Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/598 E. 2023/1729 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/598 Esas
KARAR NO: 2023/1729
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2021
NUMARASI: 2016/460 E, 2021/767K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehtar olduğu … Bankası Sultanbeyli şubesine ait … nolu hesabından keşideci …San. Ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait … çek nolu, 31/01/2016 tarihli, 392.000 TL. bedelli, … çek nolu, 18/02/2016 tarihli, 392.000 TL. bedelli, … çek nolu, 18/03/2016 tarihli, 300.000 TL. bedelli olmak üzere toplam 3 adet çeki 30/10/2015 tarihinde müvekkili şirketin … Mahallesi, … Bulvarı No:… Sultanbeyli/İstanbul adresinde bulunan merkezinden çalındığını, bu çeklerin daha sonra sırasıyla … Malz.ve İnş. San.Tic.Ltd.Şti., … San.Tic.A.Ş.ile … Faktorıng A.Ş. tarafından bankaya ibraz edilerek bedellerinin tahsil edildiğini, davacı şirket yetkilisi …’ün annesinin rahatsızlandığını, bu dönemde şirket yetkilisinin şirket işleriyle yeterince ilgilenmediğini, şirket hesaplarında büyük miktarlarda açıklar verildiğini öğrendiğini yapılan araştırmada bu çalınan çekler dışında … çek seri nolu, 31/03/2016 tarihli, … çek seri nolu 18/04/2016 tarihli, … çek seri nolu 30/04/2016 tarihli çeklerin çalındığını fark ettiğini, daha sonra çalılan bu 6 adet çekle ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/47872 Soruşturma nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, çalınan bu çekleri cirolayarak bedellerini tahsil eden davalılardan sadece …Şti’ni tanıdıklarını, ancak bu şirketle de aralarında herhangi bir alacak/borç ilişkisi bulunmadığını, diğer davalı şirketlerin ise davacı müvekkili tarafından hiçbir şekilde tanınmadıklarını, gerek davacı müvekkilinin gerekse davalıların tüm ticari defter ve kayıtlarının incelendiğinde davacı müvekkili şirket ile davalılar arasında hiçbir alacak/borç ilişkisinin bulunmadığının ortaya konulacağını, davalılar tarafından davacı müvekkili şirketin hamili olduğu çeklerin çalıntı olduğu ve davacı müvekkili şirketten hiçbir alacaklarının olmadığını bilinmesine rağmen tamamen kötü niyetli bir şekilde cirolandığını sonra da bankaya ibraz edilerek bedellerinin tahsil edildiğini ve müvekkili şirketi büyük bir ekonomik zarara uğratıldığını beyan ederek davacı müvekkili şirketin davalılara 3 adet çek bedeli olan 1.084.000 TL. Tutarında bir borcunun bulunmadığının tespiti ile davalı … tarafından tahsil edilen çek bedellerinin tahsil tarihlerinden itibaren ticari faizleriyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı müvekkili şirkete iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin üzerinde bulunan ciro silsilesinde bulunan kaşeler ve bu kaşelerin üzerinde bulunan imzaların kesinlikle müvekkili şirkete ve müvekkili şirketin yetkililerine ait olmadığını, müvekkili şirkete ait kaşenin kimliğini bilmedikleri kişiler tarafından önce kopyalandığını, sonra da dava konusu çeklerin bu kopya kaşe ile kaşelendikten sonra üzerileri yine kimliğini bilmedikleri kişiler tarafından imzalandığını, bu çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında bu kaşelerin müvekkili şirketlere ait olmadıklarının kesin olarak ortaya çıkacağını, davanın taraflarından sadece davacıyı tanıdıklarını ve davacı şirket ile de aralarında hiçbir alacak/borç ilişkisi bulunmadığını beyanla hukuka, usul ve yasaya açıkça aykırı bir şekilde davalı müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın çeklerin çalındığı iddiasının gerçek olmadığını, davacı firmanın bu çekleri keşide ettiğini ve hatır çeki olarak verdiğini, davacı şirket yetkilisinin çok yakın arkadaşı …’ün akrabası …’ın sahibi olduğu …A.Ş.’ne yardımcı olmak maksadıyla çekin keşide ettiğini, kendisinin bir ciro silsilesi düzenlediğini ve en sonunda çeklerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, bu işlemin ardından müvekkili şirketin çekleri … A.Ş.’ye verdiğini, daha sonra ödenen bu paraların tamamının …’e elden ödendiğini, …’ün çekler ile ilgili ödemeyi yapmadan önce … ile görüştüğünü, çeklerin ödemesi ile ilgili teyit aldığını ve ödemeleri bu teyit neticesinde yaptığını, bu ses kayıtlarının …’te bulunduğunu, çekler ve ciro silsilesinde bulunan şirketlerin imza örnekleri incelendiğinde çeklerin çalınmadığını, çeklerin … tarafından hazırlanarak veya hazırlattırılarak müvekkili şirkete ulaştırıldığını, dava dışı … Şti.’ye yardımcı olunmak istenildiğini beyanla davacı tarafın ikamet ettiği haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılardan … arasında 19/02/2015 tarihli 500.000,00 TL. Hacimli olarak yürürlükteki kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde faktorıng işlemi gerçekleştirildiğini, akabinde 07.04.2015 tarihinde azami hacim 10.000.000,00 TL.na ve devamında 21/05/2015 tarihinde 15.000.000,00 TL. arttırıldığını, davaya konu edilen çeklerden … Bankasının … nolu, 18/02/2016 tarihli ve 392.000,00 TL. Bedelli çekte ciranta vasfı ile yer alan diğer davalı ve müvekkili şirketin faktorıng müşterisi … A.