Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/762 E. 2022/969 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/762 Esas
KARAR NO: 2022/969
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2021
NUMARASI: 2021/367 E. – 2021/34 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in ses sanatçısı olup müzisyen olarak sanatını icra ettiğini, yaklaşık 9 sene önce stüdyoda pilot okuma denilen yani deneme ses okuması yaptığını, ancak müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında bu ses okumanın kaydedildiğini, davalının müvekkilinin bilgisi ve izni olmadan bu pilot okumayı “…” adlı şarkısının nakarat kısmında kullandığını, davalının yaklaşık 4 yılı aşkındır söz konusu şarkıyı kendi eserim diyerek televizyonlarda, radyolarda, sosyal medyada ve görsel basında kullandığını, bu kullanımlarla birlikte maddi kazançlar elde ettiğini, söylediği eserde nakarat ve özel okuma kısmını müvekkile ait olan sesi izinsiz kullanarak kendi sesiymiş gibi lanse ederek playback yaptığını, müvekkilinin bu hususu öğrendiğinde noter aracılığı ile davalıya ihtar gönderdiğini, ancak ihtara rağmen kullanıma devam ettiğini ve bu kullanım üzerinden haksız maddi kazanç sağladığını, ayrıca müvekkilinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına davalıyı şikayette bulunduğunu, 2020/28752 sayılı soruşturma dosyasında soruşturmanın halen devam ettiğini, soruşturma dosyasına gelen bilirkişi raporunda da … adlı eserin nakarat ve özel okuma kısmında müvekkilinin sesinin kullanıldığının tespit edildiğini, davalının söz konusu eseri şuana kadar nerelerde ve nasıl kullandığını bilmemekle beraber internet ortamında açıkça kendi eserim ve sesim diyerek kaset reklamını yapmakta ve müvekkilin emeği üzerinden haksız kazanç elde etmeye devam ettiğini beyanla, tecavüzün ref’i, tecavüzün men’i, 25.000 TL maddi tazminat, 50.000TL manevi tazminat olmak üzere toplam 75.000 TL ile tespit edilecek ve hükmedilecek bedelin üç katının müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin24.11.2021 tarih ve 2021/367 Esas – 2021/34 Karar sayılı kararıyla; “Dava dilekçesinde davalının adresinin bildirilmediği, 27.09.2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağının davacı vekiline tebliği ile ‘Taraf teşkilinin sağlanması açısından; davalının açık kimliği (ad, soyad, TC kimlik numarası yahut tüzel kişilik ise adı ve vergi/mersis numarası) ile adres bilgilerinin tespit edilerek 2 haftalık kesin süre içinde mahkememize bildirmeniz, aksi halde HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içinde gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği’ hususunun ihtar edildiği, ancak davalının tebliğe yarar açık adresinin bildirilmediği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde HMK’nın 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemenin tensip kararı ile verdiği süre içinde davalının doğrudan adres ve kimlik bilgilerine ulaşmamızın mümkün olmadığını bildirdiğimizi, ayrıca davalının menajerinin iletişim numarasının verildiğini, Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin HMK’ 119.maddesiyle getirilen düzenlemeye uygun olmadığını, davalının adresinin belirtilememesi yani bilinmemesi durumunda öncelikle mahkemece gerekli araştırmanın yapılması, buna rağmen davalının bulunamaması halinde gerekirse ilan yoluyla dava dilekçesinin tebliğinin gerektiğini, Mahkemece, savcılık soruşturma dosyasından davalının adresinin bulunması halinde bildirilmesinin istenilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini; ekte sunduğumuz nüfus kaydında davalıya ait kimlik bilgileri ile TC kimlik numarası bulunduğunu, bu doğrultuda davalının adres araştırmasının yapılarak dava dilekçesinin tebliğinin, hiçbir adres bulunamaması halinde ilanen tebliğin gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün men’i, ref’i ve maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Dava dilekçesinde davalının adresinin bildirilmediği, 27.09.2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağının davacı vekiline davalının açık kimliği ile adres bilgilerinin 2 haftalık kesin süre içinde bildirmesi için süre verildiği ve gerekli ihtaratın yapıldığı, ancak davalının tebliğe yarar açık adresinin bildirilmediği anlaşıldığından HMK 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. HMK.119/2.maddesinde, “Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiş olup, dava dilekçesinde davalının adı ve adresinin bulunması da HMK.119/1-b maddesinde yer almış olmakla tamamlanması zorunlu hususlardandır. İlk derece mahkemesi tarafından davalı vekiline davalı kimlik ve adres bilgilerinin bildirilmesi için HMK.119/2.maddesine uygun ihtarat yapıldığı, verilen kesin sürede eksikliğin tamamlanmadığı görülmüş ise de; ceza soruşturması dosyası kapsamında toplanan deliller ile elde edilen ve davacı vekilinin karardan sonra sunduğu davalıya ait nüfus kayıt örneği dikkate alındığında usul ekonomisi yönünden davaya devamla karar verilmesi yerinde olacağından, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarih, 2021/367 E. – 2021/34 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 51,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 271,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/06/2022