Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/768 E. 2022/1028 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/768 Esas
KARAR NO: 2022/1028
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
TARİHİ: 08/03/2022
NUMARASI: 2021/198 Esas
DAVANIN KONUSU: Marka Hükümsüzlüğü, Endüstriyel Tasarım, Haksız rekabet
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; davalının Müvekkili …’un Türkiye’de dünyada pek çok ülkede tescilli ve tanınmış “…” esas unsuru markaları ile iltibas yaratacak derecede benzer olan “…” markasının ve bu marka altında “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” ibareli markalarını, müvekkilinin … başvuru numaralı tasarım tescilini, tescilsiz kullandığı tasarımlarını kötü niyetli ve haksız olarak kullanarak marka ve tasarım hakkına tecavüz ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla; dava sonunda verilecek esas hüküm kesinleşinceye kadar davalının “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” markaları üzerindeki tek başına yahut sair tali unsurlarıyla birlikte her türlü haksız ve hukuka aykırı kullanımlarının, müvekkilin … sayılı tasarım tesciline konu tasarımı ve müvekkillerin tescilsiz olarak uzun yıllardır kullandığı ambalaj tasarımları ile aynı/benzer tasarımlara ilişkin kötü niyetli ve haksız kullanımlarının her türlü haksız ve hukuka aykırı online ve fiziki kullanımlarının durdurulmasına, önlenmesine, men edilmesine, davalıya ait “… Sk … Apt.No:… Ümraniye/İSTANBUL” adresindeki iş yerinde “…”, “… ” ”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” markalarını, müvekkilinin … sayılı tasarım tesciline konu tasarımı ve müvekkillerinin tescilsiz olarak uzun yıllardır kullandığı ambalaj tasarımları ile aynı/benzer tasarımları taşıyan her türlü ürünlerin ve tabela. kartvizit. vs. gibi tanıtım materyallerinin toplanmasına ve muhafaza altına alınmasına, www….com alan adı İle işletilen irternet sitesine, davalının https //www facebook.com/… https. //www instagram.con/…/ https www. youtube.com/… https /www … — erişilen Facebook, Instagram, Youtube ve LinkedIn hesaplarına ve üçüncü kişilere ait e-ticaret sitelerindeki ihtilafa konu ürünlerin satışı yapılan web sayfalarına Türkiye’den erişimin engellenmesine, davalının TÜRKPATENT nezdinde, 19/10/2017 tarih ve … numarası ile tescilli “…” marka tescilinin iş bu dava sonunda verilecek esas hükmün kesinleştiği tarihe kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, davalının kötü niyet mahsulü … numaralı işbu marka tesciline dayanarak müvekkillerine ve Türkiye’deki şirketlerine / bayilerine / satıcılarına karşı herhangi bir hak öne sürmesinin ve markasını bu kimselere karşı kullanmasının önlenmesine, verilecek ihtiyati tedbir kararının dava sonunda verilecek esas hüküm kesinleşene kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 20.01.2022 tarihli ara karar ile; TPMK’ndan gelen marka ve tasarım tescil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davalı adına 19/10/2017 tarihinde tescil edilen … tescil numaralı “…” markasının 3. sınıfta kozmetik ürünleri için tescilli olduğu, bilirkişiler tarafından tespit edilen davalı kullanımlarının da bu kapsamda kaldığı, davacının markalarının ise “…” esas unsurlu markalar oldukları, her iki tarafın markalarının da şekil unsuru içermediği, davalının marka kullanımının tesciline uygun olduğu, davalının markasının hükümsüz kılınıp kılınamayacağının yargılamayı gerektirdiği, ayrıca davacının 01/01/2016 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescilinin koruma süresinin dolduğu, diğer tescilsiz tasarımlarının ise kamuya hangi tarihte sunuldukları, ilk önce davacı tarafça mı, yoksa davalı tarafça mı kullanıldığının bu aşamada tespit edilemediği, ancak davacının markalarının daha eski tarihli olduğundan, ayrıca davalının tescilli markası ile davacının markalarının iltibasa neden olacak derecede benzer olduğuna dair marka uzmanı bilirkişi tarafından görüş bildirildiğinden, talebin kısmen kabulüne, davalının marka kullanımına devam etmesi nedeniyle davacı taraf için yargılama süresince oluşabilecek muhtemel zararların teminatı olmak üzere davalı tarafça SMK’nun 159/2-c maddesi gereğince 100.000,00 TL nakdi teminatı ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubunu Mahkememize bir hafta içinde depo etmesi, aksi halde davacı tarafın marka kullanımına ilişkin ihtiyati tedbir talebiyle ilgili daha ağır bir ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin ihtarına, bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacının marka kullanımıyla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin ve tasarımla ilgili ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalının ihtiyati tedbire itirazı mahkemece duruşmalı olarak incelenmiştir.