Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/739 E. 2023/1864 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/739 Esas
KARAR NO: 2023/1864
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
NUMARASI: 2020/263 2022/84
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ( müzakereden çıkan dosyalar için )
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin … AŞ’ye 2 adet çek tevdi ettiğini, adı geçen firmanın müvekkile başvurarak çeklerin çalındığını beyan ettiğini, bu nedenle çekler üzerinde ödemeden men yasağı alındığını, 2 adet çeke ilişkin ödemelerin adı geçen firmaya vadesinde ödendiğini, ödemeden men yasağına rağmen ciro silsilelerinde sahte kaşe kullanılarak çeklerin iki ayrı icra takibine konu edildiğini, anılan nedenlerle 20/11/2019 tarih … seri nolu 33.000-TL bedelli çek ve dayanağı olan İstanbul Andolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki ticaret ürünü olarak yaptığı işlere karşılık iktisap ettiğini, faturaların bulunduğunu, davacı şirketin ziya davasında kesin delil iler sürerek çekleri henüz iptal edemediğini, bu sebeple çeklerin iyi niyetli üçüncü kişilerin iktisabında bu itirazını ileri süremeyeceğini, çünkü müvekkilinin çeki cirantasından aldığını, müvekkilin kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ile %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davaya konu çekin keşidecisinin davacı olduğu, çekin lehdarı olan … San. ve Tic. AŞ tarafından çek iptali davası açıldığı, bu yargılamada mahkemece “ödemekten men kararı” verildiği, ancak keşidecinin borcu ödeyeceği bir tevdi mahallinin belirlenmediği, davacı keşidecinin çek bedelini temel borç ilişkisine dayanarak çek lehtarı … San. ve Tic. AŞ’ye yapılan ödemenin kambiyo senedinden kaynaklanan borcu sona erdirmeyeceği, davacı tarafın bu şahsi defi’yi davalı hamile karşı ileri sürebilmesi için, davalının senedi devralırken iyi niyetli olmadığını, bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini ispatlamakla yükümlü olduğu, dosya kapsamında yapılan incelemede çek arkasında yer alan kaşenin sahteliği iddiası dışında davalı hamilin senedi kötüniyetle iktisap ettiğinin ispatlanamadığı, hamilin kötüniyetinin kabulü hususunda takdir yetkisinin tamamıyla Mahkemede olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu çekin kargoda çalındığını, bu aşamadan sonra bu aşamadan sonra artık hamillerin hiçbirinin iyi niyetli hamil olduklarından bahsedilemeyeceğini, davalı tarafın sahte imza ve ciro silsilesini başlattığından yasal hamil olamayacağını, mahkeme kararı ile iptal edilen çeke ilişkin olarak borçlu olduklarından bahsedilemeyeceğini, takip konusu borcun ifa edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, yukarıda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, iyi niyetli 3. kişi konumunda olan davalının, kötü niyetle bile bile borçlunun zararına hareket ederek çeki iktisap ettiğinin ispatlanamadığı, davacının çekin lehdarı olan dava dışı şirket adına imza inkarında bulunamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/12/2023