Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/487 E. 2022/577 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/487 Esas
KARAR NO: 2022/577 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2016/1233 E. – 2021/1370 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibine konu çekte ciro silsilesinin bozuk olduğunu, ciroda kopukluk olduğunu, kıymetli evrakın dolaşıma girmesinin imkansız hale geldiğini, diğer yandan çekin tanzim tarihi itibariyle zamanaşımına girdiğini, dolayısıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icraya intikal ettirilmesinin de mümkün olmadığının anlaşıldığını, davalı-alacaklının meşru hamil olmadığının açıkça belli olduğunu beyanla; müvekkilinin davalı/alacaklıya borcu bulunmadığından borçlu olmadıklarının tespiti, çekin, ödeme emrinin ve icra takibinin iptali, davalı-alacaklının %20’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibi ile istenen 24.904,94 TL ile borçlu ve sorumlu olmadıklarının tespitine, çek’in, takibin ve ödeme emrinin iptaline, %20 nispetinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına dayanak, 28.02.2015 keşide tarihli, 20.000,00-TL bedelli çekin ciro silsilesi ile ilgili mesnetsiz iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı çekin arka yüzündeki cironun çizilmiş olması sebebiyle ciro silsilesinin kopuk olduğunu iddia ettiğini, oysa ki çizilmiş cironun yapılmamış sayılacağından çekin arka yüzündeki ilk cironun, lehtar …’ye ait olması sebebiyle, çekteki usulüne uygun silsile gereğince davacının müşterek ve müteselsil sorumluluğunun devam ettiğini, davacının çekin kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icraya konulamayacağı” yönündeki yersiz itirazlarının herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin bankaya ibrazdan önce cirosu bulunması ve çekin kambiyo vasfına haiz olması sebebiyle, yetkili hamil sıfatıyla takip hakkı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli 2016/1233 E.- 2021/1370 K.sayılı kararıyla; “… takip alacaklısının yetkili hamil olmadığı, bahse konu çek ile ilgili takip yapma ve alacak talep hakkının bulunmadığı, bu hususun istinaf mahkemesi tarafından verilen kesin nitelikteki karar ile de hükme bağlanıp takibin davacı lehine iptaline karar verildiği, bu haliyle davanın esasının konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı HMK 331. Madde hükmünce davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve eldeki davanın açıldığı tarihte davalının haksız olup davanın açılmasına sebebiyet verdiğine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının 5 numaralı hükmünde ”Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine” karar verildiğini, karara gerekçe olarak ‘”6100 sayılı HMK 331. madde hükmünce davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini…” ancak müvekkilin işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, çekteki alacağın mevcut olması ve müvekkilin alacağı sabit olmasına rağmen davanın reddedildiğini, mahkemenin yargılamaya devam etmediğini, ticari defter ve kayıtları incelenmediğini, esas yönden hangi tarafın haklı olduğu yönüne herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, tüm bu hususlar nazara alınarak, yerel Mahkeme aksi kanaate olması halinde dahi, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermesi gerektiğini, beyanla mahkeme kararının sadece 5 numaralı “davalı müvekkil aleyhine hükmedilen 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi” yönündeki hükmün istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline ve kararın bu şekilde düzeltilmesine, istinaf Dairesi aksi kanaatte ise vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Davalı vekilinin, İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli 2016/1233 E.- 2021/1370 K.sayılı kararı ile davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, hükmün 5 numaralı bendindeki davacı yararına 5.100 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu, hükmün 5 numaralı bendinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanun’un 41. Maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2021 yılı için 5.880,00 TL olduğundan, istinaf edilen dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 341/2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin USULDEN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/04/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.