İlk derece mahkemesinin istinafa konu 08.03.2022 tarihli ara kararında; “…TPMK’ndan gelen marka tescil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davalı adına 19/10/2017 tarihinde tescil edilen … tescil numaralı “…” markasının 3. sınıfta kozmetik ürünleri için tescilli olduğu, bilirkişiler tarafından tespit edilen davalı kullanımlarının da bu kapsamda kaldığı, davacının markalarının ise “…” esas unsurlu markalar oldukları, her iki tarafın markalarının da şekil unsuru içermediği, davalının marka kullanımının tesciline uygun olduğu, davalının markasının hükümsüz kılınıp kılınamayacağının yargılamayı gerektirdiği, ancak davacının markaları daha eski tarihli olduğundan, ayrıca davalının tescilli markası ile davacının markalarının iltibasa neden olacak derecede benzer olduğuna dair marka uzmanı bilirkişi tarafından görüş bildirildiğinden, markaların ilk 7 harfinin aynı olması, “..” ibaresinin tanımlayıcı bir ibare olup olmadığının veya zayıf marka olup olmadığının, tüketici kitlesinin bilinçli tüketici olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, davalının marka kullanımına devam etmesi nedeniyle davacı taraf için yargılama süresince oluşabilecek muhtemel zararların teminatı olmak üzere davalı tarafça SMK’nun 159/2-c maddesi gereğince 100.000,00 TL nakdi teminat yatırılmasına dair verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, davalının davaya konu markasını kullanmaya devam etmesi ve davacının markalarının sayısına, tescil tarihlerine, ekonomik koşullara ve davacı şirketin ticaret hacmine göre takdir edilen 100.000,00 TL teminatın fahiş olmadığı anlaşılmakla, davalının ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Tebligat yapılmadan, cevap dilekçesi sunma imkanı tanınmadan, gerekçesiz, hükme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre tedbire hükmolunmasının hatalı olduğunu, -Davacının markasının 3 nolu emtia sınıfının sınırlı alt gruplarında tescilliyken müvekkilinin markasının 3 nolu emtia sınıfının tamamında tescilli olduğunu, Davacının tescilleri kapsamındaki malların dava konusu markadaki mallar ile bağlantılı benzer olmadığını, … ifadesinin kullanılan mal yönünden ilk akla gelen kelimeleri içeren markanın kullanıldığı “doğal cilt bakım ürünlerini” özellikleri itibarıyle doğrudan tanımlayan karakteristik özellikleri tarif eden bir işaret olduğunu, ayırt ediciliğinin olmadığını, zayıf marka olduğunu, işaretler arasındaki ufak değişikliklerle bile karıştırılma ihtimalinin bertaraf edilebildiğini, -markayı oluşturan … ibarelerinin markanın kullanıldığı ürünleri nitelemek amacına matuf ibareler olduğunu, ayırt ediciliği olmadığını, Türk patent çevrimiçi işlemler sayfasında …, …, …, …, … Vb birçok tescil olduğunu, -davacının markasının zayıf unsurlarının üçüncü kişileri kullanmasına katlanmak zorunda olduğunu, -kararın gerekçesinin yerinde olmadığını, … ibaresi yönünden bir kişiye tüm mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde inhisari hak tanınamayacağını, gerekçede zayıf marka olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği belirtilmiş ise de; bu durumda yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından müvekkili aleyhine değerlendirme yapılmaması gerektiğini, -ürünlerin yoğun şekilde eczanelerde satıldığını, hitap ettiği tüketici kesiminin daha dikkatli ve seçici olduğunu, … ibaresinin ayırt ediciliği olmayan ve/veya ayırt ediciliği düşük nitelikte olması nedeni ile değerlendirmenin “…”… ve “…”… ibarelerine göre yapılacağını, … ve … unsurlarının hem görsel hem işitsel yönden farklı nitelikte olup aynı benzer olduğundan söz edilemeyeceğini, herhangi bir anlam içermediklerinden kavramsal karşılaştırma yapılamayacağını, -Davacının müvekkilinin markasına benzerlik/tanınmışlık/karıştırılma ihtimali/ eskiye dayalı kullanım ve kötüniyet gerekçeleri ile itiraz ettiğini ancak TPMK’nın “… ortalama tüketici nezdinde bütün halde bıraktığı izlenim bakımından … ibaresini içeren gerekçe markalardan farklılaştığı düşünülmüş, görsel işitsel ve anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığından ..” şeklindeki gerekçe ile itirazın reddine karar verildiğini, -İspat yükünün davacıda olduğu, tedbir koşullarının oluşmadığını, teminat tutarının fahiş olduğunu, -Davacı aleyhine teminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek 20.01.2022 Tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, Kabul edilmediği takdirde teminat tutarının indirilmesini ve davacı aleyhine de teminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, tasarım ve marka hakkına tecavüzün, haksız rekabetin tespiti, meni, … sayılı … markasının hükümsüzlüğü ile davalının ticaret ünvanından … ibaresinin silinmesi istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava konusu davalıya ait … tescil numaralı “…” tescilli markasının 18/11/2016 başvuru tarihli, … tescil tarihli olduğu; davacının markalarından … numaralı … markasının ise dosyadaki belgelere göre ilk tescilinin 11.11.1997 tarihli ve 3 nolu emtia sınıfında olduğu görülmektedir. Somut uyuşmazlıkta bilirkişi raporuna göre; davalının … numaralı … markasını tescil edildiği şekilden farklı şekilde ve davacının tescilli markalarına benzer olacak şekilde kullandığı, markaların aynı iş kolunda kısmi olarak kesiştikleri ve davalının … marka kullanımlarının davacının tanınmış markası olan … markasına davalı …, …, …, …, … ve … ibareli kullanımlarının davacının markaları yönünden iltibas ve karışıklık yaratacak derecede benzer olduğu yönünde görüş belirtilmiş olmakla TPMK kayıtları da dikkate alındığında mahkemece bu aşamada mevcut delil durumuna göre ters teminata hükmedilmesi yerinde olduğu gibi, dosya kapsamına göre teminat miktarının da fahiş olmadığı kanaatine varılarak davalı vekilinin istinaf isteminin esestan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 5,50 Tl istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/06/2022