Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/746 E. 2022/1992 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/746 Esas
KARAR NO: 2022/1992 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
NUMARASI: 2021/152 E. – 2022/12 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesinde; davalı tarafa ait 09.04.2007 tarihli 2007/01629 sayılı endüstriyel tasarımın daha önce patent konusu olan desen olduğunu, birçok firma tarafından da kullanıldığını, “üç katmanlı file örgü ektrüzyonu için süreç aparatlar” adıyla 29 Aralık 1964 tarihinde ABD patent ofisinden patent belgesi aldığını, dava dışı … tarafından 10/2007 tarihli katalogda birebir aynı tasarımın, tarafların ürün gruplarında kullanıldığını, davalı tasarımının 554 sayılı KHK’ nın 5, 6 ve 7.maddelerine göre yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle 554 sayılı KHK’ nın 43.maddesi gereğince hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin tescil ettirdiği ürün ile diğer ürünler arasında fark olduğunu, yurtdışında daha önce tescil edildiği iddia edilen ürünlerin her tarafının aynı olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin kenarlarında ürünün kullanım mukavemetini arttırmak için kenarlarında bir yoğunluk eklendiğini, yurdışında üretilen ürünlerle müvekkili tarafından ürünlerin aynı olmadığını davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 29.03.2018 tarihli 2015/199 E. – 2018/118 K. sayılı kararıyla; “Davacı tarafın ispat edilemeyen davasının reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dairemizin 15/04/2021 tarihli 2018/2147 Esas-2021/827 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, tasarımın yenilik giderici tasarımlar karşısında bir bütün olarak ayırt edici olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tasarımın göbek kısmı ile kenarının ayrı ayrı değerlendirilerek, kenar kısmının işlevsel niteliği üzerinde durarak fayda sağladığı gerekçesiyle ayırt edici olduğu kanaatinin bildirilmesi, tasarım karşılaştırması açısından doğru bir yöntem olmamıştır. Mahkemece yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın tasarım uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınarak, davalı tescilli tasarımındaki kenarlardaki mukavemet artırıcı detayın işlevsel nitelik olup olmadığının tespiti ile, bir bütün olarak yenilik giderici delil olarak sunulan tasarımlar karşısında, nihai tüketimde bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı olarak algılanıp algılanmayacağı konusunda denetime elverişli rapor alınarak yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 03/02/2022 tarihli 2021/152 E. – 2022/12 K. sayılı kararıyla; “Tüm dosya kapsamı deliller, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve bu karar doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 09.04.2007 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” gerekçesiyle; Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli 2007/01629 tescil nolu endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan bilirkişi raporunda Resim 02 olarak adlandırılan görselde 21 Mayıs 1968 tarihli … numaralı patent görseli adı altında dosya içerisinde yer almayan bir görsel kullanıldığını, rapordaki beyanların çelişkili olduğunu. -Müvekkilinin 09.04.2007 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescil belgesi aldığı ürün ile bilirkişinin kamuya sunulduğunu iddia ettiği 1964 ya da 1993 tarihli ürünler bir bütün olarak değerlendirildiğinde aynı ürün olmadığını, müvekkilinin faydalı tasarım olarak 2007 yılında tescil ettirdiği ürünün kenar mukavemetlerinin daha sık ve değişik bir tarzda örülerek, mukavemeti arttırılmış ve işlevsel hale getirilmiş olan geliştirilmiş yeni bir ürün olduğunu, dosyaya sunulan yenilik giderici belgelerde ürünün düz örülmüş halinin gösterildiğini. -Davalı şirketin piyasadaki kamuya mal olmuş ürünleri kullanmayarak, neden müvekkilinin işlevselliği arttırılmış kenarı olan ürünleri ürettiğini açıklaması gerektiğini.