Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/630 E. 2023/1795 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO 2022/630 Esas
KARAR NO: 2023/1795
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2020/99 Esas – 2021/214 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya olan cari hesap borcuna karşılık, … A.Ş. firmasından aldığı 30.06.2019 vadeli 10.05.2019 düzenleme tarihli 16.500,00 TL tutarlı müşteri bonosunu davalı tarafa cirolayıp verdiğini, bono … A.Ş. tarafından ödenmediği için vadesi geldikten sonra davalı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, borcun müvekkili şirket tarafından ödendiğini ve dosyanın kapatıldığını, ancak davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 22.801,00 TL’lik cari hesap alacağına ilişkin tekrar icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yapılan takipte daha önce tahsil ettiği 16.500,00 TL tutarlı bononun düşülmediğini, takibin 16.500,00 TL için mükerrer olarak başlatıldığını, müvekkili şirketin davalıya cirolayıp vermiş olduğu bonoyu işbu cari hesap borcu için verdiğini ve borcunu icra dosyasına ödediğini, müvekkil ile davalının cari hesap dışında başkaca borç ilişkisi ve herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığını, davalının ödenen borcu tekrar tahsil etmek istediğini ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalıya 16.500,00 TL’lik asıl alacak ve bunun ferileri bakımından borçlu olmadığının tespitine ve takibin bu kısım itibari ile iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ve davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinden sonra menfi tespit davası açılabilmesi için öncelikle borcun tamamının takip dosyasına depo edilmesi gerektiğini, davacının hukuki yararının bulunmadığını, zira bu dosyaya istinaden 03.02.2020 tarihinde elden 2.000 TL ödeme yapıldığını, dava konusu dosyanın fatura alacağına ilişkin olduğunu ve bu takiple 16.500 TL’lik senedin bir bağlantısının bulunmadığını, bu senedin farklı bir hukuki ilişkiye istinaden 3. kişi tarafından alındığını, mahkemece icra müdürlüğüne yazılan 05.02.2020 tarihli müzekkerede icra veznesine girecek paranın icra takiben konulmasının tedbiren önlenmesine yönelik kararın hukuka aykırı olup tedbirin kaldırılması gerektiğini, davacının sadece 16.500 TL için bu davayı açtığını, yapılan haricen ödemeyle borçlu olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih ve 2020/99 Esas – 2021/214 Karar sayılı kararıyla; “… Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyasının alacaklısının davalı olduğu, 16.500,00-TL senede ilişkin Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile takip başlattığı, davacı takip borçlusu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte 16.500,00-TL lik bononun ödendiği iddiası ile işbu menfi tespit davasını açmış olup, bu kapsamda Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip alacaklısı davalının davacı şirket aleyhine faturaya dayalı icra takibi başlattığı, takip talebinde bu senetten bahsedilmediği anlaşılmıştır. Davacının ödeme iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiği, ancak işbu takip konusu senede dayalı olarak bir ödeme evrakının olmadığı, her iki icra dosyasının alacak konularının farklı olduğu anlaşılmakla davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğu da dikkate alınarak yemin delili kendisine hatırlatılmış, yemin deliline başvurulmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine, dosyada tedbir kararı verilmesi ve tedbir kararının ugulanmış olması nedeni ile de İİK 72 gereğince takip konusu alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.300 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkil davalıya olan cari hesap borcuna karşılık … A.Ş. firmasından aldığı 30.06.2019 vadeli 10.05.2019 düzenleme tarihli 16.500,00 TL tutarlı müşteri bonosunu cirolayıp davalıya verdiğini, vadesi geldikten sonra davalı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve borcun müvekkil şirket tarafından ödendiğini ve dosyanın kapatıldığını,Ancak davalı tarafından müvekkil şirket aleyhine dava konusu icra dosyası ile 22.801,00 TL’lik cari hesap alacağına ilişkin tekrar icra takibi başlatıldığını, davalının daha önceki takipte tahsil ettiği 16.500,00 TL tutarlı bono bedelini düşmediğini, 16.500,00 TL için mükerrer olarak takip başlatıldığını, müvekkil ile davalının cari hesap dışında başkaca borç ilişkisi ve herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığını, İlk Derece Mahkemensince yaptırılan bilirkişi incelemesine mahkemenin ihtaratına rağmen davalı şirketin defterlerini ibraz etmediğini ve yerinde inceleme talebinde de bulunulmadığını, HMK 222/3 hükmü gereğince müvekkil defterlerinde yapılan incelemede davalıya verilen 16.500,00 TL tutarlı bononun davacı defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalı ticari defterlerini ibrazdan kaçındığından uyuşmazlığın müvekkilimin ticari defterlerindeki kayıtlara göre sonuçlandırılması gerektiğini, Ayrıca bonoya ilişkin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında, bono doğrudan davalı tarafından icraya konulduğunu, bonoyu davalıya davacı müvekkilimin ciro ederek teslim ettiğinin sabit olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İlk derece mahkemesince alınan 10.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı tarafın ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı ve sahibi lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, ancak yapılan senetli ödemenin tahsil edilip edilmediği dikkate alınmadan 10/05/2019 tarihinde hesap bakiyesinden düşüldüğü, senedin bu tarihte ödenmemesine rağmen muhasebe kayıtlarında gerekli düzeltmelerin yapılmadığı, 16,500,00 TL tutarındaki senedin icra dosyasına ödendiği tarihlerin ödeme günü olarak kabulünün benimsenmesi halinde takip tarihi itibariyle davacı taraf defter kayıtlarına göre 19.940 TL, dava tarihi itibariyle, takip tarihinden sonra yapılan 16.500,00 TL senet ödemesinin tenzili sonucunda davacının davalıya 3.689,93 TL asıl borç ve 134,96 TL işlemiş olmak üzere toplam 3.824,89 TL borçlu olduğu hususunun tespit edildiği.” anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesi tarafından; “Açılan davanın reddine, -İİK 72/3 gereğince takip konusu alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.300 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine.” karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davalı ile aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda oluşan borcunun ifası amacıyla davalıya … A.Ş. firmasından aldığı 30.06.2019 vadeli 10.05.2019 düzenleme tarihli 16.500,00 TL tutarlı müşteri bonosunu cirolayıp verdiğini, bononun davalı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve borcun kendileri şirket tarafından ödendiğini, ancak buna rağmen davalı tarafından cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibinde ödenen bono bedelinin mahsup edilmediğini beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davacı iddialarının doğru olmadığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesinin yapıldığı, taraflar arasında davacının iddia ettiği çerçevede ticari ilişkinin bulunduğu, davacının davalıya verdiği 16.500,00 TL tutarlı bononun ödenip ödenmediğinin defterlerden açıkça anlaşılamadığı, davacının bononun ödenmemesi halinde 19.940 TL, ödenmiş olması halinde ise (3.689,93 TL asıl borç ve 134,96 TL işlemiş olmak üzere) toplam 3.824,89 TL borçlu olduğu hususunun tespit edildiği görülmüştür. Davacının anılan bononun davalı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve borcun kendileri tarafından ödenerek dosyanın kapatıldığı iddiasının ilgili icra dosyasının celbiyle incelenerek ödeme durumunun bu şekilde tespiti ile karar verilmesi gerekirken, ödeme konusunda netlik içermeyen defter kayıtlarına göre karar verilmesi hatalı olduğundan; davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih ve 2020/99 Esas – 2021/214 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 85,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 305,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.06/12/2023