Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/523 E. 2022/991 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/523 Esas
KARAR NO: 2022/991 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
NUMARASI: 2021/681 E. – 2021/722 K. Sayılı Ek Kararı
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 06/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili verdiği dilekçede; Factoring Sözleşmesine dayanarak 920.000,00-TL alacağın temini için İİK 257 vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARI: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.11.2021 tarihli 2021/681 D.İŞ – 2021/722 K. sayılı kararıyla; “…Talep ve ekleri incelendiğinde talep dayanağı Factoring Sözleşmesinin TTK nda gösterilen unsurları taşıdığı, usulüne uygun olarak düzenlendiği ve vadesinde ödenmediği” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne, temlik edilen alacakların karşılıksız çıkması ve sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle hesabın kat edilerek sözleşmenin feshi ihtarnamesi çekildiği ve tebliğ edildiği borçluların temerrüdünün gerçekleştiği yaklaşık ispat kuralı gereği İİK 257 mad.uyarınca İhtiyati haciz isteminin KABULÜ ile 920.000,00-TL alacağın temini bakımından İİK 257 vd.maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ,İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İhtiyaten Haczine, -%15 teminat (138.000,00-TL) alınmasına, karar verilmiştir. İhtiyati Haciz Kararına İtiraz Edenler vekili dilekçesinde; Müvekkili …, … A.Ş’nin tek sahibi ve yetkilisi olduğunu, … A.Ş ile ihtiyati haciz talep eden … A.Ş ile aralarında faktoring sözleşmesi mevcut olduğunu, ancak ihtiyati haciz talep eden faktoring şirketi tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün .. e sayılı dosyası ile takibe başladığını, takibin itirazları üzerine durduğunu, ancak mahkemenin ihtiyati haciz kararının ilgili dosyadan infaz edildiğini, öncelikle … ile … A.Ş arasında doğrudan bir ticari ilişki mevcut olmadığını, …’nın faktoring sözleşmesini şirketi adına imzalatırken – kabul anlamına gelmemek kaydı ile- bazı matbu kefalet formlarına da sadece imza attığını, bilineceği üzere kefalet türü, kefalet miktarı ve kefalet tarihi kefilin el yazısı ile yazılması gerektiğini, ancak mahkeme dosyasına da sunulu faktoring evraklarında ve eklerinde kefalet verene ait kanuna uygun şekilde alınmış bir kefalet beyanı veya bu yönde el yazısı ile yazılmış kefalete ait herhangi bir husus bulunmadığını, müvekkili … yönünden ne kefaletten ne asıl borçtan dolayı ihtiyati haciz isteyene bir borcu ve sorumluluğu bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının hukuken hatalı olduğunu, yeni belge ibrazı halinde itiraz haklarını saklı tuttuklarını, sözleşme gereğince, müşteri çeklerinin teslim edildiğini, halen vadesi gelmemiş çeklerin alacaklının elinde mevcut olup teslim edilen çeklerin çek sahipleri üçüncü kişiler tarafından ödendiğini, bazı çek teslim bordroları hem de çeklerin ödendiğine dair açıklamalı dekontların mahkemeye sunulduğunu, müvekkilinin kendi çabaları ile çek sahiplerini arayarak ulaştığı bilgiler doğrultusundan bu çeklerden 2 tane 10.09.2021 tarihli ve 1 tane 15.09.2021 tarihli çekin çek sahipleri tarafından ödendiği bilgisinin öğrenildiğini, ayrıca 20.09.2021 tarihli, 15.10.2021 tarihli, 20.10.2021 tarihli ve 25.10. 2021 tarihli çeklerin de yine üçüncü kişi çek sahipleri tarafından ödendiğine dair dekontların sunulduğunu, faktoring şirketinin şu anda talep ettiği ihtiyati haciz miktarı kadar alacağının var olmasının imkansız olduğunu, ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılmasını, ödeme emrine de itirazları bulunduğundan, yapılmış işlemler sonucu zararları bulunduğundan, alacaklı tarafından veya kendilerince açılacak davalar sonuçlanana kadar dosyada bulunan teminatın alacaklıya ödenmemesini talep etmiştir. İhtiyati Haciz Talep Eden vekili cevap dilekçesinde;6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde itiraz eden borçlu … VE TİC. A.