Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/513 E. 2023/1724 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/513 Esas
KARAR NO: 2023/1724
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 28/12/2021
NUMARASI: 2020/41E, 2021/887K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit ( Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünde takibe itirazı ile takibin durdurulmuş olduğunu, a alacaklıya böyle bir borcum bulunmadığını, sahteliğini icra hukuk mahkemesindeki rapor ile tespit edildiğini, Mahkemenin de gerekçeli kararında “mahkemenin dar yetkili olması sebebi ile senedin sahte oluşturulduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ise de yargılamanın genel mahkemeye ait olduğu görülmekle bu yöndeki talebin reddine ” şeklinde belirttiğini, alacaklının sadece kendisine değil 40 kişiye de aynı şekilde takip başlattığını, alacaklının ibraz ettiği sahte evrakın orijinali … Kooperatifinin genel kurul toplantılarında kullanılmak üzere verilen İmza Sirküsü Formu olduğunu, İş bu dilekçenin ekinde diğer kooperatif üyelerine ait imza sirküsü formlarının orijinal hallerine bakıldığında aradaki boşluklar doldurularak sahtelikle bono oluşturulduğunun görüleceğini, kendisine ait imza sirküsü belgesinin kooperatif yönetimi tarafından teslim edilmediğini, kooperatif yönetimi ile görüştüğünde kooperatife ait tüm evrakların davalı eski başkan … tarafından alıkonulduğunu ve kooperatife teslim edilmediği bildirildiğini, alacaklının … kooperatifinin eski başkanı olup 21.05.2017 de azledildiğini, İstanbul CBS 2017/17136 sayılı dosya ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davanın kabulü ile takibin borçlu davacı tarafından durdurulmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ticari davalarda Arabuluculuk dava şartı olduğunu,mahkemece resen gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddilmesi gerektiğini, borca itiraz davasında İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/588 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak gerçekleştirilen itirazın reddedildiğini, davacının senede karşı senetle ispat zorunluluğunun bulunduğunu, Dava konusu senedin sahteliği iddiasının mesnetsiz olduğunu, TTK’nun 776. Maddesi uyarınca bononun zorunlu tüm unsurlarının eksiksiz olarak karşılandığını, dava konusu bonoya bakıldığında nakden verildiğinin görüleceğini, borç ilişkisi bu şekilde doğmamış olsaydı dahi ortaya çıkan borç ilişkisinin illetten mücerret olduğunu, senedin sahteliği iddiası yönünden resmi kurumlardan bilirkişi raporu alınması gerektiğini, öncelikle davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, ihtiyati tedbire konu ara kararın kaldırılmasına, davacı aleyhine asıl alacak miktarının % 20 den aşağı olmamak kaydı ile TTK’nun 72. Maddesine göre tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”…. Dava ve takip konusu senedin lehtarının … olarak gösterildiği, icra takibinin de davalı … adına başlatıldığı, dava dışı kooperatif adına işlem yapılmadığı, davalının 28.06.2021 ve 20.12.2021 tarihli beyan dilekçelerinde davacı ve diğer üyelerin dairelerini teslim aldığı ve aidatlarına karşılık senetlerin verildiğini belirttiği, esasında senet lehtar kısmında Davalı … isminin önünde de … yazdığı, her ne kadar davacı tarafından kooperatife verilen imza sirküsünden sahte senet oluşturulduğu belirtilmiş ve davalıya borçlu olmadığını belirtmiş ise de sahte senet oluşturma yönünden senetlerin kooperatifin tapu devrine karşılık alındığı yönündeki cevap dilekçesini talil eden davalı savunması karşısında sahtelik iddiası bakımından bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir. Davalının salt kooperatif başkanı olması kooperatifin üyesine devrettiği taşınmaz nedeniyle davalıyı alacaklı ve kendi lehine senet tanzim ettirme ve kendi adına takip yapma hak ve yetkisi vermeyecektir. Bu bakımdan kooperatifin davacı üyeden alacaklı olup olmadığının incelenmesine de gerek bulunmamaktadır. Davacının kooperatife karşı varsa bir borcu lehine kambiyo senedi düzenlenmesi ve borçların tahsili noktasında taraf ehliyeti yine kooperatife ait olup, davalının yönetim kurulu başkanı olması kendi adına işlem tesis etme hakkı vermeyecektir. Dava konusu edilen senedin davalı tarafından kooperatifin yaptığı daire devrine karşılık alındığının bildirildiği dolaysıyla davacının takip konusu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının anlaşıldığı, davacının menfi tespit talebinde ve takibin iptali talebinde haklı olduğu, davalının kendisinin şahsen alacaklı olmadığını bildiği bir senet nedeniyle kendi adına ve hesabına takip başlatmasında haksız ve kötüniyetli olduğu, İİK’nun 72/5. maddesi kapsamında kötüniyet tazminatı istem koşullarının da oluştuğu..” gerekçeleri ile neticeten “1-Davacının davasının kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilen 29.01.2015 keşide tarihli, 29.04.2015 vade tarihli, 75.000,00-TL lik senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline,2-Takip konusu asıl alacağın %20’si olan 15.