Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/591 E. 2022/959 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/591 Esas
KARAR NO: 2022/959
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2022
NUMARASI: 2021/607 E. – 2022/121 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için İİK 72. Maddesi gereğince uygun teminat mukabilinde ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/607 esas sayılı dosyasında verilen 27/09/2021 tarihli ara karar ile; “İİK 72. maddesi uyarınca verilecek tedbir kararının yaklaşık ispat koşulunu sağlaması gerekmekte olup dosyaya sunulan belgeler ve anlatım ışığında yaklaşık ispatın yerine getirilmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Takip müstenidi senet de dosyaya celp edilmediğini, ancak işbu senedin incelenmesiyle de görülecektir ki; senet üzerinde bedeli “malen” yazdığını, müvekkil borçluya, takip konusu bono dolayısıyla lehdarı olan davalı şirket tarafından herhangi bir mal satışı yapılmadığını, bu nedenle takip konusu bonodan dolayı müvekkilin bir borcu bulunmadığını, Takip dosyasında alacaklı olan diğer davalı ise davalı şirketin yetkilisi ve tasfiye memurunun arkadaşı olup … ile herhangi bir ticari ilişkisi olmayan sadece senedin mücerretlik ilkesinden yararlanmak amacıyla şeklen takipte alacaklı olarak gözüktüğünü, takibin lehdar-ciranta olan diğer borçlu şirkete hakkında bir takibin de olmadığını, Yaklaşık ispat koşulu olmadığından, tedbir talebinin reddi hakkaniyete uygun düşmediğini, buradaki tedbirin kanunun açık hükmü karşısında İcra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi mahiyetinde olup alacaklının bir zararı sözkonusu da olmadığını, kaldı ki uygun teminat mukabilkinde tedbir kararı verileceğinden alacaklının olası zararının da peşinen tazmin edilmiş olacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için uygun teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonoda malen kaydının bulunduğunu ve kendisine mal tesliminin yapılmadığını, bononun bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit isteminde ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından; “İİK 72. maddesi uyarınca verilecek tedbir kararının yaklaşık ispat koşulunu sağlaması gerekmekte olup dosyaya sunulan belgeler ve anlatım ışığında yaklaşık ispatın yerine getirilmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İİK 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaatiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usule aykırılık olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/06/2022