Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/602 E. 2022/954 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/602 Esas
KARAR NO: 2022/954
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/700
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili talep dilekçesinde; mahkemenin 20/01/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile tekrar defter incelemesi yaptırılmasına ve sigorta uzmanı, mali müşavir, deniz ticaret hukuku uzmanı ve borçlar hukuku uzmanı bilirkişilerden alınacak yeni bir heyete dosyanın tevdi ile yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verildiğini, ancak mahkemenin dosya kapsamında daha önce üç adet kök ve bir adet ek bilirkişi raporu alınmış olmasına karşın, dördüncü kez bilirkişi raporu hazırlanacağından, dosyada usul ekonomisinin sağlanması ve yargılamanın daha fazla uzamaması bakımından yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair ara kararlardan rücu edilmesine karar verilmesini, bilirkişi raporlarına dahil edilmeyen 710.105,10-TL tutarında alacağın ek bir hesaplamayı gerektirmemesi sebebiyle mahkemece alacak taleplerine eklenerek davanın kabulüne, ara karardan rücu talebinin reddedilmesi halinde, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilir ise davalı şirket ile davalı gerçek kişilerin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının sorgulanarak bunların talep miktarıyla sınırlı olmak üzere ve teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/700 Esas ve 18/02/2022 tarihli ara karar ile; “Dosya incelendiğinde; Davacının, davalılardan vadesi gelmiş bir para alacağı bulunmamaktadır. Dosyada bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup davacının davalılardan alacağı olup olmadığı var ise ne miktarda olduğu hususu belirli değildir. Yargılama devam etmektedir. Davalıların mallarını gizlediği, kaçırdığı veya kendilerinin kaçmaya hazırlandığı yahut alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulundukları hususunda da dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla yasaya uygun olmayan talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava dosyasında üç kez bilirkişi raporu alındığını, tüm raporlarda davalı şirketin ve diğer davalıların sorumluluklarının bulunduğunun ve borç miktarının 221.725,00 Euro ve 4.869,29 USD olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen mahkemenin ihtiyati haciz talebini reddetmesinin usule aykırı olduğunu, İİK.257.kapsamında aranan ‘yaklaşık ispat’ şartının alınan bilirkişi raporlarıyla sabit olduğunu, Yargıtay içtihatlarıyla da bilirkişi raporunun yaklaşık ispat için yeterli kabul edildiğini, Davalı şirketin 2011 yılından sonra hiçbir tescil işlemi, şirket genel kurulu gibi işlemleri yaptırmadığını, ticaret sicil adresine çıkarılan davetiyenin de tebliğ edilemediği gözetildiğinde davalı şirketin faal olmadığı ve mal kaçırma şüphesi oluşturduğunun kabulünün zorunlu olduğunu; Aynı şekilde diğer davalılar için çıkarılan davetiyelerin de adres değişikliği gibi nedenlerle iade edildiğini, davalıların mutad meskenllerinde ve kayıtlı adreslerinde bulunmadıklarını, Davalı şirketin sigorta bedeli alacağını tahsil edip müvekkilden gizlemesinin de mal kaçırma amacı taşıdığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz istemine yöneliktir. Mahkemece, “… davacının, davalılardan vadesi gelmiş bir para alacağı bulunmamaktadır. Dosyada bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup davacının davalılardan alacağı olup olmadığı var ise ne miktarda olduğu hususu belirli değildir. Yargılama devam etmektedir. Davalıların mallarını gizlediği, kaçırdığı veya kendilerinin kaçmaya hazırlandığı yahut alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulundukları hususunda da dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla yasaya uygun olmayan talebin reddine” karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ve iki ek raporu ile davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarı tespit edilemediğinden, mahkemece 20.01.2022 tarihli ara karar ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verildiği sabittir. Bilirkişi raporlarının alacağın varlığı konusunda ‘yaklaşık ispat’ koşulunu sağlayan belgelerden olmasına rağmen, henüz dosyada alacağın varlığını ve miktarını ortaya koyabilecek düzeyde bir bilirkişi raporu bulunmadığından; mahkemenin yukarıda belirtilen gerekçelerle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararında usule aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/06/2022