Ş. ile müvekkil şirket … A.Ş. arasında 29.05.2019 tarihli … müşteri numaralı Faktoring Sözleşmesi akdedildiğini, itiraz eden borçlu …’nın da sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlu ve kefilinin sözleşmede belirlenilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine borçlu ve kefile Beyoğlu … Noterliğinden … yevmiye numaralı 08.10.2021 tarihli ihtarname çekildiğini, borcun ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz kararı alınarak, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile haklarında icra takibine geçildiğini, ihtiyati haciz kararının icra dosyasından infaz edildiğini, itirazın konusunun kalmadığını, itirazların reddi gerektiğini, borçlular tarafından kısmi olarak ödendiğini, hukuki yollara başvurulmasında borcunu ödemeyen borçlu tarafın kusuru bulunduğunu, itirazların reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İHYATİ HACZE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.02.2022 tarihli 2021/681 D.İŞ – 2021/722 K. Sayılı Ek kararıyla; “… İtiraz eden vekilinin, itiraz dilekçesinde kefil yönünden itiraz ederken kefalet formlarına sadece imza attığını, asıl borçlu yönünden de ödemelerin mevcut olup kararda belirtilen alacağın var olmadığını iddia ettiğini, dosyaya sunulu delillerin incelenmesinde kefil …’nın kendi el yazısı ile kefaletin türünü, miktarını ve tarihini yazdığı ve imzaladığı anlaşılmakla kefil yönünden yapılan itirazın reddine, asıl borçlu şirket yönünden de takipten sonra yapılan ödemelerin miktarı ve varlığının yargılamayı gerektirmesi ayrıca yapılan itirazın İİK 265 mad.sayılan tahdidi itiraz nedenlerinden olmaması nedeniyle asıl borçlu yönünden de yapılan itirazın reddine” oy çokluğu ile karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; faktoring firmalarının bankalar gibi kat ihtarı yapamayacaklarını, ellerinde bulundurdukları çeklere karşılık, çek bedelinden iskonto yapmak sureti ile faiz ile müvekkillerine para sağlandığını, ancak banka kredi ilişkisinden ayrı olarak, çekin burada teminat olarak değil, temlik aracı olarak kullanıldığını, faktoring firmasının müvekkilinin fatura alacağı ve bu faturaya istinaden kendisine verilmiş çek üzerindeki hakkını vadesinden önce satın aldığını, hali ile vadesi, ibraz tarihi gelmemiş çekler karşılıksız çıkmadan, müvekkilinden temliken alınmış olan tüm çek bedelleri üzerine ihtiyati haciz istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekin bir ödeme aracı olduğunu, çek üzerindeki alacak haklarını temlik alan faktoring firmasının, çeki ciro ile aldığı tarihte aslında müvekkilinden ödeme aldığını, çek karşılıksız çıkana kadar faktoring firmasının bir alacağının olmasının, muaccel bir alacaktan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, kararda muhalefet şerhinde faktoring firmasının banka kuruluşu gibi ihtiyati haciz isteyemeyeceğine vurgu yapıldığını, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.12.2017 tarihli kararında vade ve muacceliyetin farklı kavramlar olduğu ortaya konularak, muaccel olmayan bir alacağa ihtiyati haciz istenilemeyeceğinin hukukumuzda tartışmasız hale geldiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını, itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: İhtiyati haciz isteyen vekili faktoring sözleşmesi, müşteri kabul beyanı, kefil kabul beyanı, ek sözleşme örneklerini sunduğu, itiraz üzerine ihtarname tebliğine ilişkin tebligat parçası örneklerini ibraz ettiği, ihtarname örneğinin ise sunulmadığı, Uyap kaydında da bulunmadığı anlaşılmıştır. İtiraz edenler vekili çek teslim belgeleri ile ödeme dekontları örnekleri ibraz etmiştir. İstanbul … İcra müdürlüğü’nün … e sayılı dosyasının Uyap üzerinden incelenmesinde, alacaklı … Faktoring Şirketi tarafından, borçlular … ve …A.