-Önceki heyetin ürünleri inceleyerek rapor düzenlediğini, mahkemece hükme esas alınan raporda ise sadece resimler üzerinde inceleme yapıldığını. -Raporda bilgilenmiş kullanıcı gözünde bir bütün olarak benzer olduğu söylenmişse de; dava konusu üründe önemli olan göz değerlendirmesi değil, kullanıcı değerlendirmesi olup, bilirkişinin bahsettiği bilgilenmiş kullanıcının kim ya da kimler olduğu, kimlerle görüşülerek bu kanıya varıldığının açıklanmadığını, sadece heyet üyelerinin şahsi gözlemleri ile bu kanıya varmalarının yeterli olmadığını. -Mahkemenin ilk kararına esas rapor ile itiraza konu rapor arasında çelişki doğduğunu ve çelişki giderilmeden karar verilmesinin de doğru olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; bilirkişilere göre “file” ye yapıştırılmış olan bantın kasaya bağlanırken mukavemet sağlamasının söz konusu olduğunu, bu bantın tasarım açısından görsel katkısının bulunmadığını, tasarım tescil belgesi ile korunamayacağını, davaya konu tekli tasarım tescil belgesinde bulunan ilk fotoğraf ile ikinci fotoğraf arasında fark bulunmadığını, yeni ve ayırt edici olmadığını, ürünün teknik fonksiyonunun tasarım mevzuatı çerçevesinde korunamayacağını beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı tarafa ait … sayılı tasarım tescil kaydından, “File” tasarımının korunduğu, tasarımın yakından ve uzaktan olmak üzere iki ayrı resmine yer verildiği tasarımın 9.4.2007 tarihinde tescil edildiği, yenilemesinin yapılarak geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan üç kişilik bilirkişi heyet raporunda; tasarım konusu olan filenin üçgen desenlerinin yan yana birleşmesinden oluştuğu, üçgenlerin içleri boş birleşme noktaları düğümlü görünümde olup tasarım kenarları desen olarak orta kısmı ile aynı yapı olarak daha sık ve ince dokunduğu, karşılaştırma olarak sunulan İtalyan firmasına ait file kenarlarında sık ve daha ince bir dokuma … firmasında sık ve daha ince bir dokuma olduğu söz konusu file kenarlarındaki mukavemet artırıcı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip olduğu beyan edilmiştir. Davacı vekilinin rapora itiraz üzerine, mahkemece dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan ek raporda; emsal olarak daha önce tescilli ve üretilen ürünlerle davaya konu tasarımın farklı ve aynı yönlerinin karşılaştığı sunulan delillere göre yapılan karşılaştırma neticesinde file kenarlarındaki mukavemet artırıcı tasarımın ayırt edici olduğu ve yenilik özelliği taşıdığı beyan edilmiştir. Dosya mahkemece tekrar ek rapor için heyete tevdi edilmiş, en son ek raporda dosyada sunulan bilgi belge ve tasarımlar göze alındığında ürün tasarımında bulunan örgü tasarımlarında harcı alem olduğu hali hazırda ambalaj ve paketleme sisteminde pek çok firma tarafından benzer şekilde kullanıldığı, ayırt edici özelliği olmadığı ancak file kenarındaki mukavemet artırıcı tasarımın, yeni aynı türdeki ürünler arasında ayırt edici görsel niteliğe sahip olup, yenilik vasfı bulunduğu beyan edilmiştir. Dairemizin kararından sonra mahkemece alınan 20/01/2022 havale tarihli üçlü bilirkişi heyet raporunda; “… 21 Mayıs 1968 tarihli … numaralı ABD patenti ile, 21 Mayıs 1968 tarihli … numaralı ABD patent görselleri ile hükümsüzlüğe konu … numaralı tasarım tescili karşılaştırıldığında; tasarım tescilinde ilk görselin tasarımın yüzeyinin geniş bölümünü gösterirken, ikinci görselin yüzey üzerinden desenin detay görüntüsü olduğunu, Yüzeyi oluşturan desen birbirine paralel olarak ilerleyen, üç tip çizgiden oluştuğu, birinci tip dikeyde paralel çizgilerdir. İkinci tip çizgi, yaklaşık 45 derece sağa, üçüncü tip çizgi ise gene yaklaşık 45 derece sola yatık biçimde gösterilmiştir. (A) çizgiler birbiri üzerinde alt üst ilişkisinde olacak biçimde kurgulanmış ve file ağ yüzeyini oluşturmuştur. … numaralı tasarım tescilinde yer alan ve tasarımın geniş yüzeyini tanımlayan görünüşte iki yanda yüzeyin kalınlaştırılarak bant biçiminde bir detay elde edildiği görülmektedir. (B) değerlendirilen tasarımın yüzey üzerinde yer alan dokuma biçimi ile ayırt edici nitelik kazandığı tespit edilmiştir. Hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan geçmiş tarihli patent görselleri ve davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen 09/04/2007 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescilinde bulunan ve yukarıda detaylı bir biçimde tanımlanan yüzey desenlerini oluşturan bütün ögelerin benzer biçim oran ve yerleşimde olduğu görülmüştür. Tasarımlar arasında bulunan fark iki yanda yer alan kısa ban olup bu bant tasarımların bütüncül algısına etki etmemekte tasarımlar benzer olarak algılanmaktadır. …Dava konusu tasarımın kenarındaki mukavemet arttırıcı detay SMK kapsamında, tasarım incelemesi açısından tasarımın koruması kapsamında değildir.Bir bütün olarak yenilik giderici delil olarak sunulan tasarımlar karşısında, nihai tüketimde bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılanmaktadır…” şeklinde beyanda bulundukları devamında, davalı tasarımının kenarlarındaki mukavemet arttırıcı detayın işlevsel nitelikte olup olmadığının tespiti heyette tekstil mühendisi bulunmadığından yapılamamışsa da, işlevsel olduğu yada olmadığı tespit edilse dahi benzerlik sonucunun