Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/528 E. 2023/1948 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/528 Esas
KARAR NO: 2023/1948 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2021
NUMARASI: 2020/166 E. – 2021/381 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …A.Ş.’nin 1942’de temelleri atılan … ana şirketi olduğunu, davacı şirketin “…” markasının tanınmış marka olduğunu, davacının “…” esas unsurlu pek çok markasının tescilli markası bulunduğunu, markaların grup şirketlerinin ürünleri üzerinde kullanıldığını, “…” esas unsurlu üç adet markanın WIPO nezdinde de tescilli olduğunu, müvekkilinin “…” markalı ürünlerinin satışı sonrasında tamir ve bakımlarının yetkili servisler tarafından yapıldığını, davalının “…” markasını kullanarak çok sayıda internet adresi aldığını, iş yerinde, tabelasında ve inernet ortamında “…” markasını haksız olarak kullandığını, kendisini … yetkili servisi olarak tanıtmak suretiyle müşterileri aldattığını, bı konuda müşterilerden şikayetler aldıklarını, ihtarlara rağmen ihlal durumunun devam ettiğini, İstanbul 1. FSHHM’nin 2017/700 Esas, 2019/239 Karar sayılı kararıyla internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ve icraya koyulduğunu belirterek, her türlü fazlaya ilişkin talep ve sair dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının hukuka aykırı eylemlerine konu delillerin kaybolma, yok edilme ihtimalleri, yargılamayı akamete uğratmak için adres değiştireceği göz önünde bulundurularak, davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğinden önce, Davacıya ait TPMK 23.05.1991 tarih. … numarası ile tescilli tanınmış “…” markanın davalı tarafından haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz ve tüketiciyi yanıltır şekilde iş yeri adresinde (tabela evrak vs) ve https://…/ https://…com/t…/ adlı internet adreslerinde kullanımının davalıya tebligat yapılmadan önce tespit edilmesine, kullanımın devamı davacı haklarının ihlali ile maddi manevi zararların sürekli artmasına neden olacağından; dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine, https://…/ https: //…/ alan adlı web sitelerinde ve yapılacak incelemede rastlanacak diğer uzantılı internet sayfalardaki ve davalı işyerinde tanıtım ve görsellerde de yer verilen davacıya ait “…” tanınmış markasına haksız rekabet ve marka tecavüzü oluşturan emtiaların, tabela, iş evrakı, kartvizit, mektup, posta kartı, katalog, fiyat listeleri, internet sitesi gibi basılı her evrakın çeşit kullanımının önlenmesine, tecavüzün durdurulması amacıyla, mevcut basılı evrakın, tabelanın imha edilmesi, internet adresine Türkiye’den kalıcı olarak erişimin engellenmesi konusunda teminat gerekmeksizin veya gerekirse teminat mukabili ihtiyati tedbir kararı verilmesini, https://…- şeklindeki alan adları yurt dışı kaynaklı olduğundan alan adına erişim sürekli olarak engellenmesine ve ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını, davacı markanın davalı yanca her çeşit kullanımının men ve ref’ine, bu kapsamda davacı tanınmış markası “…” ibaresini … şeklinde kullanan davalı iş yeri adından “…” ibaresinin kaldırılmasına, işyeri adının değiştirilmesine, tescil edilmişse sicilden terkinine, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, davanın kabulüne dair verilecek kesinleşmiş kararın, ulusal düzeyde yayın yapan en çok tiraja sahip ilk 3 gazetede ilan edilmesini, dava masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İstinaf aşamasında dosyaya dilekçe sunan … A.Ş. vekili, … tescil numaralı ve “…” esas unsurlu markaları davacı … A.Ş.’den devraldıklarını belirterek HMK’nu 125/2. maddesi uyarınca davaya davacı sıfatı ile kaydedilmelerini talep etmiş, Dairemizce TPMK’dan bu markalara ilişkin devir sözleşmeleri ve tescil belgeleri istenilmiş, gelen cevabi yazılarda markaların davacı … A.Ş. tarafından 2022 yılı Aralık ayında … Ticaret A.Ş.’ne devredildikleri görülmekle … San. ve Tic. A.Ş.’nin talebi kabul edilmemiştir.
