Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/631 E. 2023/1830 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/631 Esas
KARAR NO: 2023/1830
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2021
NUMARASI: 2021/162E, 2021/1229K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; resmi evrakta oluşturulup nitelikli dolandırıcılık yolu ile tahsile girişildiğinden takibin durdurulmasını ,müvekkillerinin ticari faaliyet neticesinde alacağına karşılık … Bankası A.Ş., Telsiz Şubesi, 15.05.2020 Keşide Tarihli, … Seri No’lu 40.000,00 TL, … Bankası A.Ş., Telsiz Şubesi, 20.05.2020 Keşide Tarihli, … Seri No’lu 50.000,00 TL, … Bankası A.Ş., Telsiz Şubesi, 30.05.2020 Keşide Tarihli, … Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çekleri … San. Ve Tic. Ltd. Şti’den teslim aldığını, müvekkillerinin ticari faaliyet neticesinde ilgili çeklerden … Bankası A.Ş., Telsiz Şubesi, 15.05.2020 Keşide Tarihli, … Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çeki …’na, … Bankası A.Ş., Telsiz Şubesi, 20.05.2020 Keşide Tarihli, … Seri No’lu 50.000,00 TL bedelli çeki … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne … Bankası A.Ş., Telsiz Şubesi, 30.05.2020 Keşide Tarihli, … Seri No’lu 40.000,00 TL bedelli çeki … Ve İnşaat Limited Şirketi’ne ciro edilerek borcuna karşılık verdiğini, takibe konu çeklerin bankaya ibraz sonrası karşılıksız çıktığını, çeklerin keşidecisi … yapı san. ve tic. ltd. şti.’nin çeklerin keşidecisi olması nedeniyle çeki elinde bulundurana, müvekkilleri namına çek bedelinin tamamını ödediğini, ödenen çeklerin aslını da iade aldığını, keşidecinin çeki elinde bulunduranlara doğrudan ödeme yapıp çekleri almış olması nedeniyle müvekkillerinin cirosuna iptal işlemi uygulayamadığını, keşidecinin elinden davalının eline geçtiğini, müvekkilinin karşılıksız çıkan çeklerden dolayı bugüne kadar tahsilat yapamadığını, müvekkillerinin takibe konu çeklere dayalı borcu bulunmadığını, davalının karşılıksızdır işlemi sonrası çeki elinde bulundurması durumunda alacağın temliki hükümleri uygulanacak olduğunu, davalının icra dosyasında temlik sözleşmesine ilişkin evrak sunmadığını ve yetkili hamil olamayacağını bu nedenle kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağını, çeklerin yazılma tarihinden sonra davalı tarafından haksız olarak ciro yapıldığını, kötü niyetli olarak müvekkil borçlu olmadığı halde takibe konu edildiğini, bankaya ibraz sonrası ciro edilen çekler bakımından alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağını, müvekkilleri ile davalı arasında böyle bir sözleşme de bulunmadığını. davalı tarafından kıymetli evraklarda uygulanan sebepten mücerretlik ilkesi ileri sürülemeyeceğini ve bu çekler bakımından uygulanamayacağını belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından ve takibe konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu gözetilmek suretiyle davalının asgari %20 oranında icra tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İbraz süresi geçtikten sonra yapılan cironun kanunda vadeden sonra ciro, doktrinde ise gecikmiş ciro olarak adlandırıldığını, takip konusu çeklerin ibrazından sonra ciro edilmiş olmasının onların kıymetli evrak niteliğine etki etmediğini, gecikmiş cironun alacağın temliki hükümlerini doğurması kuralının temlikin tüm sonuçlarını kapsadığını, müvekkillerinin elinde kambiyo niteliğine haiz, imzaya itiraz edilmemekle davacı borçlu imzası taşıdığı kesinleşen, borç ikrarı sabit olan kambiyo evrakı-çekler bulunduğunu, müvekkillerinin çekler asıllarına hamil olmakla zaten alacak hakkı olduğunu ispat ettiğini, kambiyo evrakı/çek, temlik sözleşmesinin tüm hükümlerini ihtiva etmekte ve adi yazılı bir temliknameden daha güçlü bir niteliğe sahip olduğunu, kambiyo evrakının bulunduğu hallerde ayrıca bir yazılı temlik sözleşmesine ihtiyaç bulunmadığını, hak sahipliğinin kontrolünde hamilin senedi ibraz ederek yetkili bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, çek asılları müvekkillerinin elinde olup takip başlatılırken icra kasasına alındığını, ciroların çizilmiş olmasının alacağa veya icra takibine bir etkisi bulunmadığını, takip konusu çeklerin emre yazılı olduğunu, bu