değişmeyeceğini beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili davalı adına tescilli 09.04.2007 başvuru tarihli … sayılı “File” tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığından bahisle hükümsüzlüğünü talep etmiş, ilk derece mahkemesince 29/03/2018 tarihli kararla davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 15/04/2021 tarihli kararıyla, yeni bir heyetten denetime elverişli şekilde rapor alınarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bu kez mahkemece üçlü heyetten rapor alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde bilirkişi raporunda, Resim 02 olarak adlandırılan görselde, 21 Mayıs 1968 tarihli … numaralı patent görseli adı altında dosya içerisinde yer almayan bir görsel kullanıldığını ve rapordaki beyanların çelişkili olduğunu, ürünler üzerinde fiziken inceleme yapılmadan, resimler üzerinde inceleme yapılarak karar verildiğini ileri sürmüşse de, dava dilekçesinde bu delile dayanıldığı ve rapordaki görselin 03 numara ile numaralandırıldığı, bilirkişi raporundaki “Değerlendirilen tasarımın yüzey üzerinde yer alan dokuma biçimi ile ayırt edicilik kazandığı tespit edilmiştir.” şeklindeki tespitin, tasarım ile “yandaki yüzeyin kalınlaştırılarak bant biçimindeki detayı” değil, “yüzey üzerindeki dokuma biçiminin korunduğunu” ifade etmek için kullanıldığı, rapordaki tespitler arasında çelişki bulunmadığı, hükümsüzlük incelemesinde ürünler üzerinde inceleme yapılmasının gerekmediği, kanaatine varılmıştır. Mahkemece Dairemizin kararından önce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında da , davacı adına tescilli file tasarımının göbek deseninin yenilik giderici olarak sunulan 29 Aralık 1964 tarihli 3.163.691 sayılı ABD patenti, 26 Ekim 1993 tarihli 5.255.998 sayılı ABD patenti, 3 Mart 1964 tarihli 3.123.512 sayılı ABD patenti ile … Firmasının kataloğundaki görseller karşısında yeni olmadığı, ancak file kenarlarındaki mukavemet arttırıcı tasarımın önemli fark yarattığının beyan edildiği anlaşılmıştır. 554 sayılı KHK’nın 5. maddesi uyarınca, bir ürünün tasarım olarak tescil edilebilmesi için “yeni” ve “ayırt edici” olması, KHK’nın 6. maddesi uyarınca, bir tasarımın yeni olarak kabul edilebilmesi için “daha önceden dünyanın herhangi bir yerinde kamuya açıklanmamış olması”, 7. maddesine göre ayırt edici olarak kabulü için ise ” tasarım konusu ürünün nihai kullanım sırasında bilgilenmiş kullanıcısının, üzerinde yarattığı genel izlenime göre” değerlendirme yapılması, daha önceden kamuya açıklanan benzer başka tasarımlara nazaran tasarımın bütünü itibariyle, kullanıcıda yarattığı genel izlenim ile dava konusu tasarım arasında belirgin bir farklılığın olması gerekmektedir. Tasarım değerlendirmesinde, ürünün kullanıma ilişkin işlevsel kısımlarının da koruma kapsamının dışında tutulması gerekmektedir. Ayırt edicilik incelemesi yapılırken öncelikle her iki görselin de ortak yönlerinin tespiti, daha sonra farklı yönlerinin tespiti, son olarak da tasarımın bütününe göre, farklı yönlerin tasarımı önceki tasarımdan farklı kılmaya yetecek bir fikri emek ve çaba mahsulü olup olmadığı değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. (bkz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 11/11/2019 tarihli, 2018/5632 Esas- 2019/7020 Karar sayılı kararı) Davalı tarafça tescilli tasarımın kenarlarındaki bantların, filenin kasaya bağlanması sırasında mukavemetini arttırdığını beyan etmiştir. Dairemizin önceki kararında tasarım tescilindeki yandaki yüzeyin işlevsel olup olmadığının tespiti de istenilmişse de, mahkemece alınan 20/01/2022 havale tarihli üçlü bilirkişi heyet raporunda; “değerlendirilen tasarımın yüzey üzerinde yer alan dokuma biçimi ile ayırt edici nitelik kazandığının tespit edildiği”, “Dava konusu tasarımın kenarındaki mukavemet arttırıcı detay SMK kapsamında, tasarım incelemesi açısından tasarımın koruması kapsamında bulunmadığı” beyan edilmekle, tasarımın yüzey üzerindeki dokuma biçimini koruduğu, sunulan yenilik giderici deliller karşısında, bu dokuma biçimi tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı, tasarımın kenarındaki bantların koruma kapsamında bulunmadığı, bilirkişilerce bilgilenmiş kullanıcı gözüyle inceleme yapıldığı, tüketicilere bu hususun sorularak raporda açıklanmasının gerekmediği anlaşılmakla, mahkemece alınan rapor denetime elverişli ve usulüne uygun düzenlenmekle, mahkemece hükümsüzlük kararı verilmesi yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 6,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 25/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.