Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/666 E. 2022/960 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/666 Esas
KARAR NO: 2022/960
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/96
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa icra dosyasında göründüğü gibi bir borcunun bulunmadığını, takibin kesinleştiği tarih itibariyle müvekkilinin borcunun (takip talebinde yer alan çek tazminatı tutarı olan 4.775,00-TL. hariç olmak üzere) dilekçede liste halinde belirtilen ödemeler dikkate alındığında ve dilekçe ekinde sundukları hesap dökümü incelendiğinde (dosya kapak hesabı itibariyle) sadece 12.905,34-TL olduğunu, kanunda çek tazminatı ödemekle yükümlü kişilerin açıkça belirtildiğini, müvekkilinin ciranta olması nedeniyle çek tazminatından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin cari hesaba mahsuben ödemelerde bulunduğunu, davalı tarafın icra takip dosyasına tahsilat bildiriminde bulunmamasından dolayı icra dosyasındaki borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin icra takip dosyasına ve cari hesaba mahsuben yapmış olduğu 55.000,00-TL. tutarındaki ödeme düşülerek hesap yapılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde ayrıntılı olarak açıkladığı diğer nedenlerle; müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan dosya kapak hesabına göre davalı şirkete 60.056,69-TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yatan paranın dava sonuna kadar davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağı sebebiyle davacı/borçlu aleyhine başlatılan 2 (iki) ayrı icra takip dosyası (İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas) bulunduğunu, davacı/borçlu şirket … Turizm İnşaat … Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete olan borçları sebebiyle ciro edilen … Bankası A.Ş. Adatepe/İSTANBUL Şubesi’ne ait … çek seri numaralı, 10/04/2020 tarihli ve 50.000,00-TL. meblağlı çekin müvekkili şirkete teslim edildiğini, yasal süresinde çekin muhatap bankaya ibraz edilmesine karşın, hesapta karşılığı bulunmadığından banka tarafından müvekkiline sadece yasal sorumluluk tutarı olan 2.225,00-TL.’nin ödendiğini, bakiye 47.775,00-TL. için ise çekin arkasına “karşılığı yoktur” şerhinin dercedildiğini, sonrasında davacı/borçlu şirketin borçlarını ödemesi için iyi niyetli olarak 6 (altı) ay daha bekleyen müvekkili şirketin alacaklarını tahsil etmek için yasal takip başlatmak zorunda kaldığını, … Bankası A.Ş. Adatepe/İSTANBUL Şubesi’ne ait … çek seri numaralı, 10/04/2020 tarihli ve 50.000,00-TL. meblağlı çekin karşılıksız kalan kısmı (asıl alacak) ile fer’ilerinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibine konu edildiğini, ayrıca davacı/borçlu şirketin müvekkiline olan fatura bakiye borcu olan 28.389,94-TL’nin tahsili için davacı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacıların davaya konu borcunu ikrar ettiklerini, takipten sonra davacı/borçlu tarafından müvekkili şirkete haricen bir kısım ödemelerde bulunulduğunu, davacılardan …’nın takip tarihi olan 2020 yılı Ekim ayının üzerinden yaklaşık 6 (altı) ay geçtikten sonra ve hiçbir baskı altında olmaksızın İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası borcunu ödemek istediğini beyan ederek, 11/03/2021 tarihinde 73.241,88.-TL tutarındaki borcun tamamını 05/04/2021 tarihinde defaten ödeyeceğine dair taahhütte bulunduğunu, 11/03/2021 tarihli ödeme taahhüdünde ödenecek borçların tek tek ve kalem kalem sıralandığını, davacının dava dilekçesinde borcu olarak kabul etmediği 4.777,50-TL tutarındaki çek tazminatının da ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği borç kalemleri arasında bulunduğunu, davacı/borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosya borcu için ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davacı/borçlunun taahhütname verdiği 11/03/2021 tarihine kadar yaptığı ödemelerin İstanbul … İcra Dairesi nezdindeki … Esas sayılı icra takip dosyası borcunu karşıladığını, bu nedenle davacıdan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası borcu için herhangi bir taahhütname alınmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle öncelikle davacı yanın yasal dayanaklardan yoksun ihtiyati tedbir talebinin reddine, yapılacak yargılama neticesinde ise haksız ve hukuki dayanaklardan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/03/2022 tarih ve 2022/96 Esas sayılı ara kararı ile; “Somut olayda; davacıların, davalı şirkete ne kadar borcunun bulunduğu ancak yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağından, tarafların karşılıklı beyanlarına, talebin ileri sürülüş biçimine ve dosyadaki mevcut delil durumuna göre; davacı tarafın yaklaşık olarak haklılığını ortaya koyacak nitelikte delile tesadüf edilmediği, davacıların iddialarının ve haklılığının yapılacak yargılama sonucunda belirlenebilecek olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının bulunmadığı, sonuç olarak 6100 sayılı HMK.’nun 389. ve 390. maddelerinde belirtilen şartların da oluşmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkilin icra dosyası kapsamında icra dosyasında göründüğü gibi bir borcunun bulunmadığını, takibin kesinleşmesini müteakip davalı alacaklıya ödemeler yapıldığını, davalının kötüniyetli olarak haricen yaptığı tahsilatları icra dosyasına bildirmediğini, Yapılan ödeme dökümünün mahkemeye sunulduğunu, tüm bu ödemeler dikkate alındığında davalıya takibe ilişkin borcun kalmadığının görüleceğini, icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının somut olayda mevcut olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, icra takibinin kesinleşmesi sonrası yaptığı ödemeler nedeniyle menfi tespit isteminde ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş; davalı taraf iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “Somut olayda; davacıların, davalı şirkete ne kadar borcunun bulunduğu ancak yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağından, tarafların karşılıklı beyanlarına, talebin ileri sürülüş biçimine ve dosyadaki mevcut delil durumuna göre; davacı tarafın yaklaşık olarak haklılığını ortaya koyacak nitelikte delile tesadüf edilmediği, davacıların iddialarının ve haklılığının yapılacak yargılama sonucunda belirlenebilecek olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının bulunmadığı, sonuç olarak 6100 sayılı HMK.’nun 389. ve 390. maddelerinde belirtilen şartların da oluşmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine.” karar verilmiştir. Karar davacı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebilmesi için teminat miktarının alacağın yüzde onbeşinden aşağı olamayacaktır. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleştiği kanaatiyle bu kapsamda tedbir kararı verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı … vekilinin istinaf isteminin kabulü ile gereği için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/96 Esas sayılı dosyasında verilen 10/03/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacılara iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 66,00 TL dosya fotokopi ücreti ile 47,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 333,70 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/06/2022