nedenle ibraz sonrası temlik hükmünde de olsa cironun varlığının zorunlu olmadığını, davacının borçlu olmadığını ispat edemediğini, davacının çeklerin dava dışı keşideci tarafından kendileri namına ödendiğini, çek asıllarını iade aldığını bu sebeple cirosunu iptal edemediğini iddia ettüiğini, kambiyo evrakındaki cirolarını silmemiş olmaları veya buna dair herhangi bir hukuki işlem yapmamış olmaları hem kötüniyetli olduklarının hem de basiretli tacir gibi davranmadıklarının ispatı olduğunu, çekler keşideci tarafından ödendiyse ve gerçekten bir alacak-borç ilişkisi yoksa ihtarname ile durumun keşideciye ihtar edilmesi gerektiğini, davacı kendi beyan ve delillerine göre çeklerde cirosunun kaldığını bilmesine rağmen bir ihtarname göndermekten dahi imtina ederek basiretli davranmadığını, icra takibi diğer borçlusu dava dışı … ve Ticaret Ltd.Şti.’nin müvekkillerine olan borcunun ödenmemesi üzerine Bakırköy …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, devam eden süreçte artık aracının satışa çıkarılacağının bildirilmesi üzerine, borçlunun ödeme güçlüğünde olduğundan bahisle müvekkillerine davacı … şirketinde şahsi avilini de içerir çeklerinin olduğunu, kendileri ile dostlukları olduğunu, yardım istediğini, kendi şirketleri arasında da alacak borç ilişkisi olduğunu, kendileri de erkende ödeme almış olacaklarından taraflarına borçlanmayı kabul ettiklerini beyan ettiğini, müvekkillerinin ilgili takip konusu çeklerde davacının, diğer borçlu şirketin ve şirket yetkilisinin şahsi avali olduğuna güvenerek bedellerini davacı … e ödeyerek çekleri aldığını, böylece borçlu … şirketi borcunu ödediğinde hem müşterek borçlular (… Yapı ve .. Şirketi) arasındaki alacak borç ilişkisi sona ermiş hem de müvekkile olan borç sona ereceğini, ancak … Yapı şirketinin borcunu ödemediğini, davacı … şirketinin de borcunu ödemeyince icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını belirterek davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”1-Davanın KABULÜ ile; Davacının davalıya Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ve bu takibe konu 3 adet çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötü niyet tazminatı talebinin davalı tarafca icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatılması nedeni ile kabulü ile takip miktarı olan 156.583,91 TL alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Takip dayanağı çeklerin kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, temlik sözleşmesine ihtiyaç bulunmadığı gibi mahkemenin tüm değerlendirmelerinin hatalı olduğunu, Gecikmiş cirosnun alacağın temliki hükümlerini doğruması kuarlının temlikin tüm sonuçlarını kapsamadığını, Müvekkilinin kambiyo senedine haiz, imzası inkar edilmeyen çek asıllarını icra müdürlüğüne sunarak takip başlattığını, kmabiyo evrakının temlik sözleşmesinin tüm hükümlerini ihtiva ettiğinni, adi yazılı temliknamden daha güçlü olduğunu, kambiyo evrakı bulunduğu hallerde ayrıca yazılı temlik sözleşmesine ihtiyaç duyulmadığını, Y.12.HD 2010/15716, 2845 k SAYILI ilamında “TTK 690 MD gereğince bonolarda uygulanması gereken aynı kanunun 602/1 md gereğince cironun geçerli olduğu, ancak BK hükümlerine göre alacağın temlikine ilişkin herhangi bir temliknameye ihtiyaç duyulmaksızın alacaklının yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiğni, borçlunun borcu ödediğine, borçlu olmadığına ilişkin iddiasını kanıtalayamadığından bono yönünden şikayetin reddin ekarar verilmesi gerekir” şeklinde karar verdiğini, Ciroların çizilmiş olmasının yetkili hamilliği etkilemediğini, takip konusu çekelrin emre yazılı olduğunu, TTK 790 md uygulanacağını, müvekkilinin öek aslını takip dosyasına sunduğunu, çizilmiş ciroların yok hümünde olduğunu, Emre yazılı çeklerin devrinin hamline yazılı çeklerden farklı olduğunu, Y.11HD 2010/273, 659 k sayılı kararında “hamiline yazılı birçekin ibraz süresi geçtikten sonra tesli ile değil anck alacağın temliki veya ciro ile devi edebileceğinin kabulü gerekir. TTK 7705 md çekin tabi olduğu kambiyo hukuku devir şekline göre tedavül kabiliyetinini süre sonuna ve ödememe husususun tespitine kadar mevcut olabileceğine işaret ettiği, telim ile el