CEVAP: Davalı taraf, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/10/2021 tarihli 2020/166 E. – 2021/381K. sayılı kararıyla; “…Toplanan deliller, HMK 266.madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları, marka tescil belgesi, mahkememizin 2017/700 esas-2019/239 karar ve 24.5.2019 tarihli ilamları gözetildiğinde Davalının davacıya ait tescilli … marka ibaresini kullanarak çok sayıda internet adresi aldığı ve bu sitelerde kendini … yetkili servisi olarak tanıtarak müşterileri aldattığı , İst. 1.FSHHM 2017/700 E., 2019/239 K. 21.5.2019.T. kararında yer alan ve davaya konu sitelere erişimin engellenmesine vd. hususlarda karar alındığı ve ilamın kesinleştiği davalının bu kez … marka ibaresini kullandığı yeni internet siteleri oluşturduğu ve ihlallerine devam ettiği, davacının sunduğu delillerin aksini ispat edemediği alınan bilirkişi rapora da dikkate alınarak; davalı eylemin marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, Davacı tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili internet sitesinin “www…site” Alan Adı(Domain) URL adresine ait, alan adı altında subdomain (Alt Alan Adı) olarak oluşturulmuş “…” olunduğu, aktif olarak yayında olduğu ve ilgili internet sitesi incelendiğinde, web sitesi içerisinde ve subdomain (Alt Alan Adı) içerisinde dava konusu “…” ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinin e-ticaret alt yapılı bir site olmadığı ilgili internet sitesin üzerinden ürün satışı yapılmadığı, Davacı tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili internet sitesinin “www…com” Alan Adı (Domain) URL adresine ait, alan adı altında subdomain (Alt Alan Adı) olarak oluşturulmuş “…” olunduğu, aktif olarak yayında olduğu ve ilgili internet sitesi incelendiğinde, web sitesi içerisinde ve subdomain (Alt Alan Adı) içerisinde dava konusu “…” ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinin e-ticaret alt yapılı bir site olmadığı ilgili internet sitesin üzerinden ürün satışı yapılmadığı, Davalı yana ait dükkanın kilitli olması sebebi ile “fatura, vergi levhası” gibi resmi evrakların incelenemediği, Davalı yanın “dükkan vitrini ve tabelası” üzerinde “…” ibareli markanın kullanıldığı, Davalı yanın, raflarında satışa hazır bir şekilde muhtelif “ürün kutu ve paketlerin” üzerinde “…” ibaresinin kullanıldığı, Davacı yanın tescillenen markasının “…” şeklinde olması, davalı yanın ise iş yeri tabelasında ve vitrininde “…” ibaresinin yer alması neticesinde, tüketiciler nezdinde ilgili markanın davacı taraf ile bağlantı kurulacak düzeyde kullanıldığının bilirkişilerce tespit edilmiş olduğu gözetildiğinde; yaklaşık ispat gözetilerek; Davacıya ait TPMK 23.05.1991 tarih … no ile tescilli “…” ibareli Markanın davalı tarafından haksız rekabet, marka hakkına tecavüz ve tüketiciyi yanıltır şekilde işyeri adresinde (tabela evrak vs) ve internet adreslerinde kullanımının, HMK 389 VD Maddeleri gözetilerek önlenmesine, “https://… /ve “https://… adlı web siteleri ile uzantılı internet sayfaları davalı işyerinde tanıtım, ve görsellerde de yer verilen “… ” ibareli markaya haksız rekabet ve marka tecavüzü oluşturan emtiaların; internet alan adı, tabela, vitrin, iş evrakı; ürün üzerinde, ambalajda, kartvizit, mektup, posta kartı, katalog, fiyat listeleri, internet sitesi gibi her çeşit kullanımının önlenmesine, bu alan adlarına yurt dışı kaynaklı olduğundan erişimin sürekli engellenerek erişim sağlayıcılar birliğine müzekkere yazılmasına, diğer tedbir talepleri ile ilgili olarak vitrin , tabela vb kullanımların halen sürmesi halinde verilen tedbirin icra müdürlüğü vasıtasıyla infazına, Hükmün karar kesinleştiğinde ulusal düzeyde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; sıhhi tesisatçı olduğunu, internet sitelerinde sadece “…” markasının görsellerini paylaştığını, hiç bir kötü niyetinin olmadığını, markayı kötülemediğini, amacının markaya ve vekillerine zarar vermek olmadığını, üstüne atılı hiç bir suçu kabul etmediğini, karara itiraz hakkını kullanmak istediğini beyan etmiştir.