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle;Konut projesinin tamamlandığını, inşaatın ticari bir faaliyet olduğunu, burayı yapan kooperatif ve yüklenici firmanın hiçbir evrak proje belgesi incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini,Önceki tüm beyanlarını tekrarladığını, mahkemenin 20.12.2021 Tarihli beyan dilekçesini tam okumadan yorumladığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının fotomontaj fotokopi evraktan başka birşey ortaya koyamadığını, fotokopi ve faksın hukuken geçerli olmadığını,Y.23 HD 2016/5643, 2019/3697 Karar sayılı ilamında; “davalının kooperatif ortağı olup olmadığı vs hususların aydınlatılarak davaya bakmakla görevli mahkemenin değerlerdirilmesi gerektiği” şeklinde karar verdiğini, Tapuların devri ve satışı esnasında daireleri teslim alacak kişilerin bazılarının aidatlardan daire borçlarına kadar bazı ödemelerini yapamadıklarını, yüklenici firmaya malzeme alınan şirketlere ödem yapılamayınca inşaatın sekteye uğramaması için üyelerin bilgisi doğrultusunda üçüncü kişilere bankalara şahsi kefalet verdiğini, kendisinin kefil olmasından dolayı da borçlarına karşılık senet imzalayıp verdiklerini, kefil olduğu inşaatın tüm borçlarını şahsi mülkünden ödediğini ödemeye de devam ettiğini, Dairelerini teslim alan borçlu davacının senedi ödemediğini, borçsuzluğunu ispatlayamadığını, iyiniyetle tapuları verdiğini, imza sirküleri olarak sunulan belgelerin fotomontaj ve fotokopi olduğunu, kooperatif başkanıyken kimseden imza sirküleri talep etmediğini, Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olduğunu, bilirkişi raporlarının eksik ve yanlı olduğunu, Kambiyo senedi altındaki imzaların ad soyad adresin davacı eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, tahrifat, kazıntı silinti olmadığının tespit edildiğini, Tapuların devredildiğini, %95 inşaatın bittiğini, dairelere yerleşildiğini, Yargıtay kararlarına göre keşidecinin senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, açık bono ihdasının da mümkün olduğunu, senede karşı senetle ispat kuralının geçerli olduğunu, davacının delil sunamadığını, bononun zorunlu unsurlarının bulunduğunu, Bonoya bakıldığında bedelin nakden verildiğinin görüleceğini, iddiaların yerinde olmadığını, daireleri teslim aldıklarını, alınan rapordaki görüşleri kabul etmediğini, senetlerin borçlular tarafından kendisine teslim edildiğini, Ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, İstanbul 39 Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/727, 2022/22 K sayılı kararına konu iddianamenin dava ile aynı iddianame olduğundan kararın emsal olarak dikkate alınmasını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası sureti incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 75.000TL asıl alacak ile ferileri ki toplam 97.681,84 TL tahsili talebi ile kambiyo senedine dayalı haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür. İcra takibine konu bono incelendiğinde; düzenleme tarihinin 29.01.21015, vade tarihinin 29.04.2015 tarihi olduğu, 75.000,00 TL’lik olduğu, lehtarının … olduğu, davacının ad ve soyadının adres telefon bilgileri ile kağıdın üst kısmında yazılı olduğu, en altta ise üç adet imza olduğu görülmüştür.Davalı 20.12.2021 tarihli dilekçesinde ” Tapuların, devir ve satışı esnasında dairelerini teslim alan bütün kişilerin aidatlarından daire borçlarına karşılık imzalayıp kendi istekleri ile tarafımıza teslim ettikleri borç senetleridir. Teslim sonucu tapu devir ve satışları gerçekleşmiştir. … ve Yüklenici Firma tarafından her iki taraf edimlerini yerine getirip Site İnşaatını tamamlayıp Kooperatif üyelerine ve üçüncü Şahıslara teslim edilen Daireler, belli İnşaatın m2 si maliyetleri belli dairelerin bedel maliyetleri bellidir. Dairelerini teslim alanların ödedikleri para (meblağ) vermiş oldukları senetleri bellidir.1163 Kooperatif Kanun maddeleri gereğince olağan genel kurul kararları ve sözleşmelere bağlıdır. kooperatif üyesi olarak dairelerini teslim alan borçlarına (aidatlarına ) senet verip önce imzasına karşı gelen, tutmayınca borca itiraz menfi ve tespit davası açan bilirkişi raporları ile borcundan kurtulmaya çalışan, ortaya koymuş oldukları defi’lere itirazlarımız” şeklinde beyan sunmuştur.Davalı 28.06.2021 tarihli dilekçesinde; ”…Yapılan bu Kooperatif İnşaatında Kooperatif Yönetimi ve Başkanı Yüklenici İnşaat Firması ; bütün edimlerini yerine getirmiş , … Blok … Daire Site İnşaatını tamamlamış bütün daire satışları yapılmış , borcunu ödeyemlyen 50 (elli küsur ) kişi senetle Dairelerini almışlardır. Dairelerini Tapularını teslim ettiğimiz … daire sakini yapılan tüm işlemler Ticaret Kanunlarına , 1163 Kooperatif Kanunlarına Tapu satış Kanunlarına uygun şekilde yapılmıştır. Her şey belgelidir. Daire borcunu tamamlıyamayan senetle borcunu kapatıp dalresini alıp senetlerini ödememek İçin her yola başvuran tarafımıza isnad, İftira senet sahtedir, borcum yoktur mesnetsiz iddiaları asla kabul etmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı … 06.07.2021 tarihli duruşmada; “dairelerin bedelleri ödenmedi, senedi teminat olarak aldık, şahsen ben üçüncü kişilere kefil olduğum için bu senetleri kooperatif üyesi davacıdan aldım, senetler kooperatife değil benim şahsıma verildi, dairelerin bedellerine karşılık şahsıma bu senetler verildi, davacının senedi de aynı şekildedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.İstanbul 17 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/458, 2019/588 karar sayılı ilamında davacı yanca davalı aleyhine dava konusu takip dosyası yönünden takibe itiraz talebi ile dava açıldığı mahkemece davacının bonodaki imzaya itirazı olmadığı, bononun sahte oluşturulduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ise de yargılamanın genel mahkemeye ait olduğu gerekçesi ile davanın reddedildiği görülmüştür. İlgili dosyada alınan bilirkişi raporunda; senedin boyutlarının gayrimuntazam kesilerek hazırlandığı, ölçülerin birbiriyle uyumsuz olduğu, matbu basım orjinal bir senet olduğu, senedin üst kısmındaki … adına imza var iken boşluğa “ödeme günü Türk lirası 29.04.2015 75.000 İŞ bu emre muharrer senedin mukabilinde 29 Nisan 2015 tarihinde Hilalevleri … a veya emri havalesine yukarıda yazılı yalnız yetmişbeşbin TÜRK LİRASI ödemeyeceğimin bedeli nakden alınmıştır. İhtilaf vukunda … mahkemelerinin salahiyetini şimdiden kabule ederim düzenlenme tarihi 29.01.2015” içerikli metnin eklendiği, eklemenin mevut metnin toner yapısından farklı bir yazıcı aracılığı ile yapıldığı, devamında senet haline getirilerek metindeki farklı içerikli bölümlerin kesilerek … imzalarından faydalanmak sureti le oluşturulmuş bir senet olduğu belirtilmiştir.Davacıya tapunun 29.01.2015 tarihinde dava dışı kooperatif tarafından devredildiği tapu kayıt suretinden anlaşılmaktadır. İstanbul 6 Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/241 E sayılı dosyası UYAP tan incelendiğinde; davacı ile dava dışı üçüncü kişilerin katılan, davalının dava dışı … ile sanık olarak yer aldığı, davalı sanık hakkında kooperatif yöneticisi sıfatıyla kooperatif faaliyetleri kapsamında ve kamu kurum ve kuruluşları aracı kılınmak sureti ile dolandırıcılık suçu sabit görülerek TCK 158/1-d, h maddeleri gereğince 44 kez cezalandırılmasına, özel belgede sahtecilik suçundan ise TCK 207 /1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, hükmün kesinleşmediği anlaşışmıştır.
GEREKÇE:Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı göreve ilişkin istinaf sebepleri ileri sürmüş ise de; dava konusu kambiyo senedi olup dava mutlak ticari dava olmakla mahkeme görevlidir.Somut uyuşmazlıkta davacı takibe konu senedin, dava dışı kooperatife verilen imza sirküler formunun içeriği doldurulmak sureti ile oluşturulduğunu iddia etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde senet bedelinin nakden verildiğini savunmuş ise de; sonraki beyanlarında senedin kooperatifçe devredilen dairenin kalan bedeline ilişkin olduğunu, senedin üçüncü kişilere şahsen verilen kefalete ilişkin olduğunu, senedi teminat olarak alındığını iddia etmiştir. Bu durumda davalının savunmasının aksine senette kooperatifin taraf olarak yer almadığı, şahsi kefalet, teminat iddiası yönünden ispata elverişli yazılı delil ibraz etmediği, tapunun davacıya devrinin yapıldığı da görülmekle ceza mahkemesi kararı bekletici mesele yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.Davalının istinafında yer verilen İstanbul 39 Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/727E, 2022/22 K sayılı kararına esas iddianame incelendiğinde taraflar iş bu dava ile aynı olmadığı gibi mevcut delil durumuna göre iş bu uyuşmazlık yönünden esasa etkili olmadığından karar emsal nitelikte görülmemiştir.Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalının istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalının istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 6.669,23-TL harçtan, peşin alınan 1.667,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.001,73-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 6,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2023