değiştirme bu tür çeklerde ibraza kadar olup ibrazdan sonra teslim alanın meşru hamil olmadığını” belirtildiğini, Çekler hamiline yazılı olması halinde bu hususun dinlenebilir olacağını ancak çeklerin emre yazılı olduğunu, ibraz sonrasında temlik hükmünde de olsa cironun zorunlu olmadığını, Bankaya yeniden ibrazın söz konusu olmadığı gibi bu hususun mümkün de olmadığını, buna dayalı kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olmadığını, Cevap dilekeçsinde alacağın dayanağının açıklandığını, müvekkilinin keşideciden alacaklı olduğunu, keşidecinin ve keşideci şirket yetkilsinin avalist olarak yer aldığı çeklerin bedeli ödenerek … şirketinden alındığını, ancak keşideci … şirketinin de davacı şirketin de borcu ödemediğini bu nedenle takip başlatıldığını, Bakırköy CBS 2021/11188 sor sayılı dosyada da borçlu … yapının bu udurmu kabul ettiğini, borçlunun kötüniyeli olup basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, Borçlunun borç olmadığını, ödendiğini, borcun sona erdiğini, ertelendiğini ispatla yükümlü olduğunu, sunulan belgelerin de adi nitleikte olup her zaman düznelenebileceğini, davacının sunduğu 01.06.2020 Tarihli belgede ödeyen olarak kendisinin yer aldığını, çek fotokopiis olarak sunulan evrakta müvekkili imzası olmayıp müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, Ticari defterlere kaydın zorunlu olmadığını, müvekkilinin gerçek kişi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta dava konusu çeklerin dava dışı üçüncü kişiler tarafından bankaya ibraz edildiği, davalının cirolarının ise ibrazdan sonra olduğu sabittir. Bankanın ibraz görüntüsüne göre davacı lehtar ile ibraz eden hamiller arasında başkaca cirolar olduğu, bu ciroların ibraz anında üzerinin çizili olmadığı da sabittir. Çekteki cirolar ibrazdan sonra çizilmiş olup, davalı da çekleri ibrazdan sonra iktisap ettiğinden kambiyo senedine dayalı olarak aralarında temel ilişki gözükmeyen lehtar davacıya başvuramayacaktır. Davalı, alacağın temlikine ilişkin yazılı belge sunmadığı gibi savunmasında çeklerin keşidecisinden alacaklı olduğunu, keşideciye güvenerek çek bedellerinin davacı … şirketine ödeyerek çekleri … şirketinden aldığını iddia etmiş ise de bu hususta da ispata elveirşli delil ibraz etmediğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmüştür. Ancak, dava konusu çeklerde taraflar arasında görünürde temel ilişki olmadığı, davacının savunması ve dosyadaki mevcut delil durumuna göre davalının takipte kötüniyetli olduğunun sabit olmadığı dikkate alınarak davacının kötüniyet tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yerinde görülmemiş, davalının istinaf isteminin bu yönden kabulü gerekmiştir.Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353.1.b.2 md gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kötüniyet tazminatı yönünden kararının kaldırılmasına, sair hususların aynen korunarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 27/12/2021 gün ve 2021/162 Esas, 2021/1229 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KABULÜ ile; Davacının davalıya Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ve bu takibe konu 3 adet çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, -492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.696,25.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 2.674,07.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 100,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, -Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 2.674,07.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 63,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.825,47-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 3- İstinaf harç ve yargılama giderleri; – Davalının istinaf istemi kısmen kabul edildiğinden istinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, – İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 40-TL posta masrafı olmak üzere toplam 260,70-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 6,50-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, -İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, -Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/12/2023