DELİLLER: Dosyada mevcut TPMK kayıtları incelendiğinde; … tescil numaralı “…” markasının 06, 11, 19, 21, 99. sınıflarda “Lavabo, hela taşı, klozetler, pisuvarlar, duş tekneleri, bideler, küvetler, rezervuarlar, rezervuar kapakları, etejerler, sabunluklar, kağıtlıklar, eviyeler, kurnalar, ayaklar” emtiası için davacı adına tescilli olduğu, davacının ayrıca “…” esas unsurlu pek çok markasının da tescilli olduğu tespit edilmiştir.Dosya içine alınan İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/700 Esas, 2019/239 Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacının … A.Ş., davalının … olduğu, “…” markasına tecavüz ettiği iddiasıyla dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın 08/10/2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince Bilirkişiler … oluşan heyetten alınan 07/07/2020 tarihli raporda; ilgili internet sitesinin “www…” alan adı (Domain) URL adresine ait, alan adı altında subdomain (Alt Alan Adı) olarak oluşturulmuş “…” olduğu, aktif olarak yayında olduğu ve ilgili internet sitesi incelendiğinde, web sitesi içerisinde ve subdomain (Alt Alan Adı) içerisinde davaya konu “…” ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinin e-ticaret alt yapılı bir site olmadığı, ilgili internet sitesinin üzerinden ürün satışı yapılmadığı, davacı tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili internet sitesinin “www…com” Alan Adı (Domain) URL adresine ait, alan adı altında subdomain (Alt Alan Adı) olarak oluşturulmuş “…” olunduğu, aktif olarak yayında olduğu ve ilgili internet sitesi incelendiğinde, web sitesi içerisinde ve subdomain (Alt Alan Adı) içerisinde dava konusu “…” ibaresinin kullanıldığı, internet sitesinin e-ticaret alt yapılı bir site olmadığı, ilgili internet sitesinin üzerinden ürün satışı yapılmadığı, davalı yana ait dükkanın kilitli olması sebebi ile fatura, vergi levhası gibi resmi evrakların incelenemediği, davalı yanın dükkan vitrini ve tabelası üzerinde “…” ibareli markanın kullanıldığı, davalı yanın, raflarında satışa hazır bir şekilde muhtelif ürün kutu ve paketlerin üzerinde “…” ibaresinin kullanıldığı, davacı yanın tescillenen markasının “…” şeklinde olması, davalı yanın ise iş yeri tabelasında ve vitrininde “…” ibaresinin yer alması neticesinde, tüketiciler nezdinde ilgili markanın davacı taraf ile bağlantı kurulacak düzeyde kullanıldığına dair görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, tecavüzün gerçekleştiği internet sitelerine erişimin engellenmesi davasıdır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı istinaf dilekçesinde internet sitesinde “…” markasını sıhhi tesisatçı olması nedeniyle kullandığını, ancak tecavüz kastıyla kullanmadığını, markaya zarar vermek amacının bulunmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuşsa da, alınan bilirkişi raporu, davacıya ait marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının iş yeri vitrininde, tabelasında ve internet sitelerinde “…” markasını kullandığının tespit edildiği, davalının da bu kullanımları kabul ettiği, davalı hakkında daha önce benzer faaliyetleri nedeniyle dava açıldığı ve “…” markasını kullanmasının yasaklandığı, buna rağmen yeniden alan adları alarak markayı kullanmaya devam ettiği, davacının markasının tanınmış marka olduğu, davalının hiçbir hakkı ve meşru bağlantısı olmamasına rağmen davacıya ait markanın aynısını bu şekilde kullanmasının ve kendisini “…” markalı sıhhi tesisat ürünlerinin yetkili servisi gibi tanıtmasının SMK’nun 7/2-a, 7/3-d maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesinin davayı kabul etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, davalının istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı asilin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL maktu harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 6,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 21/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.