Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/517 E. 2022/1008 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/517 Esas
KARAR NO: 2022/1008 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2021
NUMARASI: 2020/608 E. – 2021/956 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … ile … A.Ş. arasında 13.12.2017 tarihli “… Franchise Sözleşmesi” ve 13.12.2017 tarihli “… Franchise Sözleşmesi’ne Ek Protokol” imzalandığını, akabinde müvekkili tarafından 13.12.2017 tarihli sözleşmenin 14.1 maddesi gereği sisteme giriş bedeli olan franchise ücreti 88.500,00 USD (seksensekizbinbeşyüz Amerikan Doları) … A.Ş.’ ye ödendiğini, Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı, 24.02.2020 tarihli ihtarnamesi ile franchise sözleşmesine konu mağazanın müvekkiline kiralanması ediminin yerine getirilmesi gerekliliğinin ihtar edildiğini, işbu ihtarnamenin 27.02.2020 tarihinde muhataba tebliğ edildiğini, sözleşme gereği, “… Franchise Sözleşmesine” konu mağazanın müvekkiline kiralanması için belirlenen sürenin 29.02.2020 tarihi itibariyle dolduğunu, Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı, 03.03.2020 tarihli ihtarnamesi ile,davalı ile müvekkili arasında akdedilen 13.12.2017 tarihli “Franchise Sözleşmesi” ve 13.12.2017 tarihli Ek Protokolünün feshedildiğini, ihtarnamenin 05.03.2020 tarihinde muhataba tebliğ edildiğini, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, beyanla davalıya ödenen 88.500,00 USD nin ( ödeme tarihi olan 13.12.2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile) ve 449,97 TL Noter masrafının davalıdan tahsili ile, davalının banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 18/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde; davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının halen fiilen işletmeye başlamadığını, müvekkilinin tacir tüzel kişi olduğunu, TTK 4. Madde gereğince davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafında tacir olması gerektiğini, davanın sözleşmenin feshi ve fesihten kaynaklanan alacak talebinden kaynaklandığından Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin de görevli olmadığını, davanın esası yönünden, müvekkilinin …’nin açılışından itibaren 6 ay içerisinde işletmeyi davacıya teslim etmediğine dair iddia ile, 88.500,00 USD’nin müvekkiline ödendiğine ilişkin iddiasını kabul etmediklerini, davacının ispata yarar delil sunmadığını, davacının geçen sürede kur yükselişine dayanarak müvekkilini zarara uğratmak amacıyla dava açtığını beyanla davanın reddine talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.12.2021 tarihli 2020/608 E. – 2021/956 K. sayılı kararıyla; “…Davalının “…” tescilli markası ile franchise veren bir kuruluş olduğunu, uyuşmazlığın tescilli markası ile davacı ile imzalanan Franchise Sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle, tarafların iddia ve savunmaları nazara alındığında davanın konusu 556 sayılı KHK’dan kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemede Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle Mahkemenin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin 22.10.2021 tarihli duruşmasında cevap dilekçesinin süresinde olmadığından bahisle ara karardan rücu ile hazır olan tanıklarının dinlenmediğini, cevap dilekçesinin süresinde olmadığının tespitine karar verildiğini, Mahkeme kaleminden kaynaklanan teknik ve usuli bir hatanın eksikliğin taraflara yükletilmesi ve hak kaybı oluşturulmasına mahal verilmesi açıkça AİHS adil yargılanma ilkesine ve Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen Hak Arama Hürriyetine aykırı olduğunu.- Mahkemenin 14.10.2020 tarihli ara kararıyla; davalı vekili açısından ek süresinin cevap dilekçesi sunma süresinin bittiği tarihten itibaren başlamasına, karar verildiğini, yani 22.10.2021 tarihli celsede yapılan bir kısım tespitlerde hukuki olarak mümkün olmadığını. -Mahkemece cevap süresinin bittiği tarih olarak 04.01.2021 tarihi tespit edildiğini ve 14.10.2020 tarihli ara kararda, 2 hafta ek süre verildiği için cevap süresinin 18.01.2021 tarihinde dolduğunu, mahkemenin bu karardan rücu etmediğini.-Mahkemenin, cevap dilekçesinin süresinde olmadığı yönünde ara karar ve görev yönünden verilen usulden ret kararı usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı tarafın cevap dilekçesini süresinde vermediğini, davacının dava dilekçesinde öne sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağını, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmayarak davanın sürüncemede bırakılmasına çalışıldığını, davalının istinaf talebinin reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan 13/12/2017 tarihli “… Franchise Sözleşmesi” gereğince, davalıya 88.500 USD ödendiğini, davalı tarafça sözleşme gereğince …’nin açılış tarihinden itibaren 6 Ay içerisinde müvekkiline sözleşmeye konu dükkanın kiralanması gerekirken kiralanmadığını, sözleşmenin feshedildiğinin davalıya bildirildiğini beyanla, müvekkili tarafından davalıya ödenen 88.500 USD’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir. Mahkemece Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde cevap dilekçesinin süresinde olduğuna yönelik beyanda bulunduğu ve mahkemenin 22/10/2021 tarihli duruşmadaki cevap dilekçesinin süresinde olmadığına yönelik ara kararına karşı da istinaf sebepleri ileri sürmüşse de, mahkeme ara kararının HMK 341/1 maddesinde düzenlenen istinaf yolu açık ara kararlardan bulunmadığı anlaşılmakla, ara karara yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde, mahkemenin görevsizlik kararının da usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Mahkemenin uyuşmazlığa bakmaya görevli olması 6100 Sayılı HMK 1. Madde gereğince kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece resen dikkate alınması gerekir. Davaya konu uyuşmazlığın Franchise Sözleşmesi’nden kaynaklandığı anlaşılıyorsa da, bu husus davanın Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi için yeterli değildir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156/1 maddesinde; ” Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ve Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir” hükmü düzenlenmişse de, Franchise Sözleşmeleri SMK’da düzenlenmiş değildir. Somut uyuşmazlıkta, davacının talebi sözleşmenin feshi nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesine ilişkin olduğu, davada herhangi bir sınai mülkiyet hakkına dayanılmadığı gibi, bu hakların ihlalinden de bahsedilmediği, ticari nitelikteki franchise sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Borçlar Kanunu ve TTK hükümleri uygulanacağı ve Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkemenin yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı vermesinin yerinde olmadığı kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın yargılamaya devam edilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin mahkemenin 22/10/2021 tarihli duruşma ara kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 341/1 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,2-Davalı vekilinin görevsizlik kararına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,3-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.12.2021 tarihli 2020/608 E. – 2021/956 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-3 ve 355. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4-Dosyanın, yargılamaya devam edilmek üzere kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,5-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,6-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/06/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.