadığı ve ek insan kaynağına ve mali yüke sebebiyet verdiğini, delillerin sunulduğunu, Davalı şirketin sahibi …in, …, … ile Müvekkilinin işyerine geldiğini, müvekkilinin korku ile senedi imzaladığını, ancak müvekkil can korkusu yaşadığından baskı altında imza ve yazı şeklini de değiştirdirdiğini, senedin 50.000USD bedelli 26.08.2019 tanzim, 27.08.2019 vade tarihli olduğunu, senetle birlikte 26.08.2019 tarihli fesih sözleşmesi de imzalatıldığını, 30.08.2019’da ise davacıyı şirkete çağırdıklarını, müvekkiline baskı altında 117.000TL bedelli 30.08.2019 tanzim 01.09.2019 vad etarihli senet imzalattıklarını, hatta bu senedin aynı gün imzalanan sözleşmenin teminatı olduğununun da belirtildiğini, ancak işlerin teslimi için 2-3 ay vade mevcutken senet vadesinin 2 gün sonra olarak yazıldığını, Karamürsel CBS 2019/1646 Sor nolu dosyada soruşturmanın devam ettiğini, Davalı savunmasının yerinde olmadığını, müvekkilinin maillerine 2-5 aylık süreler içinde dönüş yapıldığından 2017 de imzalanan sözleşmenin 2019 da bitirilemediğini, müvekkilinin maddi kayıpları olmuşken davalıya 50000USD seent vermesinin ticari kurallara aykırı olduğunu, peşinatı bulunmayan tacirin bri günlük vadeli senedi kabul etmeyeceğini, seent tanzim ve vade tarihi arasında 1 gün olmasının senedin baskı il ealındığına karine teşkil ettiğini, Müvekkilinin baskı ve tehdit altında kaldığı için kendi imzasını atmadığını, mahkemenin bu hususta inceleme yapmadığını, Tanık …’ın korkutulmuş ve hatta şiddet görmüş olduğunu, bu nedenle de ifadesini değiştirdiğini, tanık ile müvekkili arasında iş sözleşmesinden kaynaklı bir dava olmadığını, Davalının iddiasını somutlaştıramadığını, 1.sözleşmeden kaynaklı memnuniyetsizlik olması halinde 2.sözleşmenin imzalanmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığını, 117.000TL bedelli senedin alacağın karşılığı olduğu beyan edildiğinden isoat yükünün davalıya geçtiğini, davalının bu hususta eft/ havale makbuzu sunmadığını, defterinde kayıt olmadığını, iddiasını ispatlayamadığını, 117.000TL bedelli senet bakımından taraflar arasındaki ticari ilişki 320 sır a nolu VUK Geneel Tebliği kapsamında olup ispat yükünün davalıda olduğunu, YHGK 2003/19-781, 2003/768 K sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, Müvekkili şirket yetkilisi ve … ile mesajlaşmaların dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile %20 den az olmayacak tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu 117.000TL bedelli keşidecisi …, lehtarı …Şti olan 30.08.2019 tanzim 01.09.2019 vade tarihli 117.000TL bedelli nakden kaydı bulunan senet davalı tarafça davacı aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Md nün … e sayılı dosyası ile takibe konulmuştur.Davaya konu 50.000USD bedelli keşidecisi …, lehtarı …Şti olan 26.08.2019 tanzim 27.08.2019 vade tarihli 50.000USD bedelli nakden kaydı bulunan senet davalı tarafça davacı aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Md nün … e sayılı dosyası ile takibe konulmuştur. Taraflar arasındaki 10.04.2017 Tarihli elektronik kart iş sözleşmesinin sureti ve fesih protokolü dosyaya sunulmuştur. 26.08.2019 Tarihli Protokol incelendiğinde; 10.04.2017 tarihli sözleşmenin …-…’ın 3.md de yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile sözleşmenin 7.maddesinde yer alan karşılıklı mutabakat iartları kapsamında feshedildiği, bu fesih kapsamında …-…, diğer taraf …şti’den peşin olarak aldığı sözleşme bedeli olan 50.000USD yi ve ferilerioalrak vade farkını sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden kaynaklanan gecikme tazminatını kayıtsız şartsız şekilde geri ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder” şeklinde olup altında davacı ve davalıya atfen isim, kaşe imza mevcuttur.Taraflar arasında 30.08.2019 tarihinde imzalanan endüstriyel ürün elektronik kart sözleşme örneği dosyaya sunulmuş olup sözleşmede yazılım AGE harcamaları 50.000USD + KDV olarak belirlenmiş olup sözleşme içeriğinde teminat hususunda bir düzenleme yer almamaktadır.Bilirkişi raporunda, tarafların ticari ilişkilerinin 10.04.2017 tarihli sözleşme ile başladığı, 26.08.2019 tarihinde sözleşmenin fesih edildiği ve 30.08.2019 tarihinde ayrıca Endüstriyel Ürün Elektronik Kart İş Sözleşmesi düzenlendiği, 10.04.2017 tarihli sözleşme uyarınca Davacı … tarafından, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘ ye hitaben … no.lu, 06.04.2017 tarihli, 164.132,10-TL tutarında fatura düzenlendiği, Davalı … Tic. Ltd. Şti. ‘ nin 06.04.2017 tarihli faturaya karşılık olarak, 10.04.2017 tarihinde, … bankası hesabından, …’ın … iban nolu … hesabına 164.132,10-TL tutarında Eft gönderildiği, Davacı tarafından üstlenilen işin ne kadarının yapılıp yapılmadığının ve yapılmamasının davacı kusurundan veya davalı kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin bu konuda uzman bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekmesi hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, Dava konusu senetlerin tarafların defter kayıtlarında bulunmadığı, Dava konusu 50.000-USD ve 117.000,00-TL tutarında ki senetlerin, firma ortağı … tarafından teslim alındığının rapor ekinde sunulan, davalı firma tarafından 14.06.2021 tarihinde tarafıma gönderilmiş olan e-mail de açıklandığı, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı davaya konu 50.000-USD bedelli ve 117.000,00TL bedelli bonolar ile 26.08.2019 Tarihli fesih protokolünün tehdit ve korku ile imzalatıldığını ileri sürmüştür. Davacı, irade fesadı iddiasında bulunduğundan bu iddiasını her türlü delil ile ispatlayabilir. Dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere ve davacının istinaf dilekçesine göre davalı şirket yetkilisi … hakkındaki “mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi sureti ile yağma, tehdit, hakaret” suçları yönünden başlatılan Karamürsel CBS 2020/1806 Soruşturma Sayılı (eski no: … soruşturma nolu) soruşturma dosyası halen derdest olup ilgili dosyada dava konusu senetler şikayete konu edilmiştir. Bu durumda; ilk derece mahkemesince öncelikle davalı şirket yetkilisi olduğu belirtilen … hakkında dava konusu senetler yönünden devam eden soruşturma dosyasının celp edip ticaret sicil kayıtları da incelenerek ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerekip gerekmediğinin karara bağlanması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenle davacının istinafının kısmen kabulüne, kaldırma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-İlk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 70,60-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 291,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/12/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.