Ş. İle diğer ciranta ve davalılardan … Yapı Ltd.Şti. arasındaki ticari ilişki kapsamında alınan mal ve hizmet ticaretine konu faturanın müvekkili şirkete temlik edildiğini ve bu kapsamda dava konusu çeklerden bu çekin ciro edildiğini, 26/11/2015 tarihli çek teslim bordrosunda da görüleceği üzere belirtilen çekin müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin yasal hamili olduğunu, bu çek haricinde dava dilekçesinde yazılı çekler ile müvekkili şirketin hiçbir işlemi bulunmadığını, ayrıca çek cirantosunun keşideci yahut lehtar ile bire bir ilişki içinde olmaları yada tanışıyor olmalarının da gerekmediğini, müvekkili şirketin davacının çalıntı iddialarını bilmesinin mümkün olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın müvekkili şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Davaya konu çeklerin tamamında lehtar davacının cirosunun bulunduğu, çekteki ciroda bulunan imzaya açıkça herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, bu çeklerden dolayı borçlu olmadıklarını, davalılarla aralarında herhangi bir alacak/borç ilişkisi bulunmadığını iddia ettikleri anlaşılmaktadır. Davalılardan …’in davacı ile aralarında herhangi bir alacak/borç ilişkisi olmadığını açıkça beyan ettiği ve kendi cirosu altındaki imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Alınan Adli Tıp raporuna göre; davalılardan … şirketinin cirosunun altında bulunan imzanın bu şirketin yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş olmakla, şirketin bu çekle ilgili Menfi tespit isteminde pasif husumetinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının cirosunda herhangi bir sahtelik iddiası olmadığı, imzalı halde çalındığını iddia ettiği, çalınarak kendi iradesi dışında el değiştirdiğini ispatlayamadığı, bu durumda imzaların istiklali prensibi uyarınca diğer davalılara karşı sorumlu olacağı, diğer davalıların kötü niyetinin ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir” şeklindeki gerekçe ile neticeten “1-Davanın, davalılardan … Şti. Yönünden husumetten reddine, 2-Davanın, diğer davalılar yönünden esastan reddine, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, dava konusu çeklerdeki cirolarına ilişkin herhangi bir sahtelik iddiasında bulunmadığı, iradesi dışında elinden çıktığı ve davalıların kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddinin yerinde olmadığını, Dava konusu çeklerin de aralarında bulunduğu 6 adet çekin müvekkil şirketin elinden rızası dışında elinden çıktığını, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/47872 Soruşturma sayılı dosyasından yapılan soruşturma sonucunda verilen KYOK kararından anlaşılacağı üzere, çalıntı- rızası hilafına çıkma ile ilgili bir araştırma yapılmadığını, ATK raporu ile müvekkili şirket cirosundan hemen sonra gelen cironun sahte olmasının sabit olduğunu, Mahkemece müvekkili ve davalı şirketlerin ticari defter, kayıt ve belgeleri celp edilerek dava konusu çeklere ilişkin alacak-borç kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiğini, Davalılardan … şirketinin cirosunun altında bulunan imzanın bu şirketin yetkilisine ait olmadığı gerekçesi ile bu şirket yönünden husumetten davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, adı geçen davalı şirketin cirolarının da dava konusu çeklerde bulunduğu sabit olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Mahkemenin kabulüne göre bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu şirket yönünden husumetten davanın reddinin yerinde olmadığını, sahtelik defi ve itirazının bu şirket yönünden ispat edildiğinden davanın kabulü yerine husumetten reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu CBS’nın 2016/47872 Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davacı şirket tarafından çalındığını iddia ettiği 6 adet çekle ilgili şikayette bulunulduğu, yapılan soruşturma sonrasında “çeklerin çalındığı beyan edilen tarih ile müracaat tarihi arasında geçen 6 aylık zamanda çeklerin kullanılmadığı, bu haliyle hırsızlık suçunun unsurlarının oluşmadığı, müşteki vekilinin dilekçesinin tedbir mahiyetinde olduğu kanaatiyle suç ve suç unsuru olmayan olay nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir. Davaya konu … seri nolu, 31/01/2016 tarihli, 392.000,00 TL. bedelli çekin, keşidecisinin … İnşaat olduğu, lehtarının davacı … olduğu, çekin arka tarafında davacının cirosunun bulunduğu, onun altında davalı …nın cirosunun bulunduğu, onun altında davalı … Makinenin cirosunun bulunduğu ve dava