Ş. Aleyhine, Faktoring Sözleşmesinden kaynaklanan, 920.000,00 TL alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili talebiyle, ilamsız takip başlattığı, borçlular vekilinin takibe kısmi itiraz ettiği, alacaklı vekilinin takibin kesinleştirilmesi talebinin icra müdürlüğü tarafından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İhtiyati haciz isteyen … vekili, … şirketi ile Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, …’nın sözleşmede müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, sözleşme gereği borçlunun 920.000 TL’yı müvekkiline vadesinde ödemediğini, ihtarname tebliğ edildiğini, sözleşmenin IV-2 maddesinde, sözleşmenin sona ermesinin, 3. Maddesinde sözleşmenin sona ermesi halinde müşterinin bilcümle borçlarının muaccel hale geleceğinin, müşterinin mevcut bilcümle borçları, aldığı fakat kapatmadığı finansmanı, faktoring ücreti, masraf ve ferileri ile birlikte derhal iade etmekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, alacaklarının temerrüde düştüğünü, takip başlattıklarını, ancak ödeme yapılmadığını beyanla ihtiyati haciz talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiş, borçlular vekili itiraz etmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları, İİK 257’nci maddesinde düzenlenmiştir. Birincisi, vadesi gelmiş (muaccel) bir para borcunun ödenmemesi hâlinde uygulanması gereken İİK’nın 257/I hükmü, ikincisi ise vadesi gelmemiş (müeccel) bir alacak için öngörülen İİK’nın 257/II’deki kuraldır. Bu iki kuralın yanı sıra ispata ilişkin İİK’nın 258. Madde “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” düzenlenmiştir. İİK 257/1 uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK 257/2. madde uyarınca “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa. – Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmü düzenlenmiştir. İtiraz edenler vekili, müvekkillerinden …’nın sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığını, bazı belgelerde imzası varsa da, kefil sıfatıyla sorumlu tutulması için geçerli bazı şartları taşımadığını ileri sürmüştür. Sözleşmenin tarafı asıl borçlu yönünden ise, sözleşme gereğince talep edene bir kısım çekler verildiğini ve çeklerin ödendiğini, ihtiyati haciz talep edilen miktarda borcun bulunmadığını, ihtar gönderildiği ileri sürülmüşse de Faktoring Şirketlerinin bankalar gibi hesabı kat edemeyeceklerini ileri sürmüştür. İİK 258. Madde gereğince, ihtiyati haciz talep eden yanın alacağın varlık ve miktarını yaklaşık olarak ispata yarar belgelerini sunması gerekmekle birlikte, sunulan sözleşme ve 26/04/2021 tarihli ek sözleşmeden, faktoring sözleşmesi limitinin 3.000.000 TL’ya çıkarıldığı anlaşılıyorsa da, cari hesap özetinin ve ihtarname örneğinin sunulmadığı, karşı tarafça bir kısım çeklerle ödeme yapıldığı ileri sürüldüğünden, sözleşmenin tarafı … şirketine sözleşme gereğince ne kadar finansman sağlandığı, borcun ne kadarının ödenmediği ve talep edilen miktarın muaccel olup olmadığı anlaşılamadığından, bu aşamada yaklaşık ispat şartlarının gerçekleşmediği kanaatiyle, itiraz edenler vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme ek kararının kaldırılmasına, itiraz edenler vekilinin itirazının kabulü ile, mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.02.2022 tarihli 2021/681 D.İŞ – 2021/722 K. Sayılı Ek kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-… ve … Tic. A.Ş.’nin ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne, 4- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.11.2021 tarihli 2021/681 D.İŞ – 2021/722 K. sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA, 5-İlam harcının, peşin harçtan mahsubuna, 6-İleride haksız çıkacak tarafa yükletilmek üzere ihtiyati hacze itiraz edenler lehine 1.140,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, 7-Yargılama giderlerinin, ihtiyati haciz talep eden üzerinde bırakılmasına, 8-İstinaf yargılaması yönünden; a-Karşı taraf vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında karşı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 260,70 TL’nin talep eden’den alınarak karşı tarafa iadesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/06/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.