Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/518 E. 2023/1725 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/518 Esas
KARAR NO: 2023/1725
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2021
NUMARASI: 2019/285E, 2021/803K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo takibi başlattıklarını, taraflarından 12.500,00-TL’lik borcun ödendiğini ve davacının herhangi bir borcunun olmadığını; takip konusu bonoda bulunan imzanın davacıya ait olmadığını; davacının adının bonoda yanlış yazıldığını; bonodaki kefalet kaydının geçerli olmadığını, davacının bonoda müteselsil kefil olarak yer aldığını, eşinin imzası ve onayı olmadan verilen kefaletin geçersiz olduğunu, bononun dayanağı olan uzun süreli araç kiralama sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, belirtilen nedenlerden dolayı huzurdaki menfi tespit ve istirdat davasını ikame ettiklerini ve davacının borçlu olmadığının tespiti ve davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminat kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilemesini talep ve dava etmişler etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, senedi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davacının bonoda aval veren sıfatta olduğu, davacının kefil olarak kabul edilmesi halinde şirket yetkilisi veya ortağı olunması halinde eş rızası alınmadığından davacının iddialarının geçersiz olduğu, söz konusu davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılmış olduğunu ve davacı tarafın davasının reddine , davacının %20 inkar tazminatına kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”-Davanın KABULÜ İLE,-Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatan 12.520,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, -Davalı yanın kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat isteminin reddine, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; Bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, mukayeseye esas evrakların biri hariç olmak üzere senetten sonraki tarihli olduğunu, Yargıtay kararlarında yer verilen usule uygun rapor alınmadığını, Bilirkişinin kıymetli evraktaki imza ile karşılaştırma imzalar arasında tespit ettiği farkların aynısının karşılaştırmak üzere toplanan imzalarda da mevcut olduğunu, dosyadaki tüm imzalar arasında ufak farklılıklar olduğunu, imzaların çıplak gözle tespit edilecek kadar birbirine yakın olduğunu, ATK dan rapor alınmasını talep ettiklerini, itiraz konusu imza senet üzerine atılmış olup imza incelemesine konu karşılaştırmaya esas alınacak imzaların da davacı tarafından ödenmiş olan senet üzerine atılmış olan imzalar olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Davacı, takibe konu senetlerdeki kefil imzasının kendi eli ürünü olmadığını ileri sürerek icra dosyasına haczi baskısı ile ödenen bedelin istirdadını talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 md gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.İmza defi mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda senetten önceki ve sonraki tarihli evrak asılları incelenmiş ve takibe konu senetlerde davacıya atfen mevcut imzaların davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Rapor yeterli ve hükme elverişli olup mevcut delil durumuna göre bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle HMK 355. md gereğince istinaf sebepleri ile bağlı ve kamu düzeni dikkate alınarak yapılan incelemeye göre kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinafının esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 855,25-TL harçtan, peşin alınan 213,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 641,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 11-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2023