Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/680 E. 2022/724 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/680 Esas
KARAR NO: 2022/724
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2021
NUMARASI: 2018/153 E. – 2021/1109 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu şirkete ait Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nün 02.10.2015 tarih ve … numaralı Antrepo Beyannamesine konu eşyanın müvekkili şirket antreposunda muhafaza edildiğini ve davalı-borçlu şirkete buna ilişkin ihtar yapılmış olmasına rağmen eşyanın antrepodan çekilmediğini ve Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 13.08.2010 tarih 2010/41 sayılı genelgesi çerçevesinde yapılan ihtara rağmen davalı borçlu şirketin hiçbir işlem yapılmaması nedeni ile eşyanın tasfiyeye sevk edildiğini, malın imha-tasfiye işlemlerine ilişkin olarak yapılan giderlerin de müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalı-borçlu şirketin emtia sahibi olarak hem ardiye ücreti hem de imha bedelini müvekkili şirkete ödemek zorunda olduğunu, alacağın tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı ile takibin durduğunu, icra takibine konu alacağın Halkalı Gümrük Müdürlüğü kayıtları ve antrepo beyannamesi itibari ile sabit olduğunu, davanın kabulüne, Davalı- borçlu şirketin icra dosyasına vaki haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeni ile davalı-borçlu şirket aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı şirket arasında yazılı herhangi bir ardiye sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından ithal edilen davaya konu makinenin, yurda girdikten sonra gümrük işlemelerinin tamamlanması aşamasında gümrükleme şirketi dava dışı ortaklar .., Ltd. Şti. tarafından davacıya ait antrepoya bırakıldığını, ancak gerek işbu gümrükleme şirketi gerekse müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde davacı ile herhangi bir yazılı ardiye sözleşmesi yapılmadığını, davacının talep ettiği ardiye ücretinin ne şekilde hesapladığının anlaşılmadığını ve fahiş olduğunu, davaya konu edilen makinenin dosyada mübrez ardiye beyannamesi ile de sabit olduğu üzere, antrepoya konuluş tarihi 02.10.2015 tarihi olduğunu, yine bu tarih itibariyle davaya konu makinenin tüm gümrük işlemlerinin tamamlandığını, dosyadaki evraklar incelendiğinde, makinenin 02.10.2015 tarihinde …’a geldiğini ve sonrasında tasfiyeye 19.12.2016 tarihinde geldiği ve tasfiyesinin de 24.02.2017 tarihinde ihale satışı yoluyla yapıldığının görüldüğünü, sonuç olarak fahiş ardiye ücreti isteyerek iyiniyetli olmadığını açıkça ortaya koyan davacının kanundaki hükümlere aykırı olarak, 2 yıldan uzun süre sonra davaya konu makineyi tasfiye ettirmesi, kötüniyetli olarak haksız ardiye ücretini çıkartmak amacıyla çok uzun süre beklediğini ve açıkça kusurlu olduğunu ortaya koyduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.11.2021 tarihli 2018/153 E. – 2021/1109 K. sayılı kararıyla; “…Dosyada mevcut kök ve ek raporda da belirtildiği gibi davacı tarafından ödenen herhangi bir tasfiye ücretinin olmadığı davacının bu ücret talepleri için davalılara takip talebinden önce ihtar yapılmadığı temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın asıl alacak 19.825,00-TL yönünden iptaline, alacağın likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, şöyle ki; müvekkil şirket ardiye ücretinin doğmuş olduğunu, davalı yanın yapılan bildirimler itibari ile temerrüde uğramış olduğu hususunun sabit olduğunu, icra takibi öncesi işlemiş faiz taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının hatalı olduğu hususu sabit olduğunu. – Eşyanın tasfiyeye teslim edilmesi veya eşyanın çıkışı ile müvekkil şirketin toplam alacağının belirli olduğu ve temerrüdün gerçekleşmiş olduğu hususunun sabit olduğunu, müvekkil şirketin icra takibi konusu ardiye ücretine ve tasfiye işlemlerine ilişkin ücret alacağına ilişkin eşyanın çıkış tarihinden itibaren temerrüt faizi talep etmesinde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını hususunun sabit olduğunu.-Tasfiye işlemlerine ilişkin ücret talebi olarak 1.000,00 TL ve buna ilişkin işlemiş faiz taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu beyanla, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın asıl alacak ve işlemiş faiz talepleri yönünden tam kabulü ile davalı yanın %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, istinafa başvuran davacı vekilinin, davanın reddine karar verilen 4.178,52 TL’lik kısım yönünden kararı istinaf ettiği, hükmün verildiği 2021 yılında istinaf kesinlik 5.880,00 TL olmakla, başvuruya konu kısmın kesinlik sınırının altında kaldığı, inkâr tazminatı talebinin kesinlik sınırının değerlendirilmesinde dikkate alınamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK 341/2 ve 352.maddeleri gereği usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile :6100 sayılı HMK.’nın 341/2 ve 352. maddeleri gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE, Alınması gereken harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.