dışı … Faktorıng’e … bank Kozyatağı şubesinden takas ortamında ödendiği anlaşılmıştır. Davaya konu … seri nolu, 18/02/2016 tarihli, 392.000,00 TL. bedelli çekin, keşidecisi … İnşaat, lehtarı davacı … Yapı olup, çekin arkasında davacının cirosu bulunduğu, onun altında davalı … Yapının cirosunun bulunduğu, onun altında davalı … Makinenin cirosunun bulunduğu ve …’e … Bankasından takas ortamında ödendiği anlaşılmıştır. Davaya konu … seri nolu, 18/03/2016 tarihli, 300.000,00 TL. bedelli çekin, keşidecisi … İnşaat, lehtarı davacı … Yapı olup, çekin arkasında davacının cirosu bulunduğu, onun altında davalı … Yapının cirosunun bulunduğu, onun altında davalı … Makinenin cirosunun bulunduğu, onun altında dava dışı … Faktorıng’in cirosunun bulunduğu ve takas ortamında … Bank tarafından ödendiği anlaşılmıştır. ATK raporunda dava konusu 3 adet çekteki davalı … şirketine atfen mevcut imzalar ile … imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilmediği belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … ..Şirketi istinaf kanun yoluna başvurmamış, davalı … ve davalı … Şti istinaf isteminin reddini talep etmiş, davalı … dosya istinaf aşamasındayken davacı şirket yetkilisi hakkında iftira suçundan kamu davası açıldığına ilişkin beyan dilekçesi sunmuş ve iddianame örneğini eklemiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı şirket, dava konusu üç çekte lehtar konumunda olup imzasını inkar etmemiştir. Çeklerde görünürde düzgün ciro silsilesi olduğu, davalıların iktisapta kötüniyetli olduklarına ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediği dikkate alındığında davanın esastan reddi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Ancak, dava konusu … seri nolu, 31/01/2016 tarihli, 392.000,00 TL. bedelli çekte ve … seri nolu, 18/03/2016 tarihli, 300.000,00 TL. bedelli çekte davalı … AŞ’in cirosu bulunmadığı gibi davalı … tarafından bir takip başlatıldığı da iddia edilmediğinden bu çekler yönünden davalı … AŞ’ye yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, husumet dava şartı olmakla Dairemizce re’sen dikkate alınmıştır. Bununla birlikte davalılardan … şirketi, dava konusu çeklerde 2.ciranta konununda olmakla menfi tespit davasında pasif husumeti bulunmaktadır. Mahkemece çeklerdeki 2.ciranta imzasının davalı şirkete ait olmadığı gerekçesi ile davalı yönünden pasif husumetten davanın reddi kararı verilmesi yerinde değil ise de … Faktoring şirketinin sunduğu istinafa cevap dilekçesinde yer alan iddianamede davacı şirket yetkilisinin çeklerin … şirketine borca mahsuben verildiğinin açıkça beyan ettiğine yer verilerek iftira suçundan kamu davası açıldığı da dikkate alındığında adı geçen davalı yönünden menfi tespit isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden neticeten davacının bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 355, 353.1.b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1.Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2.İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/460 E, 2021/767K. sayılı 13/10/2021 Tarihli kararının HMK 355, 353.1.b.2 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, A.- Dava konusu … Bankası Sultanbeyli Şubesi’ne ait … seri nolu, 18/02/2016 tarihli, 392.000,00 TL. bedelli çek yönünden davanın tüm davalılar yönünden ESASTAN REDDİNE, – Dava konusu … seri nolu, 31/01/2016 tarihli, 392.000,00 TL. bedelli çek ve Davaya konu … seri nolu, 18/03/2016 tarihli, 300.000,00 TL. bedelli çek yönünden davalı … AŞ’e yönelik davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın ESASTAN REDDİNE, B. Alınması gereken 269,85Tl harçtan peşin alınan 18.512,01 TL harcın mahsubu ile 18242,16Tl harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, C. Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, D. Davalılardan … ..Şti. tarafından yapılan 700.00 TL gider avansının davacı taraftan tahsiline, bu davalıya verilmesine,E. Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre davalı … lehine hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine, F-Diğer davalılar yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanıp takdir olunan 70.740,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalılara verilmesine, 3- İstinaf harç ve yargılama giderleri yönünden; -İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, -İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 282,10-TL posta masrafı olmak üzere toplam 502,80-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, -Davalılardan … Şti. gider avansından kullanıldığı anlaşılan 174-TL istinaf masrafının kendi üzerinde bırakılmasına, -İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde, istek halinde aidiyetine göre yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023