Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/507 E. 2022/949 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/507 Esas
KARAR NO: 2022/949
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2021
NUMARASI: 2021/205 D.İş – 2021/205 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesi ile, müvekkilinin Ankara ilinde uzun yıllardır mobilya tasarı, üretim ve satış iş kolunda faaliyet gösterdiğini, tasarladığı tasarımları TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin tescilli tasarımlarını bazı kötü niyetli kişiler tarafından taklit edildiğini, karşı yanca hiçbir değişiklik yapılmaksızın fiziki olarak işyerlerinde üretilip satışının yapıldığını, aynı zamanda instagram adresi olan “…” isimli instagram hesabında ve “www….com” web sitesinde de karşı tarafın bu eylemlerini sürdürdüğünü iddia ederek, dilekçede belirtilen karşı taraf adresi ve instagram adreslerinde tespit yapılmasını, tespit akabinde ihlal niteliği taşıyan ürünlere el konulması ve bahsi geçen instagram hesabı ve web sitesine erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/205 D.İş sayılı dosyasında verilen 24/11/2021 tarihli ara karar ile; “… dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden, ihtiyati tedbir talebinin SMK 159 ile HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren 30.000,00 TL nakti veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu teminat karşılığı kabulüne; Karşı tarafın, … tescil nolu tasarım , … (3) tescil nolu tasarım ve … (1), (4), (5), (7), (8) tescil nolu tasarım kapsamındaki ürünlerin satışının engellenmesine, durdurulmasına, üretiminin engellenmesine, durdurulmasına, bulunduğu yerde toplatılarak tedbiren el konularak yed-i teslimine; Karşı tarafın, “www…com” adlı internet sitesi ve “…” kullanıcı adlı instagram hesabına tedbiren erişimin engellenmesine.” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Karşı taraf vekili tedbire itirazı sonucu görülen duruşmada beyanları ile, müvekkilinin herhangi bir ürün üretimi veya satışının söz konusu olmadığını, tedbirden kaynaklı ağır zararının söz konusu olduğunu, itirazın kabul edilerek tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA İLİŞKİN KARAR: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/205 D.İş sayılı dosyasında verilen 10/02/2022 tarihli ara karar ile; “… davacı tarafça HMK 397. maddesinde öngörülen süre içerisinde esas hakkında dava açılmadığı gerekçesiyle 24/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Tedbire itiraz duruşmasının taraflarına tebliğ edilmeden yapıldığını ve bu şekilde savunma haklarının kısıtlandığını, Değişik iş dosyasına konu uyuşmazlığa ilişkin olarak arabuluculuk yoluna başvurulmuş olduğunu ve bu süresin halen devam ettiğini, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğunu, 6325 Sayılı Kanunun 18/A-15.maddesi gereğince, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımının duracağını, dava açma süresinde arabulucuya başvurduklarını, sürecin henüz tamamlanmadığını, bu nedenle mahkeme kararının hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Talep; tasarım tescilinden doğan haklara tecavüzün tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece 24/11/2021 tarihli ara karar ile; “… dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden, ihtiyati tedbir talebinin SMK 159 ile HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren 30.000,00 TL nakti veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu teminat karşılığı kabulüne.” karar verilmiştir. Karara itiraz üzerine mahkemenin duruşmalı olarak yaptığı inceleme sonucunda 10/02/2022 tarihli ara karar ile; “… davacı tarafça HMK 397. maddesinde öngörülen süre içerisinde esas hakkında dava açılmadığı gerekçesiyle 24/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına.” karar verilmiştir. Karar ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri kanunu’nun 397.maddesinde “İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, mahkemece 24.11.2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, tedbir isteyen vekili tarafından 01.12.2021 tarihli dilekçe ile tedbirin uygulanmasının talep edildiği sabittir. HMK.397/1 maddesi gereğince bu tarihten itibaren iki haftalık süre içinde esas hakkındaki davanın açılması ve buna ilişkin belgenin kararın uygulandığı dosyaya ibrazı zorunlu iken dosyaya böyle bir bir belgenin sunulmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar tedbir isteyen vekili tarafından “Kanuni süre içinde arabuluculuk yoluna başvurulduğu ve arabuluculuk sürecinde dava açma süresinin durduğu” ileri sürülmüş ise de; açılacak davanın zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olması halinde HMK.397/1.maddesinde belirtilen süre içinde arabulucuya başvurulduğuna dair evrakın tedbir kararının uygulandığı dosyaya ibrazı zorunlu iken bu şekilde işlem tesisi de gerçekleşmemiş olduğundan, ilk derece mahkemesinin tedbirin kendiliğinden kalktığının tespitine dair kararının yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.01/06/2022