Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/721 E. 2023/1852 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/721 Esas
KARAR NO: 2023/1852
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2021
NUMARASI: 2020/166 Esas 2021/823 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ( müzakereden çıkan dosyalar için )
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … AŞ ile Finansal Kiralama Sözleşmesi akdederek iş makinesi kiraladığını, davalının finansal kira borçlarının teminatı olarak kendilerinden üç adet bono aldığını, müvekkilinin ilk 15 kira bedelinin ödendiğini, ancak ekonomik kriz nedeniyle kalan borçlarını ödeyemediğini, kalan borcun başlatılan icra dosyasına ödenerek borcun kapatıldığını, buna rağmen davalının sözleşme aşamasında teminat olarak almış olduğu 20.08.2018 vade tarihli 42.313,00-€’luk senedi takibe koyduğunu ileri sürerek, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ve Finansal Kiralama Sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhin e % 40’a kadar kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesinde ödemelerin 38 aylık bir plana bağlandığını, ödemelerin bir kısmının yapıldığını, ancak devam eden kira ödemelerinde temerrüde düşülmesi üzerine özleşmenin feshedildiğini, alacağın tahsili amacıyla teminata alınmış olan 25/08/2016 vadeli 42.313,00 € luk, 25/08/2017 vadeli 42.313,00 € luk, senetler üzerinden kambiyo takibi yapıldığını, borçlular tarafından dosyaya 471.498,79-TL ve 108.416,43-TL yatırıldığını, tekrar yapılan kapak hesabı sonucu kalan borcun 192.062,03 TL olarak hesaplandığını, dosyaya gelen ödemelerden sonra güncel kur üzerinden yeniden güncel kapak hesabı yapmasının yanlış olmadığını, uygulanan faize ilişkin itirazın da yerinde olmadığını, icra dosyasında yapılan hesaplamaların müvekkili tarafından yapılmadığını ve davaya müvekkilinin sebebiyet vermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; alınan bilirkişi raporlarında davacının yaptığı ödemeler ve aynı borca ilişkin farklı icra dosyasına yatırdığı tutarlar ile davalıya borcu kalmadığının belirlendiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında temerrüt faizi oranının %20 olarak hesaplandığı, taraflar arasındaki sözleşmede temerrüt açısından kira ödemede temerrüt hali ve diğer fesih sebepleri ayrı ayrı değerlendirilerek 2 farklı temerrüt faizi oranı belirlendiği, somut olayda kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle temerrüt halinin söz konusu olduğu ve sözleşme uyarınca yabancı paralar için uygulanan %20 oranındaki temerrüt faizinin nazara alınması gerektiği ve bu oran nazara alındığında davacının davalıya borcunun kalmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yargılama sırasında ileri sürdüğü vakıaları tekrar ederek; davalının icra hukuk mahkemesi kararına rağmen takip başlatmakta kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, lehe icra inkar kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi sebebiyle kararın bozularak müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; finansal kiralama ve hesaplamada uzman olmayan kişilerce hazırlanan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, sözleşmede fesih öncesi gecikme faizi(%20) ve sözleşmenin feshinden sonra işleyecek temerrüt faiz(%50) oranlarının ayrı ayrı kararlaştırılmışken bilirkişilerce temerrüt faizinin tamamının %20’den hesaplandığını, ancak sözleşmedeki tek temerrüt faiz oranının %50 olduğunu, davacının bu davada yalnızca İstanbul … İcra Müdürlüğü … E ve … nolu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığını tespitini istemişken Mahkemece İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyada borçlu olunmadığının tespitine şeklinde karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından ve Finansal Kiralama Sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiş; ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararın gerekçesinde de, İstanbul … İcra Md nün … takip sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talebi ile işbu davanın ikame edildiği belirtilmesine rağmen, davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası hakkında olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. HMK’nın 26/1.maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Davacının talebi gereği Mahkemenin, Finansal Kiralama Sözleşmesinden ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığını inceleyerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, talep olmadığı halde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosya hakkında karar vermesi, talebe rağmen İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası hakkında karar vermemesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.Taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesinin 18.maddesinde; “Kiracı kira bedellerini vadelerinde ödemediği taktirde vade tarihinden itibaren gecikme faizi olarak TL işlemlerde yıllık %30, YP işlemlerde yıllık %20 oranında temerrüt faizi ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Sözleşmenin feshedilmesi durumunda ise temerrüt faizi TL ve YP işlemler için yıllık %50 olarak hesaplanacaktır.” şeklindeki düzenleme ile; gecikme ve temerrüt faiz oranlarının ayrı ayrı düzenlenmesine, gecikme faizinin %20, temerrüt faizinin %50 olarak belirlenmesine rağmen, kabule göre ilk derece mahkemesince temerrüt faizinin %20 olduğu yönündeki değerlendirmesi doğru görülmemiştir.Açıklana nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine; davacı vekilinin istinaf itirazının bu aşmada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Davacı vekilinin istinafının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/166 Esas 2021/823 Karar ve 23/11/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 4-Yukarıda belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 5-İstinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine, 6-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 74,21 TL posta masrafı olmak üzere toplam 294,91 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/12/2023