Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/544 E. 2022/675 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/544 Esas
KARAR NO: 2022/675 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2022
NUMARASI: 2022/102 E. – 2022/80 K.
DAVANIN KONUSU: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işi gereği yurtdışında ikamet ettiğini, Türkiye’ye geldiği dönemde yatırım amacıyla açtığı ve para yatırdığı döviz hesabı bulunduğunu, kendisinin açılmış başka bir hesabının olmadığını, müvekkilinin işbu hesabında toplam 75.837,75 Euro para biriktirdiğini, 09.04.2021- 15.04.2021 tarihleri arasında müvekkiline ait … numaralı döviz hesabından müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında üstelik yurtdışında olduğu bir dönemde hesabının boşaltıltığını, müvekkilinin 11.10.2021 tarihinde birikimini öğrenmek ve bu birikimi yatırım amacıyla bir yerlerde kullanmak amacıyla davalı bankanın Kaynarca şubesine gittiğini ve döviz hesabındaki parasını öğrenmek istediğini, banka çalışanları tarafından hesapta döviz bulunmadığının ve bütün paranın 09.04.2021-15.04.2021 tarihleri arasında bir başka hesaba aktarıldığını ve çekildiğini öğrendiğini, bu durum üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve … Soruşturma nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkiline ait davalı banka nezdinde sadece döviz hesabı olduğu halde müvekkilin bilgisi ve rızası dışında üstelik yurtdışında olduğu bir dönemde … IBAN numaralı TL hesabı açılarak döviz hesabında bulunan tüm parası bozdurulduğunu ve işbu TL hesabına aktarıldığını, daha sonra aynı TL hesabı üzerinden 09.04.2021-15.04.2021 tarihleri arasında farklı hesaplara yüklü miktarda para havalesi yapıldığını, bir kısmının ise ATM’lerden çekildiğini, hesabın boşaltılmasına davalı bankanın güvenlik açığı sebebiyle olanak sağlandığını ve bu durumdan müvekkilinin haberdar edilmediği gibi herhangi bir ek güvenlik tedbiri dahi alınmadığını, bu nedenlerle davalı bankanın kusurlu davranışı sonucunda müvekkilinin mağdur edildiğini ve zarara uğradığını, zararın karşılanması için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz ettiği, bu nedenle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEME KARARI:İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.02.2022 tarihli 2022/102 E.- 2022/80 K.sayılı kararıyla; “…Davacı, davalı bankada hesabının bulunduğunu, hesaptaki paraların başka hesaba aktarıldığını ve çekildiğini öğrendiğini belirttiği, davada, kanunda “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” olarak ifade edilen bir hukuki işleme dayanıldığı, davacının tüketici, davalı bankanın hizmet sağlayıcı konumunda olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden olduğu anlaşıldığından Mahkemenin bu davada görevli olmadığı, görevli Mahkemenin 6502 sayılı kanun gereğince İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı” gerekçesiyle; davanın HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı olarak haksız karar verdiğini, açılan davada davalı bankanın kusuruna dayanıldığını, davalı bankanın haksız eylemi neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazminine yönelik itirazın iptali davası olduğunu, taleplerine benzer davaların tamamının Asliye Ticaret Mahkemelerinde karara bağlandığını, bu kararlar yönünden Yargıtay incelemesinden geçen davalarda herhangi bir görevsizlik kararı ile karşılaşılmadığını beyanla, ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılarak, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince İstanbul Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur. HMK 115/1 maddesinde dava şartlarının bulunup bulunmadığının, mahkemece davanın her aşamasında resen gözetileceği, HMK 114/1-c maddesinde ise mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu düzenlenmiştir.28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde Fransa’da ikamet ettiğini ve hesabı yatırım amaçlı olarak açtığını, davalı banka nezdindeki hesabından bilgisi ve rızası dışında para çekildiğinden bahisle hesaptan çekilen 75.837,75 Euro’nun kendisine ödenmesini talep etmiştir. Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici olduğu, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, 6502 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/03/2017 tarihli, 2016/2651 Esas-2017/1706 Karar sayılı kararı) ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.